1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. En büyük eksiklik, 'vicdani ret'
En büyük eksiklik, vicdani ret

En büyük eksiklik, 'vicdani ret'

“Askerlik(Değişiklik) Yasa Önerisi’ndeki en büyük eksiklik ‘vicdani ret’ hakkıdır. Bu hak insani bir hakkıdır”

A+A-

CTP Gençlik Örgütü Genel Başkanı Ongun Talat, YENİDÜZEN’e konuştu, gençlerin sorunlarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu,  Askerlik(Değişiklik) Yasa Önerisi’ni yorumladı

Ayşe GÜLER

CTP Gençlik Örgütü Başkanı Ongun Talat, askerlik süresinin kısaltılması ve bedelli askerliğe ilişkin düzenlemeler içeren Askerlik(Değişiklik) Yasa Önerisi’ndeki en büyük eksikliğin ‘vicdani ret’ hakkı olduğunu vurguladı.

Gençlik örgütü olarak vicdani ret hakkının tanınması gerektiğini, bunun insan hakkı olduğu kaydeden Talat, askerlik ile ilgili sıkıntıları iyileştirecek her türlü değişikliğe destek verdiklerini ifade etti.

Talat, “En büyük umudumuz, Kıbrıs Sorunu’nun çözülerek, askerlik sorunun ortadan kalktığı günleri görmektir” şeklinde konuştu.
Profesyonel askerliğe kuşku ile baktığını dile getiren Talat, “Halkla bağların tamamen koptuğu profesyonel ordu fikri bana sıcak gelmiyor. Bu düşünceyi tehlikeli bulurum” dedi.

CTP Gençlik Örgütü Genel Başkanı seçilmesinin ardından YENİDÜZEN’e konuşan Talat,  ülkedeki gençlerin sorunlarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Talat, gençlerin işsizlik, göç, istihdam olanaklarının kısıtlı olması, kapalı ekonomi gibi birçok sorunla karşı karşıya kaldıklarını vurgulayarak,  tüm faktörlerin bağlandığı ana noktanın Kıbrıs Sorunu olduğuna dikkat çekti.

Kıbrıs Sorunu’nun çözümünün oldukça önemli olduğunu dile getiren Talat, “Kıbrıs Sorunu’nun çözümü, sorunları ortadan kaldıracak potansiyele sahiptir” şeklinde konuştu.

• Askerlik (Değişiklik) Yasası Önerisi’ne yönelik görüşmeler sürüyor. Bu kapsamda askerlik süresinin kısaltılması gündemde. CTP-BG Gençlik Örgütü’nün bakış açısı nedir?
• CTP-BG Gençlik Örgütü, son dönemlerde askerlik konusundaki tartışmaların içerisinde aktif bir şekilde rol almıştır. Eski başkan Ürün Solyalı, görüşlerini çeşitli medya aracılığıyla paylaşmıştı. Geçmiş hükümet döneminde örgütümüz Meclis’e askerlik konusu ile ilgili bir takım öneriler sunmuştu. Şu anda komitede görüşülen Askerlik (Değişiklik) Yasası Önerisi’nde geçtiğimiz yıllarda önerilen önerilerin yer aldığını görüyoruz. Bu durumda bizim için sevindirici bir durumdur. Vicdani Ret hakkının yasa önerisinde olmamasının ciddi eksiklik olduğunu düşünüyoruz. Gençlik örgütü olarak vicdani ret hakkının tanınması gerektiğini, bunun insan hakkı olduğunu savunuyoruz. Bu yüzden en büyük eksiklik vicdani ret hakkının tanınmamasıdır. Fakat CTP-BG Gençlik Örgütü gençlerin askerlik ile ilgili sıkıntılarını iyileştirecek her türlü değişikliğe destek verir. Kıbrıs Sorunu’nun çözülerek, askerlik sorunun ortadan kalktığı günler en büyük umudumuzdur. 

“Profesyonel askerliği tehlikeli buluyorum”

• Profesyonel askerliğe geçiş yapılmalı mıdır?
• Bu konuda Gençlik Örgütü’nün ürettiği bir karar yoktur. Ancak profesyonel askerliğe kuşku ile baktığımızı söyleyebilirim. Kişisel olarak profesyonel askerliğe karşıyım. Kıbrıs’ın kuzeyi geçmişte birçok darbe yaşamış, Türkiye geleneği veya uzantılarından çok çekmiştir. Halkla bağlarının tamamen koptuğu profesyonel ordu fikri bana sıcak gelmiyor. Bu düşünceyi tehlikeli bulurum. Bununla birlikte uzman personel sayısının artırılması gerektiğini de düşünüyorum.

