‘En az’ 24 milyon 334 bin Dolar zarar!
UBP – YDP – DP Hükümeti’nin, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nu (KIB-TEK) 2021 Eylül ayından bu yana ‘en az’ 24 milyon 334 bin Dolar zarara uğrattığı, resmi belgelerle doğrulandı.
Ertuğrul SENOVA
UBP – YDP – DP Hükümeti’nin, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na akaryakıt temini konusunda sözleşme imzaladığı Sidereal Lines LTD isimli şirket yerine, “daha ucuz olacağı” iddiasıyla ihalesiz yakıt alımı yoluna gitmesi, kuruma 17 milyon 634 bin 112 Dolar ettirdi.
Söz konusu rakam, Sidereal Lines LTD isimli şirketin, KIB-TEK idaresine karşı açmış olduğu mahkeme kayıtlarına yansıdı…
Sayıştay Başkanlığı’nın KIB-TEK’e ilişkin Kasım 2021 – Eylül 2022 tarihlerini kapsayan 6,7 milyon Dolarlık zarar tespiti de eklendiğinde kurumun, son 2 yılda toplamda 24 milyon 334 bin Dolar zarara uğratıldığı ortaya çıktı.
Konuyu Meclis Genel Kurulu’nda kürsüden gündeme getiren CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “kayıtlara geçmesi adına” mahkeme kararını okudu, yaşananların “1 değil 5 istifa nedeni” olduğunu söyledi.
Öte yandan dönemin KIB-TEK’ten sorumlu bakanları Erhan Arıklı ile Sunat Atun ve kurumun mevcut durumda bağlı olduğu Başbakan Ünal Üstel, “mahkeme kararını okumadıklarını, haberlerinin olmadığını” söylediler.
Arıklı, “istinafa gideceğiz” derken, Üstel ise “gerekçeli kararı okuyacağız” demekle yetindi.
CTP Genel Başkanı Erhürman:
“Yaşananlar bir değil, beş kez istifa sebebidir!”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (KIB-TEK) mahkemenin raporlarına göre ihalesiz akaryakıt alımı nedeniyle milyonlarca dolar zarara uğratıldığını açıkladı ve bu yaşananların bir değil, beş kez istifa etme sebebi gerektirdiğini vurguladı.
Erhürman ayrıca, İyi İdare Yasası’nın ilgili maddesi gereğince mahkemeye başvuracaklarını da açıkladı.
Yasanın “Devleti zarara uğratanlar, zararı ödemek zorundadır” maddesini içerdiğini ifade eden Erhürman, “Bunu yapan her kimse, bunun siyasi sonucu kesinlikle istifa etmektir. Ama yetmez, hukuki sonucu, bu paranın çatır çatır rücu edilmesidir, başka da yolu yoktur. Bu itiraftır, gafil muhbirliktir” dedi.
Meclis Genel Kurulu’nda konuşan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, KIB-TEK’in uğradığı zararı, kurumun kendisinin itiraf ettiğini, bunun akıllara durgunluk veren bir şey olduğunu söyledi.
Kuruma ihalesiz akaryakıt alınması halinde büyük zararlarla karşılaşılacağını geçmişte defalarca meclis kürsüsünden ifade ettiklerini belirten Erhürman, ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin ise “Zarara uğramamak için ihalesiz akaryakıt alacağız” dediklerini söyledi.
“Bu kararın her bir satırı utanç vesilesi”
Kürsüde mahkeme kararını okuyan Erhürman, kararda hem kurumun zarara uğratıldığının, hem de zararı azaltmak için de çaba gösterilmediğinin yer aldığını söyledi. Erhürman, “Neden pahalı yakıtın alındığı izah edilmediği gibi, bu yakıtın neden ihalesiz alındığına dair bir izahata da rastlamadık diyor mahkeme. Daha ne desin size?” diye sordu.
Kararın her bir satırının utanç vesilesi olduğunun altını çizen Erhürman, “Siz devleti göz göre göre milyonlarca dolar zarara uğrattınız, defalarca kez uyarılmanıza rağmen. Biz sessiz kalmadık, defalarca söyledik. Siz de bu kürsüden gürleyerek aslında devletin ihaleli alımda zarara uğratıldığını, onun için ihalesiz akaryakıt almak istediğinizi söylediniz. Şimdi de devleti milyonlarca dolar zarara uğrattığınızı mahkeme huzurunda itiraf ettiniz. Üstünden şirkete bir de 300 bin dolar tazminat ödediniz” dedi.
Rakamlarla zararı anlattı…
Şirketin, “beni zarara uğrattın” diyerek KIB-TEK’e tazminat davası açtığını anımsatan Erhürman, şöyle devam etti:
“Öncelikle mahkeme bir karar üretiyor ve diyor ki KIB-TEK’e, şirketin verdiği teminat mektubunu serbest bırak. İdare ise bunu reddediyor, mahkeme kararına rağmen mektubu yakmak istiyor. Peki mahkeme ne diyor? Yapamazsın diyor. Mahkeme sonra ekliyor; Ara emrini takmıyor musunuz? Mahkemenin emrini kavrayamıyor musunuz? Mahkeme emirlerine riayet edilmesi gerektiğini bilmiyor musunuz? Hukuk veya kural tanımazlık mı yapıyorsunuz? Yoksa tümü mü? Mahkeme, bunu bu ülkeyi yönettiğini iddia edenlere söylüyor.”
İkinci konuya geçen Erhürman, mahkemenin, KIB-TEK’in 330 bin 164 Dolar gecikme tazminatı için gecikme yapmasının makul bir dayanağı olmadığını bildirdiğini belirterek, “Bu kapsamda mahkeme, KIB-TEK’i şirkete 343 bin 854 Dolar ödemeye mahkum etti” dedi.
“En vahimine şimdi geliyoruz” diyen ERhürman, “İdare, bu davada sadece savunma yapmadı. Ötesine geçti ve ‘ben değil, sen bana tazminat öde’ dedi. İdare, zarar gördüğünü söyledi. İdare, hani çok ucuza geleceği iddiasıyla ihalesiz yakıt almayı tercih ettiği için uğradığı zararları da açıkladı” ifadelerini kullandı, şöyle devam etti:
“İlk olarak, şirketin 3 ay boyunca yakıt temin etmemsinden dolayı KIB-TEK yüksek fiyatlar ödedi ve 3 milyon 761 bin 882 Dolar zarara uğratıldı. Bunu KIB-TEK mahkemede itiraf ediyor; ihalesiz yakıt alacağını tutturduğu için bu zarara uğruyor. İkincisi, KIB-TEK, sözleşmenin öngördüğü birim fiyatın çok yüksek fiyatına güneyden enerji alarak 8 milyon 808 bin 897 bin Dolar ödemişiz. Neden? İhalesiz şekilde ucuza akaryakıt alacakları için. Kendileri itiraf ediyorlar. Daha sonra KIB-TEK, AKSA’ya fazla enerji bedeli ödüyor: 441 bin 557 Dolar… Başka kaynaklardan alınan yakıtlar için numune analizlilerine 11 bin 820 dolar verdik. Devamında da KIB-TEK gaz tribünlerini fazla çalıştırmak zorunda kaldı, 2 milyon 311 bin 333 dolar da motorin harcadı. Bundan dolayı da zarar etti. KIB-tekin uğradığı milyonlarca dolar zararı kim söylüyor? Mahkeme değil, şirket değil, KIB-TEK söylüyor.”
“Bu zararı karşılayacaksınız. Siz mahkemeye gitmezseniz biz gideceğiz”
Ülkede İyi İdare Yasası bulunduğunu hatırlatan Tufan Erhürman, yasanın açıkça “Devleti zarara uğratanların uğrattıkları zarar oranında kendilerine rücu edileceğini” maddesi bulunduğunu söyledi. Bunun keyfi değil, zaruri bir uygulama olduğunun altını çizen Erhürman, bu konuda ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin mahkemeye başvurmaması halinde parti olarak kendilerinin başvuracağını ve bu zararın karşılanacağını söyledi.
“Hani devlet dersiniz de gökten toprak düşer ya, kamu kaynakları işte bu şekilde paçavra edildi sizin tarafınızdan. Sizin uğrattığınız zarar, personel giderlerini artırmak konusunda yaptıklarınız, Kıb-Tek’in sırtına kambur olarak biniyor” ifadelerini kullanan Erhürman, “Niye açıklamadınız mahkemede ihalesiz akaryakıt almak istediğinizi? Hepsi ihalesiz akaryakıt alma sevdasından kaynaklandı. Peki, o sevda nereden çıktı?” diye sordu.
