Dila ŞİMŞEK 

Sona Singh, ATV yarışlarında yıllardır profesyonel olarak yarışıyor. Birçok birinciliğe, ödüle ve dereceye kavuşan Singh, Aralık’ta Türkiye’de yarışacak.

Lefkoşalı Sona Singh, elektrikçilik ve araba alım-satımı ile uğraşıyor. 10 seneyi aşkın süre önce dağ motosikletlerine ve yarışlara merak salmasıyla, iki tekerlekli bir motor alarak sürüşlere başladı. 2010’da ilk ATV aracını alan Singh, bunun kendisine daha yatkın olduğunu keşfedince gelişerek yarışlara da katıldı.

Yarışları yabancı yayımlardan takip ettiğini ve bu şekilde ATV araçlara ilgi duymaya başladığını ifade eden Singh, “Keşke bizde de olsa, bir gün ben de yapacağım diye diye kendimi sürüşlerde buldum. İlk zamanlarda çevremdeki kişiler, aracın çok pahalı ve gereksiz olduğunu düşünüyordu. Ne zamanki bundan hem başarı hem de gelir elde etmeye başladım, o zaman insanların bakışı da değişti. Şu anda Polaris ile çalışıyorum ve Türkiye’de yarışlara katılıyorum. Kıbrıs’ta da yarışlara katıldığım oluyor” diyor. Şimdiye kadar her şeyin başarılı gittiğini anlatan Singh, her gittikleri yarışta mutlaka kürsüye çıktıklarını ve derece elde ettiklerini, son zamanlarda sıklıkla birincilik ve ikincilik aldıklarını söylüyor.

“İnsana trafik bilinci sağlıyor”

Singh, sürüşlerin iyi ve kötü yanlarını şöyle anlatıyor: “Sevdiklerinizden ödün vermeniz gerekebiliyor. Çünkü reflekslerimizi kaybetmemek için haftada en az üç kere ATV kullanmalıyız. Ancak iyi yanı ise, insana trafik bilinci sağlıyor. Günlük trafikteyken, kendinizi daha dikkatli buluyorsunuz. Ayrıca yarışlarda deşarj olduğunuz için, trafikte riskli şeyler yapmıyorsunuz. Aileler bu hobiyi sakıncalı görebiliyor ancak ilgi duyan çocuklarını, onların da iyiliği için teşvik etmeli”

“İnsanlar ATV yarışlarına önyargıyla bakıyor”

Kıbrıs’ta çok önyargı olduğunu ifade eden Singh, bunun kırılması gerektiğine değiniyor. “İnsanlar ATV yarışlarına önyargıyla bakıyor ancak kişinin bunu doğru kullanması ve yansıtmasıyla aslında sakıncalı bir etkinlik olmadığı fark edilebilir” şeklinde konuşuyor. Türkiye’deki yarışların, Kıbrıs’takine göre çok daha rekabetli ve yoğun geçtiğini dile getiren Singh, “Kıbrıs’ta herkes birbirini tanıdığı için daha samimi bir ortam var. Arkadaşlarımızdan birisi kaza yaparsa yarışı bırakıp ona koşuyoruz. Ancak Türkiye’de katılımcı sayısı çok ve yarışın rekabeti yüksek. Herkes daha hırslı…” diyor.

“En büyük hayalim Dakar yarışına katılmak”

Singh, sözlerine şöyle devam ediyor: “En büyük hayalim Dakar yarışına katılmak.

Dakar’da çölde 4-5 Bin metrelik bir parkur oluşturuluyor ve dünyanın çeşitli ülkelerinden yarışmacılar katılıyor. Bu büyük organizasyona katılabilmek en büyük isteğim”