“Tüm sorunların ana kaynağı Kıbrıs Sorunu”

• Gençliğin en büyük sorunu nedir?
• Gençlerin en büyük sorunu olarak işsizlik, göç, istihdam olanaklarının kısıtlı olması, kapalı ekonomi gibi birçok sorun sayılabilir. Ancak tüm faktörlerin bağlandığı ana nokta Kıbrıs Sorunu’dur. Gençlik Örgütü’nün konuya bakışı bu şekilde olmuştur. Kıbrıs Sorunu’nun çözümü oldukça önemlidir ve tüm sorunları ortadan kaldıracak potansiyele sahiptir. Ülkedeki mevcut statükonun gençler önünde ne denli büyük engel yarattığını herkes biliyor. Gençler önünü göremiyor. Gençlerin kapalı bir ekonomide kendilerini ne kadar geliştirebilecekleri ortadadır. Dünyaya hiçbir şekilde entegre olamamış gençlik söz konusudur.

“Gençlerin siyasette yer almasının yaygınlaştıracağız”

• CTP-BG Gençlik Örgütü’nün hayata geçirmeyi planladığı en birincil hedef nedir?
• Örgütlülüğü artırarak, yola devam etmek en büyük hedefimizdir. Kurumsallaşan yapıyı ileriye taşımak bizim için önemlidir. Hükümette olan bir partinin gençlik örgütü olarak ülke sorunlarına daha etkin üretimde bulunmayı planlıyoruz. Gençlerin siyasette yer almasının yaygınlaşmasına yönelik hedeflerimiz hala devam ediyor. Gençler toplumun karar alma mekanizmalarında görev üstlenmelidir. Gençlerin siyaset adresi olması yönündeki çabamızı sürdüreceğiz. Kurultayımızı ‘Yarın için gün bugün’ sloganı ile gerçekleştirdik. Tüm hayal ettiklerimiz ile ilgili kavgamızı bugün vereceğiz. Toplumun önünü açacak politikalarda gençlerin yerini sağlamlaştıracağız. 


• Ülkede işsizlik konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Her geçen yıl ‘işsizler ordusuna’ yüzlerce genç katılıyor. Bu sorunun önüne nasıl geçilebilir?
• Şu anda çok sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Ancak Kuzey Kıbrıs’ta uzun yıllardır yaratılan kapalı bir sistemin sıkıntılarını yaşıyoruz. Annan Planı döneminin ardından CTP-BG’nin hükümete gelmesiyle birlikte toplumda bir rahatlama yaşanmıştı. Fakat daha sonraki dönemlerde vatandaşların alım gücünde ciddi düşüş meydana gelmişti. Şu anda içinde bulunduğumuz durum bağımlı ilişkilerimizden dolayıdır. Örneğin Türkiye’de yaşanan krizlerinde etkisiyle istenilen tablonun olduğu söylemek mümkün değildir.  Gençlerin bu durumdan etkilenerek işsizliğin artması, göç yollarını çare olarak görmesi CTP-BG Gençlik Örgütü’nün en fazla mücadele verdiği olgular arasında yer almaktadır.  Partimiz şu anda hükümettedir. Gençlik örgütümüz bugüne kadar biriktirdiği ve bundan sonra yapacağı çalışmaları partinin politikaları ile bütünleştirerek, taşımalıdır. Öte yandan yerli istihdamı teşvik projesini olumlulukla karşıladık. Söz konusu projenin, çeşitli alanlarda teşvikleri düzenleyerek, işsizlik sorununu bir nebzede olsa azaltabileceğini düşünüyorum. Projenin destekçisi ve takipçisi olacağız.  Bununla birlikte özel sektördeki çalışanların hakları ile ilgili düzenlemeler acilen hayata geçmelidir. Önümüzde sendikalaşma hakkı gibi birçok görev vardır. Tüm bunlar CTP-BG’nin de boynunun borcudur. Bu tarz adımlarla işsizlik sorununu minimize edebileceğimizi düşünüyorum.

“Seçim rüşveti olarak dağıtılan ekmek kapılarını normalleştirecek miyiz?”

• Vakıflar Bankası’nda geçtiğimiz hafta içerisinde “iş azlığı ve usulsüz işe alma” gerekçesiyle 24 çalışanın işine son verildi. 2009 yılında da benzer durdurmalar yaşanmıştı. Söz konusu durumu nasıl yorumluyorsunuz?
• İki olay birbiriyle alakalı değildir. 2009 yılında içlerinde 4 senelik çalışanlarında bulunduğu kişiler biranda işlerinden durdurulmuştu. Söz konusu kişilerin işe alınmaları kurultay dönemine denk gelen, seçim rüşveti denen bir olguda olmamıştı. Bu kişiler, uzun bir süre çalışıp, görevlerini yerine getirmelerinin ardından tamamen partizanlıkla işlerinden durdurulmuştu. Bunun sıkıntısını CTP-BG geçmişte yaşamıştı. Aslında seçim rüşveti olarak dağıtılan ekmek kapılarını normalleştirecek miyiz bunu düşünmek gerekiyor. Seçim rüşvetini veren kadar alan da suçlu değil midir? Bu konuda insanlarımız kendilerini sorgulamalıdır.  İşe alınanlar, işten durdurulabileceklerini bilerek işe girmişlerdi. Dolayısıyla bu tercihi yaparken ilerde usulsüz bulunabilecek bir uygulama ile işe gireceklerini herkes biliyordu. Fakat bu riski alıp işe yöneldiler. Önemli olan siyasetin kirlenmiş yüzünü ne kadar temizleyeceğimizdir. Yapılan istihdamlar, toplum vicdanında ciddi yaralar açmıştı.  Bu kişilerin delege oldukları için işe girmelerine hak tanınmışsa, diğer işsiz gençlerinde haklarını aranmalıdır. Hükümet geçici istihdamı kaldırarak, belli kriterlerle işe alınma olanaklarını sağlayacaklarına dair taahhüt veriyor.  Gençler olarak söz konusu adımları destekliyoruz.


• Milletvekili seçiminin ardından Meclis içerisinde ciddi değişiklikler yaşandı. Daha genç vekiller, Meclis’te görev üstlendi. Ancak vatandaşlar buna rağmen siyasete olan güvenlerinin azaldığını söylüyor.  Bu görüşe katılıyor musunuz?
• Siyaset, insan hayatını bire bir etkileyen olgudur. En temelde ekonomik koşulları etkilemektedir. Halk gerektiğinde tepkisini göstermelidir. CTP-BG geçtiğimiz dönemde bir takım suçlamalara maruz kalmıştı. Ancak daha sonra iktidara gelen UBP hükümetinin, halkın duyarlılığını hiçe sayarak ortaya koyduğu politikaların yıkımını hep birlikte yaşadık. Arada ne denli büyük farkın olduğunu görülmesi gerekiyordu. Meclis’te bugünlerde hareketlilik yaşanıyor. Hükümetin sorunlara çözüm getirme anlayışı ile mesai yapıyor olması kıyaslama yapma şansını bize verdi. Sivil toplum örgütleri siyasetçiler üzerinde baskı unsuru olmalı, çalışmalarını bu yönde sürdürmelidir. Fakat ‘siyasete kızdım, oynamam’ gibi bir tavra yönelmek günün sonunda apolitik bir toplumu, geleceği ile ilgili yorum yapamayan halkı önümüze çıkarır.

• Kamu ve özel sektör arasındaki koşullar arasında ciddi fark var. Gençler, özel sektörde değil, daha ‘garanti’ olduğu gerekçesiyle kamuda istihdam edilmeyi istiyor. Özel sektörün önünün açılarak, gençlerin istihdam edilmesi için neler yapılabilir? 
• Yatırımların şartlara bağlı olarak, yeterli düzeyde olmaması istihdam olanaklarını kamuda daha cazip olmasını sağladı. Bu anlamda kamu reformu ile ilgili atılacak adımlar mevzuattaki sorunları aşma adına bir takım sorunlara giderici olacaktır. Özel sektör politikaları çok iyi değerlendirilmelidir. KOBİ’ler konusunda önemli adımların atılması gerekiyor. Genç girişimcilerin önü açılmalıdır. Özel sektörde çalışanların hakları kamu sektöründeki haklara yaklaştırılmalıdır. Bu konunun başında maaşlar gelmektedir. Bununla ilgili teşvik programları hayata geçmelidir. İş Yasası’nın yeniden düzenlenmesi şarttır. Sendikalaşma hakkı önemli bir hedef olarak önümüzde durmaktadır. Toplumun tüm kesimleri elini taşın altına koymalı, fedakarlıkta bulunmalıdır. Yapılan fedakarlıkların adil olması gerekmektedir.

Bu haber toplam 4252 defa okunmuştur