1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Emlak satışları patladı, Peki ya biz!
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Emlak satışları patladı, Peki ya biz!

A+A-

‘Emlak döviz tanımıyor’ manşetini attık dün.

Dövizin tırmanmasına, TL’nin erimesine rağmen ülkemizde emlak satışları son 8 yılın en iyi dönemini geçirmiş.

Elbette ki başta emlak piyasası bu durumdan memnun ancak…

Bu işin bir de ‘ancak’ kısmı var.

Evet, emlak satışları arttı ama bunun nedenleri ne?

Emlak satışı artarken bunun kazancı yanında giderleri ne olacak?

Emlak satışlarındaki artışın esas müşterisi Türkiye vatandaşları…

Özellikle son zamanlarda Türkiye’de artan terör olayları, orada yaşayanların daha huzurlu! yaşayabilecekleri bir yerde emlak almalarına neden olmuş.

Hem kendi dillerinde hem de ülkelerinin dibinde bir yer…

Bazılarına göre de zaten 82. vilayet!..

Öğrenciler de alıyorlar evleri…

Kira vermek yerine ev sahibi olmak ve sonrasında ailenin yukarıdaki birinci nedene bağlı olarak burada bir evlerinin olması akılcı geliyor…

Tabii ki Kıbrıs sorunundaki son aşama da tetikliyor bu sektörü…

Emlak sektöründen para kazananlar da bunları söylüyor zaten…

Peki bu artan ve de her gün özellikle Girne’de biten 10 katlı binaların ardından beklenilen huzurlu yaşam olabilecek mi?

Plansız yapılaşma ve satışların ardından Girne ve Kıbrıs’ın kuzeyinde sürekli artan nüfus bu ülkeden hizmet alabilecek mi?

Şu anda bile gerekli olan hizmeti alamayan, her gün yoldan, altyapıdan, basan selden, taşan kanalizasyondan, arabasına park yeri bulamamasından, nefes alabileceği bir yeşil alan kalmamasından şikâyet eden insanımız bu gelişmelerden sonra bu Ada’da nasıl yaşayacak!

Yoksa bu kez tersine bir göç mü başlayacak?

Bugüne kadar çeşitli nedenlerle vatanını terk eden insanımız, bu kez betonlaşma ve emlak satışları yüzünden bu küçücük toprağa sığamadığından! mı terk edecek Ada’yı!..

Çünkü böyle giderse dün Cenk’in yazdığı gibi “taşacak, dökülecek.”


 

Kımıldama!

 

Girne-Değirmenlik dağ yolunda henüz bir kımıldanma yok.

Üç canın gittiği son kazadan sonra tartışıldı, eylemler yapıldı, ardından yine kaza oldu o yolda… Öncesinde defalarca kazalar ve yine kaybettiğimiz insanlar…

O yolun ‘yol’ olmadığı, kazaya davetiye çıkardığı, ağır yük araçlarının altında ezildiği, taşocakları nedeniyle yolun normal trafik akışı için geçerliliğini kaybettiğini ve hükümetin mutlaka önlem alması, yolu yenilemesi gerektiği de söylendi defalarca…

Ama hükümetten, bakan Dürüst’ten bu yönde ne bir açıklama, ne de bir hareket var!.. Sanki bu konuda da bir yerlerden emir bekleniyor.

Belki de öyledir… Nasıl olsa alışılmış. Otur-kalk, yap-yapma, kımılda-kımıldama…

“Kımıldama” dendiyse onlar da haklı! ‘Kımılda’ denmesi bekleniyor herhalde!..

 

 

 

 

Bu yazı toplam 1577 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar