“En büyük hayalim bir vegan restoran açmak”
Adaya 2005 yılında gelip, burada yaşamaya karar veren Sarah Jane Purcell, sağlıklı yaşam ile ilgileniyor, evde yaptığı vegan ve vejetaryen yemekleri bir gün restorana taşıyabilmenin en büyük hayali olduğunu kaydediyor.
Dila ŞİMŞEK
Kıbrıs’a 2005 yılında ailesi ile yerleşen Sarah Jane Purcell, Mağusa Köpek Barınağı ve Rehabilitasyon Merkezi’nde gönüllü çalışıyor. Hem barınaktaki, hem de sokak hayvanlarını yuvalandırmak için çabalayan Purcell, sağlıklı yaşam stili ile de sosyal medyada oldukça ilgi çekiyor.
“Birçok insan beni bu konuda cesaretlendiriyor”
Evde tamamen kendi yaptığı vejetaryen ve vegan yemekleri, bir gün kendi restoranını açarak topluma sunmak istediğini söylüyor. “İngiliz olduğum için, burada bir işletme açarken uzun bir süreçten geçmem gerekiyor. Ayrıca, insanların da kayda değer bir talebi olmalı ki böyle bir girişimde bulunabileyim. Ancak Facebook hesabımda yaptığım yemeklerin fotoğraflarını ve spor rutinimi paylaşmaya başladığımdan beri birçok insan beni bu konuda cesaretlendiriyor” diyor.
“Kanser ve şeker hastalığı gibi birçok hastalığın başı da bu”
Purcell, adaya taşınmadan önce de vejetaryen olduğunu, ancak buraya yerleştikten sonra yemek çeşitlerinin sınırlı olmasından dolayı balık tüketimine de başlamış. “2 yıl önce, kendime ‘ne yapıyorsun’ dedim… Süt ürünlerini ve balığı kestim. Spor salonuna gitmeye başladım. Bitki bazlı yemek yemeye başladım. Hayvansal ürünler, dünyanın ormanlarını ve hayvanları katlediyor, karbondioksit yaratıyor. Yani hem kendi sağlığım, hem de çevre için zararlı. Kanser ve şeker hastalığı gibi birçok hastalığın başı da bu. Balık tüketimi de, denizlerdeki kirliliğe neden oluyor” diye anlatıyor.
“İnsanların da sağlığına ve çevreye karşı daha duyarlı olmasını ve dikkat etmesini istiyorum”
Çevresindeki kişileri de bu konuda bilinçlendirmeye çalıştığını belirten Purcell, hayvansal ürünleri kesmenin kilo kaybetmeyi de sağladığını ekliyor. Doğa ile hep iç içe büyüdüğünü ifade eden Purcell, “Küçükken bir çiftliğimiz vardı. Hep hayvanlarla ilgilenirdim. Çevreye karşı her zaman duyarlı olmuşumdur” şeklinde konuşuyor. Yaptığı yemeklere olan ilgi ve talebin her gün çoğaldığını dile getiren Purcell, sözlerine şöyle devam ediyor: “20-30 yaşlarındaki kişilerle aynı spor rutinine sahibim. Bu şekilde beslendiğim için, daha dinç ve sağlıklı hissediyorum. İnsanların da sağlığına ve çevreye karşı daha duyarlı olmasını ve dikkat etmesini istiyorum. Her geçen gün kalp hastalıkları ve kanser artıyor. Haftada iki gün bile et tüketiminizi azaltmanızın faydasını vücudunuzda göreceksiniz. Hazır yemeklerin yanı sıra, evde pişirilmiş, proteinli yemekleri tercih etmeye çalışın. Biraz daha zahmetli bir süreç olarak görünse de, buna değer”