1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. En iyisi ‘idare etmek’
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

En iyisi ‘idare etmek’

A+A-


Usta mizahçı Metin Üstündağ,  nefis anlatmış:
“Memleketimiz için en iyi idare şekli ne cumhuriyet ne de ileri demokrasi. En şahanesi ‘idare etmek’ sanki...”

***

“Maaş krizi”yle başladık ya güne!..
En sonunda “sorun yok” dendi, “maaşlar ödenecek...”
Oysa biliyoruz ki, sorun, “ekonomik program”ın revizesine dair...
Ve konu: Özelleştirme!..
En başta da Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu!..
Eğer ki ‘şapkalar öne’ konmazsa, zaten kurum batacak!..
Sorun da kalmayacak (!)

***

Peki ama bu ‘gerilim’ daha ne kadar sürecek?
Her ay, “Türkiye’den para geldi mi, gelmedi mi?” üzerinden bir ‘sinir harbi’.
Bir yerde kopmalı film!..
Ve “deşifre” olmalı siyasetinden sivil toplumuna yurttaştan aydınına herkes..
Ne istiyoruz biz?
Baş başa kalabilsek keşke, kendi ‘gelir-gider’ gerçeğimizle...
Ve anlasak, ne kadar samimiyiz böylesi bir ‘vesayet’ düzenine karşı gelmekte...
 

Cumhurbaşkanı, Başbakan arası ‘ilk’ kriz

Kamu Hizmeti Komisyonu’na ‘Sınav İşleri Müdürlüğü’ için Cumhurbaşkanı bir isim önerisi yapmış, Başbakan ‘uygun bulmamış...’
Bunun üzerine, Kaymakamlar da atanamıyor!..
Niye?
Çünkü bu kez de Cumhurbaşkanı Kaymakam olarak belirlenen isimleri yanında tutuyor, imzalamıyor...
Yani, Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki ilk “kriz” böyle yaşandı.
Bakalım bu kriz nasıl aşılacak?

 

Peki ne olacak?

“İdare etmek”ten vazgeçmek gerekiyor, illa ki...

Her adımda GERÇEĞİ paylaşmak...
Ve UYANMAK...
Daha hareketli, daha aktif, daha kararlı olmak...
Bu kadar ‘tedirginlik’le olmuyor...
AYAĞA KALKMAK gerekiyor!..

Bu yazı toplam 3052 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar