Bristol, emlak fiyatları bakımından, başkent Londra’dan sonra İngiltere’nin  en pahalı şehirlerinden bir tanesi.
Yani ev alırken de ev satarken de değerler hep çok yukarılarda.
Bu, ev satın alırken çok ciddi miktarlar harcamanız gerektiği anlamına geliyor ama harcadığınız para, evinizi satmaya karar verdiğiniz zaman size büyük ihtimalle faiziyle geri dönüyor.
Kısacası emlak, belki de burada yapabileceğiniz en iyi yatırım.
Ve bu değerlendirmeler, ‘sıfır’ evler için değil sadece.
İkinci el piyasası da, aynı şekilde, değerli.
Hatta belki de daha değerli.
Ülkenin ev fiyatları endeksi oluşturma konusunda önde gelen kuruluşlarından Nationwide’ın son raporuna göre, ülke genelinde konut fiyatları son bir yılda % 8.3 oranında artmış.
Fiyat artışı konusunda değişmez lider olan Londra’da bu oran tam % 17.8.
Bristol’u da içine alan Güney Batı bölgesinin geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ev satış fiyatları artış oranı %8.
En düşük artış, %1.4 ile Galler’de gerçekleşmiş.
Ülke genelinde ortalama ev fiyatı 189 bin Sterlin.
Londra’da bu fiyat 406 bin, Güney Batı’da 210 bin Sterlin.
En düşük artişın yaşandığı bölge olan Galler’de ise 141 bin Sterlin.

***

Bristol’daki ev piyasasını araştırdık biraz.
Ve yaptığımız piyasa araştırmasına göre sahip olduğumuz ev şu anda, satın aldığımız dönem olan 2 yıl öncesine göre, yaklaşık olarak % 20 oranında değer kazanmışa benziyor.
İngiltere’nin herhangi başka yerinde olsaydık da yine evimiz değer kazanacaktı.
Belki Bristol’daki kadar değil ama yine de kazanacaktı.
Oysa Kuzey Kıbrıs’ta, alıcı beklerken çürümeye başlayan o kadar çok yeni inşaat var ki, bırakın değer kazanmasını, kullanılmış evinize yeni bir alıcı bulmanız bile neredeyse büyük mesele.
Diyelim ki buldunuz, tahminen aldığınız fiyatın %30 - %40 altındasınız demektir.
Yani emlak, gelir getirici bir yatırım değildir Kuzey Kıbrıs’ta genel anlamda.
Çünkü toprak değersizdir.
Toprak değersizdir, çünkü Kıbrıs sorununun gelecekte o toprağa nasıl muamele edeceği belli değildir.
Ne evinizin garantisi vardır, ne arsanızın, ne de bağınızın, bahçenizin.
Çünkü büyük bir kısmının orijinal tapusu başkasının üzerindedir...
Önemli bir kısmının 74 sonrasına ait ‘tanınmayan’tapusu, eşdeğer karşılığı elinizdedir...
Orijinal tapusu elinizde olanların da olası bir çözümde hangi devletçiğin çatısı altında kalacağı belirsizdir.
Tüm bu karmaşanın içerisinde, bir de yağma Hasan’ın böreği misali dağıtılan arazilerin üzerinde her geçen gün yenisi yükselen apartmanların bolluğu ve bu bolluğun piyasada yarattığı olumsuz etkiyi düşününce...
Nasıl değerli olsun ki evler Kıbrıs’ın kuzeyinde?
Diğer ‘dünyalıların’ yaptığı gibi, nasıl Kıbrıslı Türkler de ‘kâr’ edebilsin sahip oldukları taşınmazlar sayesinde?
Paralarını, nasıl değerlendirebilsinler, taşınmazlara yaptıkları yatırımlar üzerinden?
Alın işte neden çözüme ihtiyacımız olduğuna dair size önemli bir gereklilik daha...