“Hem milliyetçilik nutukları at, hem de Kıbrıs Rum Elektrik İdaresi’ni finanse et”
Ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin her fırsatta milliyetçilik nutukları attığını dile getiren Erhürman, aynı kişilerin ihalesiz elektrik alımından dolayı güney Kıbrıs’tan elektrik almak zorunda kaldığını ve bu rakamın da 8 milyon Dolar’a geldiğini açıkladı. Milliyetçilik nutukları atanların Kıbrıs Rum Elektrik İdaresi’ni finanse ettiğinin altını çizen Erhürman, “İhalesiz akaryakıt alacaktınız madem neden güneye bu parayı verdiniz?” sorusunu sordu. Erhürman, “Bunu yapan her kimse, kesinlikle anında istifa etmelidir. Ama yetmez, hukuki sonucu, bu paranın çatır çatır rücu edilmesidir başka da yolu yoktur. Bu itiraftır, gafil muhbirliktir” dedi.
Arıklı: “İstinafa gideceğiz”
Erhürman’ın ardından kürsüye çıkan Hükümet ortaklarından ve KIB-TEK’ten sorumlu eski bakan Erhan Arıklı, ilgili firma ile sözleşmenin kendi döneminde imzalandığını anımsattı.
Şirketle ilgili daha önce “şartnameye aykırı yakıt” tedarik ettiğini ve bu kapsamda şirkete ceza kesildiğini, şirketin de yakıt getirme konusunda kuruma “şantaj” yapıp, cezanın silinmesi halinde yakıt getirebileceğini söylediğini iddia etti.
Arıklı, Bakanlar Kurulu’nun söz konusu mahkemeden haberi olmadığını belirterek, “Kurumla da görüşmedik. İstinafa gideceğiz” dedi. “Eminim ki istinafa gittikten sonra bu karar düzeltilecektir” diyen Arıklı, “Çok üzgünüm. Hukuk adına üzgünüm. Kurumun, bu kadar savunmasız bırakılması son derece üzücü” şeklinde konuştu.
Atun: “Güneye ödenen paranın tümünün zarar olması mümkün değil”
Bakan Arıklı'nın ardından dönemin Ekonomi ve Enerji Bakanı, UBP Milletvekili Sunat Atun kürsüye çıkarak, o dönemde yaşanan süreç hakkında bilgi verdi; kendilerinin devletin yakıt temininin güçlü ve altyapısı geniş imkanlara sahip olan bir tedarikçiden yapılması gerektiği görüşüne vardıklarını kaydetti.
Atun, bu olayların cereyan ettiği zamanların Rusya-Ukrayna Savaşı’nın en hararetli dönemleri olduğuna da işaret ederek, petrolün en önemli emtianın olduğu o dönemde alınan kararın üretilen bir çare olduğunu belirtti.
Atun, davacı şirketin bir devlete akaryakıt sağlayacak altyapıya sahip olmadığı değerlendirmesi yaptıklarını kaydederek, niteliksel olarak devlet kurumu olan ve geniş bir altyapıya sahip TPIC’ten alınmasına karar verdiklerini anlattı.
Mahkeme kararına ilişkin de konuşan Atun, Kıbrıs’ın güneyine ödenen paranın zarar olarak ifade edilmesinin değerlendireleceğini, bunun tamamının zarar olmasının mümkün olmadığını kaydetti.
Üstel: “Mahkemenin gerekçeli kararını inceleyeceğiz”
Mahkemenin gerekçeli kararının incelenmesinin ardından tekrardan konuşulabileceğini ve kararlar üretebileceğini kaydeden Üstel, geçmişten beri Kıb-Tek’te kötü bir düzenin olduğunu ve kendilerinin bu düzeni bozduğunu belirtti.
Başbakan Üstel, yakıt alımıyla ilişkin de geçmişten gelen bir düzen neticesinde Kıb-TEk'e yakıtı ihaleyi kazanan şirketin getirdiğin, kaydederek, bazı durumlarda ihaleyi alan şirketlerin ertesi gün getiremeyeceğini bildirmesi gibi sıkıntılar yaşadıklarını, bu nedenle kurumsal bir şirketle çalışmak istediklerini belirtti.