Dila ŞİMŞEK

Ali Özdinç, emekliliği ile yıllardır hayali olan doğa fotoğrafçılığı yapmaya başladı. Doğanın huzur verici, stresten uzak yanına vurgu yapan Özdinç, farkındalığın artması gerektiğini de vurguluyor.

64 yaşındaki Özdinç, daha önce toptan satış üzerine işletmecilik yapıyormuş. 2016’da emekli olması ile dükkanı kapattığını belirten Özdinç, çocukluğundan beri doğaya olan ilgisinin peşinden giderek, fotoğrafçılığa başlamış.

“Kuşlar her zaman değişiyor, daha keyif verici oluyor. Bilhassa göçler yaşandığında, hep bir sürprizle karşılaşıyoruz”

Özdinç, önceleri eski makinelerle, tatile veya gezmeye gittiğinde amatör fotoğraflar çektiğini, ancak emekliliğinin ardından daha fazla zaman bulduğu için bunu bir adım öteye götürmeye karar verdiğini ifade ediyor. “Profesyonel bir kamera alarak, doğada hayvanların fotoğraflarını çekmeye başladım. Sonralarında, özellikle de kuşlar üzerine yoğunlaştım” diyor.

Neden doğa fotoğrafçılığı sorusuna ise şöyle yanıt veriyor: “İnsanların fotoğraflarını çekmek için izin, daha fazla zaman gibi şeyler gerekiyor. Manzara fotoğrafını ise, sürekli aynı yerlerin ön plana çıkmasından dolayı istemedim. Kuşlar her zaman değişiyor, daha keyif verici oluyor. Hem doğada kafanız rahat, stresten uzaksınız… Bilhassa göçler yaşandığında, hep bir sürprizle karşılaşıyoruz” şeklinde konuşuyor.

“Stresten uzak, güzel vakit geçiriyoruz”

Kimi zaman ovalara eşi ile birlikte gittiğini belirten Özdinç, çevresinden de olumlu bir tepki ve destek gördüğünü söylüyor. Bu sayede çok iyi arkadaşlar da tanıdığını ekliyor.

İleriki zamanda, daha iyi ekipmanlarla, daha iyi fotoğraflar çekmeyi amaçladığını dile getiren Özdinç, bunu para kazanmak için değil, keyif için yaptığını kaydediyor.

Bu fotoğrafların sosyal medyada paylaşılmasıyla, doğa farkındalığının ve çevreye karşı duyarlılığın da arttığını gözlemlediğini ifade ediyor. Özdinç, insanların gün geçtikçe kirlilik konusunda daha dikkatli davrandıklarını belirterek, hayvanların da korunması gerektiğine çağrı yapıyor.

“Biz, çevreyi temiz tutmakla da yükümlüyüz”

Sözlerine ise şu şekilde devam ediyor: “Doğamızı, sulak alanlarımızı koruyalım. Doğada ne kadar kuş olursa, ağaçları yiyen böcekler de o kadar azalır. Çünkü bir beslenme döngüsü var. Ağaçlarımızı ilaçlayacağımıza, doğanın kendi dengesini koruyabiliriz. Bunun yanı sıra, çevre kirliliği konusunda artık bir dur dememiz gerekiyor. Özellikle piknik alanlarımızın hali bizleri çok üzüyor. Bu konuda insanlarımız bilinçli olmalı, çünkü belediyeler bu kadar fazla kirliliğe yetişemeyebilir. Biz, çevreyi temiz tutmakla da yükümlüyüz”