Aşk emek ister, doğru…
Lakin emek zaten aşkın ta kendisi!..
‘Gönül bağı’ anlamındaki aşk değil sadece…
Aklınıza ne gelirse…
Aşksız iş, aşksız yemek, aşksız beste olmaz.
Olur da yavan olur, yaman olmaz!

*  *  *

En sevdiğiniz şarkıyı dinleyin.
O ruhunuza dokunan melodi…
O sözler…
Sizi alıp bir yerlere götüren ritmi…
Belki çocukluğunuza, ilk aşkınıza, kaybettiklerinize, hüzünlerinize, sevindiğiniz bir an’a…
Bir şarkı bunu yapan, tek başına…
Kısacık…
Topu topu iki dakika, bilemediniz üç…
Nedir ki insan yaşamında iki dakika, üç dakika?
Okyanusta damla!..

*  *  *

Sizi derinden etkileyen, keyiflendiren, duygulara daldıran, kulağınızdan bütün benliğinize yayılan o üç dakikalık müziğin arkasında ne kadar emek vardır oysa…
Şiire dönüşmüş kelimeler…
Bir şiir yazmak için kaç bin şiir, ne kadar kitap okunmuştur, kim bilir.
‘İlham’ gelir elbette de, yetenek ya da ‘periler’ yetmez sadece…
Ve beste sonra…
O kısacık eseri notalara dökenin aldığı müzik eğitimi, harcadığı zaman ne kadardır acaba?
Ve icracılar…
Enstrüman çalanlar, solist…
Sizin severek dinlediğiniz o şarkıyı kaç defa çalışmışlardır kayıt aşamasına kadar…
Ve sonra da…
Bir konsere çıkmadan, tekrar tekrar…
Hep aynı şarkılar.
Bıkmadan, usanmadan…
Aşkla…
Yoksa sahnede vezir olmak gibi rezil olmak da var.

*  *  *

Dünyanın en iyi futbolcusu için de süreç aynıdır.
Yetenek önemlidir, evet. Ama bir yere kadar.
Messi mesela… Bir ay, hatta bir hafta antrenman yapmadan sahaya çıksa ne olur?
Ussein Bolt rekorlar kırdı. Sürekli çalışmasa, kendine bakmasa yapabilir miydi?
Çalışmadan, yorulmadan, ter dökmeden, işinizin gereğini yerine getirmeden öyle çıkagelmiyor başarı…
Hoş, çok çalışıp da başarılı olamayanlar da, çok başarılı olup görülmeyen, değeri bilinmeyenler de çoktur.
Hele bizimki gibi ülkelerde!..
Ama sorun değil…
İnsan kendi vicdanında rahat olmalı önce…
Emek verdiyseniz yeterince, rahatsa iç dünyanız bu konuda gerisi hikayedir.

*  *  *

Bir annenin yetiştirdiği çocuktur emek…
Doktorun, hemşirenin sağlık verdiği hastadır.
Emek ister bir bahçeyi yeşile, rengarenk çiçeklere boyamak…
Tarlayı ekmek, sulamak, ilaçlamak, verimli hale getirmektir emek.
Emek bir öğrenciyi doğru bilgilerle ve düzgün karakterle mezun etmektir.
Emek sudur, oksijendir, kandır, candır.
Her şeydir emek…

*  *  *

Aşk emek ister, evet.
Ve evet, emek aşktır zaten!..
O yüzden en yüce değer…
Her ne kadar hak ettiği saygıyı, değeri göremese de…
Bir gün o da olacak, olmak zorunda…
Aşkla!..