1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Emin olun ki ELAM, Kıbrıslırumlar’ı temsil etmiyor…”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Emin olun ki ELAM, Kıbrıslırumlar’ı temsil etmiyor…”

A+A-

Yorgos Kakuris

Geçtiğimiz hafta, Aya Napa’da Kıbrıslıtürklere yapılan saldırı ile ilgili medya raporlarında fazlaca detay verilmiş olmasına ragmen, tek bir şey açık değildi: saldırı ırkçı güdülerle mi yapılmıştı? Yoksa bu, asi ziyaretçiler ve çete kafasındaki güvenlik görevlileri arasında olanlar normal bir çekişme miydi? Hangi senaryo bir diğerini dışarda tutar ki?

Detaylara boğulup kimin daha fazla suçlanması gerektiğini anlamaya çalışmak hatta ne derece hangi güdülerle yapıldığını bulmaya uğraşmak ilk başta faydalı olabilir. Sürecin devamına bakınca, sanki bir noktadan sonra bunun pek de bir anlamı yok gibi.

Buradaki esas sorun, beş Kıbrıslıtürk’ün Kıbrıslırumlar tarafından saldırıya uğramış olmasıdır. Bu olayın bir suç olarak sınıflandırılması ve soruşturulması açısından, kimsenin Kıbrıslıtürklerin etnik kökeni veya olay öncesindeki kötü davranışları mazaret göstererek ayak sürümesini gerektiremez. İhtiyaç duyulan şey de budur.

Bu tarz olaylara temiz bir algıyla, toplumun önyargılarına gözlerimizi kapatarak yaklaşmamız çok önemlidir. Sonuçta, her iki tarafta da, buna benzer olaylara sebebiyet verecek acemi ve toy insanlar bulunmaktadır. ELAM’ı veya Bozlurtlar’ı her gerilim olduğunda parmakla göstermekten kaçınmalıyız, çünkü bu kesimler de kendilerini toplum içinde mağdur gibi gösterip propaganda yapmaktan başka bir şey istemiyorlar. Polisin yetersizliği ve sağlam dosya hazırlayamamasından dolayı, daha geçtiğimiz gün, Mehmet Ali Talat’a Leymosun’da yapılan saldırı suçundan ELAM üyeleri aklanmıştır. Emin olun ki, aşırı sağcı bu parti şimdi kendini mağdur gibi gösterecek; kuzeydekilerin bir çoğu da, hiç zaman kaybetmeden bunu Kıbrıslırumların ırkçı olduğuna dair bir kanıt gibi göstermeye çalışacaklardır.

Yorgos Kakuris

ELAM ve ‘ana vatan’ındaki ana partisi olan ‘Altın Şafak’ (Hrisi Avgi) için, şiddet söylemlerinin sorun olmadığı ve mazlum olma kandırmacası işlerine geliyor. Gerçekte varolan ise, siyasi olarak güçlerinin azaldığını gören faşist piskoposlar vb güçlü çıkar gruplarının desteğine sahip olmalarıdır.

Emin olun ki, ELAM Kıbrıslırumları temsil etmemektedir. Enosis geçmişe ait bir kavram olarak kalmıştır; ve Kıbrıs siyasi kültürü, kuzeyde olduğu gibi güneyde de, aşırılıktan iğrenmektedir. Kıbrıs Altın Şafak’ının iki milletvekili, mecliste seslerini çıkarmaya ve sorun yaratmaya cesaret edememişlerdir. Bunun yerine, ölçülü bir usulde aptalca düşüncelerini benimsetmeye çalışmaktadırlar. Bununla birlikte, ırkçı kesimin kendi küçük köşelerinde sıkışıp kalmaları ya da Le Pen veya Farage gibi yükselmeleri, Kıbrıs’ın kuzeyinde ve güneyinde, sağda da, solda da ırkçı olmayan sıradan insanlara bağlıdır.

Bir çözümden sonra bile gerginlikler olabilir; ve bundan nemalanmak isteyen problemli azınlıklar da hazırda bekleyebilir önemli olan ise;  Kıbrıs’ın kuzeyindeki ve güneyindeki ırkçıların, normalde küçük olan olayları bölücülük ve şiddet için kullanmalarını engellemek olmalıdır. Lefkoşalılar ve Leymosunlular arasında, veya Girneliler ve Mağusalılar arasında bu gibi olayları; ‘karşı’ taraftaki ırkçılıktan bahsetmek için kullananlar olacaktır. Organize ırkçılıkla başetmenin tek yolu hukuğun üstünlüğünü benimsemektir.  Irkçılığı geçerli bir siyasi duruş olarak değil de, siyasi problemlerin bir belirtisi olarak algılamalı ve anlamalıyız. Irkçıların tuzağına düşmemeliyiz.
Çeviri: Orhan Erönen

Editörün notu:

    “Ada’mızda yaşanan gelişmelerle birlikte Kıbrıs’ın güneyinde olduğu gibi kuzeyinde  milliyetçilik rüzgarları esmeye başladı. Özellikle ELAM’ın varlığının üzerinden tüm Kıbrıslı Rumlar’a yönelik gerek medyada gerekse de belirli kesimlerde nefret söylemleri ve eylemleri artmaktadır. Halbuki ELAM isimli faşist yapılanma Kıbrıs’ın güneyinde yaşayan insanları, yaşam biçimlerini ve özgürlüklerini de tehdit etmektedir, aynen Kıbrıs’ın kuzeyinde milliyetçi ve faşist unsurların Kıbrıslı Türklerin özgürlüklerini ve kültürlerini tehdit ettiği gibi. Bundan dolayı Dayanışma olarak Kıbrıs’ın güneyinde ELAM’a karşı mücadele eden çeşitli kesimlerin fikir, görüş ve duruşlarını sizlerle paylaşmaya başlıyoruz. Amacımız Kıbrıs’ın güneyinde barış, federalizm ve eşitlik için mücadele eden kesimlerin sesini Kıbrıs’ın kuzeyindeki kamuoyu ile özgür ve sansürsüz bir şekilde paylaşmaktır. Yazarların  görüşleri ve siyasal kimlikleri ile Dayanışma’nın herhangi organik bir bağı yoktur”

(DAYANIŞMA – Yorgos KAKURİS – POLİTİS gazetesi yazarı – 4.7.2016) (DEVAM EDECEK)

Bu yazı toplam 1640 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar