Emir büyük yerden!..
Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurtdışı Koordinasyon Ofisi’ni, gündeme geldiğinde küçük harflerle yazmış, bunun nedenini de resmileşmesini istememem olarak açıklamıştım. Oysa bütün tepkilere rağmen imzalar atıldı, şimdi meclisten onay bekliyor.
Meclis’e komiteden UBP ve DP’nin onayı, CTP’nin reddiyle giderken meclis komitesi toplantısına ‘Anayasa’ya uygun mu değil mi’ görüşü almak gerekçesiyle Başsavcılık da davet edildi. Başsavcılık temsilcisinin “Anayasa’ya uygun olup olmadığıyla ilgili görüşün anlaşma imzalanmadan alınması gerektiği” konusunda görüş verdiği belirtiliyor. Yani “her şey olup bittikten sonra bana ne soruyorsunuz!” diğer bir söyleniş biçimi…
***
Belki de bu durumun nedeni yani acilen imza atılmasının nedeni Anayasa’ya aykırı olunduğu bilindiği içindir, belki de işte bu aykırılık, imzalar atılmadan ortaya çıkmasın diye sorulmamıştır. Çünkü ne olursa olsun bu ofisin faaliyete geçmesi istenmektedir.
Bu ofisin önüne herhangi bir engelin çıkması istenmemektedir. CTP Genel Sekreteri ve Hukukçu Tufan Erhürman da kişisel sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada protokolün Anayasa’ya aykırılığını detaylı bir şekilde açıklamıştır. İşte bu nedenle belki de ‘yangından mal kaçırır gibi’ ofis, faaliyete geçirilmek istenmiştir.
***
Peki ama bu acelenin amacı ne?
Neden spor kulüpleri başta olmak üzere bu ofis lehinde hemen görüş vermeye başladılar ve ofisin bir an önce faaliyete geçmesini istediler?
Maliye eski Bakanı Birikim Özgür, ofisle ilgili TC Elçiliği mensuplarının resmen propaganda yaptıklarını söylüyor.
Peki ama neden?
Elçiliği propaganda yaptıracak şekilde meşgul eden bu konu hakkında azınlık hükümetinin hiç mi endişesi yok!
Yoksa her zaman olduğu gibi UBP ve DP’nin fıtrat’ında! olan şekilde hiçbir düşünceye sahip olmadan, ortaya hiçbir görüş koymadan Türkiye’den ne gelirse kabul etme alışkanlığı nedeniyle böyle bir duyarsızlık mı var?
***
Bazen kabul etmeye çalışıyorum… UBP ve DP’nin hali de bu, ne yapabiliriz diye kendimi anlamak için zorluyorum ama olmuyor. Çünkü UBP ve DP’nin bu halleri sadece kendi başlarına gelecek gelişmeleri etkilemiyor, ne yazık ki onların kabul edilemez bu halleri bütün toplumu en derinden ve de olumsuz etkileyen bir bozuk ruhsal durumun somuta dönüşmüş halleridir.
***
Toplum olarak büyük zarar görüyoruz, günden günde başka bir biçime dönüşüyoruz, birilerinin istekleri doğrultusunda geriye doğru evrimleşiyoruz. Şimdi bu geriye gidişin bir diğer birlikteliği olan ‘sorgusuz, sualsiz, boyun eğen, ne denirse emir olarak telakki edecek bir nesil’ yaratılması yönünde ortaya bir koordinasyon ofisi atıldı. UBP ve DP de hemen imzaladılar, ellerini önlerinde buluşturdular, başlarını öne eğdiler, ‘tamam efendim’ dediler ve ellerine verdikleri kalemle imzaları attılar.
***
Bu imzanın ardından başka kullar çıktı ortaya… Onlar da bir an önce ofisin faaliyetlerini bekliyorlar. “Tamam efendim, emredersiniz efendim” diyerek birkaç kuruş kapmak için toplumun geleceğini köreltmek uğruna sıraya girdiler… Emir büyük yerden ne de olsa; Elçilikten.