Fehime ALASYA

Mersinlik yangınının üzerinden günler geçti, etkileri halen dinmedi… Yangının çıkış sebebinin bir an önce bulunası gerektiğinin altını çizen vatandaşlar, sorumluların ibret verici ve caydırıcı cezalar alması gerektiğini ifade etti.

Vatandaş, Mersinlik yangınındaki süreçle ilgili en büyük öfkeyi ‘devlet yetkililerine’ gösterdi. Çıkan yangın felaketlerinden hiç ders alınmadığını ifade eden vatandaşlar, ‘güneyden gelen yardım taleplerinin ise geç kabul edilmesini’ eleştirdi.

“Unutuyoruz, ders almıyoruz, hesap sormuyoruz” diyen vatandaşlar, çevreye gereken önemin ülkede hiçbir kademede kayda değer olmadığını anlattı, öz eleştiride bulundu…

VATANDAŞ NE DEDİ?

Fatma Salman: “Her şeyin başı önce devlet, sonra bizler”

Başta Orman Dairesi, devlet yetkilileri olmak üzere, herkesin sorumlu olduğunu belirten Fatma Salman, yangının nasıl çıktığının bulunması, caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

En büyük suçlunun ‘devlet’ olduğuna vurgu yapan Salman, “Yıllar önce de aynı konuları konuşuyorduk, hala aynı, hemen unutuyoruz, hesap sormuyoruz” dedi.

Özlem Özkayalar : “Çevremize hiç önem vermiyoruz”

Çevreye gereken önemin verilmediğini ifade eden Özlem Özkayalar, “Yere çöp atıyoruz, yere sigara atıyoruz, çevremize hiç önem vermiyoruz” dedi. Çöp yığınlarıyla gündeme gelen piknik alanlarını örnek gösteren Özkayalar, bireysel sorumluluk bilincinin gelişmediğine vurgu yaptı.

Nazım Tunçoğlu: “Vatandaşlarımız da duyarsız, denetimler yetersiz, başta devlet, herkes suçlu”

Her yangında ‘helikopter ihtiyacının’ gündeme getirildiğini, akabinde unutulduğunu anımsatan Nazım Tunçoğlu, “Vatandaşlarımız da duyarsız, denetimler yetersiz, başta devlet, herkes suçlu, tüm suçu devlete yıkamayız” yorumunu yaptı.

Tunçoğlu, yaşanan felaketlerinin ardından sorumlulardan hesap sorulması, eksikliklerin giderilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Ayşe Yazıcı: “Her yanan ağaç için suçlulara bir yıl ceza bile yetmez”

En büyük suçlunun devlet olduğunu, bunun yanında bireysel olarak ülkede yaşayan her bir bireyin sorumlu olduğunu anlatan Ayşe Yazıcı, “Korumayı bilmiyoruz, hepimiz sorumluyuz, vicdanımız sızladı. O ağaçlar ne kadar zamanda yetişti?” diye sordu.  Yazıcı, “Her yanan ağaç için suçlulara bir yıl ceza bile yetmez” dedi.

Mustafa Altunçay : “Keşke komşumuz, güneyden gelen karadan ve havadan desteği anında kabul etseydik”

“Keşke komşumuz, güneyden gelen karadan ve havadan desteği anında kabul etseydik” diyen Mustafa Altunçay, en büyük sorumsuzluğun bu desteği geri çevirmek olduğuna vurgu yaptı.

Altunçay, “Bunun siyaseti olmaz, hükümet en büyük sorumlu, bu konuda sebebiyet verenlerin yargılanması gerek. Yanarak can veren canlıları izlerken içimiz parçalandı” yorumunda bulundu.

Batuhan Cantay: “Bireysel tedbir ve bilinç şart ama maalesef çok duyarsızız”

Bir an önce yangının nereden ve neden çıktığının belirlenmesi gerektiğini kaydeden Batuhan Cantay, bu konunun hemen netleşmesi ve cezasız kalmaması gerektiğine vurgu yaptı.

“Bireysel tedbir ve bilinç şart ama maalesef çok duyarsızız.” diyen Cantay, şöyle devam etti:

“Birçok kez camdan yol kenarına sigara atan insanlar görüyoruz, hayret ediyoruz. Eğitim şart, medeniyete erişmemiz için tüm bunlar önemli. Caydırıcı cezalar olmalı, denetim yapılmalı.

Emrah Demir : “2 ay sonra bunu da unuturuz, ders çıkarmıyoruz, takipçisi olmuyoruz, unutuyoruz”

Tahmini 2 ay sonra bu yangının da unutulacağını ve yine tüm eksikliklerin bir sonraki yangına dek yerinde sayacağını anlatan Emrah Demir, “Devleti yönetenler başta olmak üzere hepimiz sorumluyuz. Bunlardan sadece yöneticiler değil, vatandaş da ders çıkarmadı, takipçisi olmadı. Unutmadan hesap sormalıyız, erken unutuyoruz.” dedi.

Zalihe Kofalı: “Güneyden gelen teklifleri ilk etapta kabul etmemekle en büyük suçu yetkililer işledi”

Devlet yetkililerinin güneyden gelen teklifleri ilk etapta kabul etmemekle en büyük suçu işlediğini kaydeden Zalihe Kofalı,  “Neden önceden gelen yardımları hemen kabul etmediler ki? Belki de hemen önlenirdi. Bu adada barışçıl bir gözle bakabilseydik bu kadar can yitip gitmezdi, bu kadar ağaç yanmazdı…” yorumunu yaptı.