1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “En kural tanımaz, en fazla hukuku çiğneyen hükümet olarak tarihe geçecekler”
“En kural tanımaz, en fazla hukuku çiğneyen hükümet olarak tarihe geçecekler”

“En kural tanımaz, en fazla hukuku çiğneyen hükümet olarak tarihe geçecekler”

YENİDÜZEN’in yeni yazı dizisi 4 Soru, 4 Cevap’ın yeni konuğu Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers oldu.

A+A-

Serap ŞAHİN

YENİDÜZEN’in yeni yazı dizisi 4 Soru, 4 Cevap’ın yeni konuğu Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers oldu.

Jale Refik Rogers ile 4 soruda ülke sorunlarına değindik, çözümlerini konuştuk. Ülkede en büyük sorunlardan birinin yolsuzluk ve hukuksuzluk olduğuna işaret eden Rogers, bu tip olayların toplumsal yozlaşmayı arttırdığına dikkat çekti. Bağımsız Milletvekili Rogers, “Son 3-4 yıldır devam eden üçlü hükümetin birçok yolsuzlukta parmağı olduğundan bahsediliyor. Adaleti tesis etmek gibi bir öncelikleri olduğunu düşünmüyorum.  Dolayısıyla bir şeylerin değişmesi için onların gitmesi gerekecektir diye düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

Rogers, “Cumhurbaşkanı hem söylemlerinde, hem de eylemlerinde toplumun sesi olmaktan çok uzaktır. Kendi halkının sesine ve beklentilerine kulaklarını kapatmıştır.” şeklinde konuştu.

 

SORU

1:

 Ülkedeki güncel sorunlardan 3’ünü önem sırasına göre sıralayabilir misiniz?

 

“En kural tanımaz, en fazla hukuku, anayasayı çiğneyen hükümet olarak tarihe geçecekler”

“En büyük sorunlarımızdan birisi yolsuzluk, kuralsızlık ve yapanın yanına kalması. Ülkede birçok yolsuzluğun ve hukuksuzluğun üstünün örtüldüğünü, yapanın yanına kaldığını görüyoruz. Bu da aslında toplumsal yozlaşmayı hızla arttırıyor. Şu anda sağlık sektörü ile ilgili gene ciddi bir yolsuzluk ortaya çıktı. Çok saygın iki meslek grubunun itibarsızlaşmasına da yol açan bir durum söz konusu. Devlet laboratuarı mesela 2016 yılında yakıldı. Belli kişilerin bunda rol aldığıyla ilgili belli deliller var. Bir yolsuzluk soruşturması var. Ama o soruşturmanın da üstü kapatıldı ve ilerletilmedi. Bunun gibi süreçler raflarda bekledikçe, devletin ağırlığı hissedilmeyince kimseye bir şey olmuyor. Hükümet etme, devlete ve devletin kurumlarına sahip olmaktan da geçer. Şu anki hükümetten öyle bir beklentim yok açıkçası. Çünkü en kural tanımaz, en fazla hukuku, anayasayı çiğneyen hükümet olarak tarihe geçecekler. Aldıkları birçok kararın zaten anayasa mahkemesine götürüldüğü bir süreçten geçiyoruz ki, son 4 yıldır aynı partilerden oluşan ve sadece bakanların koltuklarını değiş tokuş yaptığı bir süreç. Hükümetlerin de hiçbirini birbirinden ayırmıyorum. Bence hepsi de aynı zihniyet, aynı kişiler”

 

“Tedavi edici hizmetlerin erişimini kolaylaştırmamız gerekiyor”

“Sağlıkta iki temel nokta var. Birincisi halkın her bulunduğu noktada sağlık hizmetine erişebilmesi. Şu anda Karpaz’da bile olsanız birçok tetkik ve birçok farklı uzmanlıkta hekimi görebilmek için gene Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne gelmeniz gerekir. Aslında yıllardır kurgulanan bir sistem var. Mevcut sistemin güçlendirilmesi gerekiyor.  Sağlıktaki diğer bacak da, yapmamız gereken aslında koruyucu sağlık hizmetlerini güçlendirmek. İnsanlar hasta olmadan önlemlerini alması için eğitilmesi lazım. Bizim öyle bir sistem yapmamız gerekiyor ki, herkes rutin kontrollerini yaptırsın, hastalık oluşmadan, başlangıcında onu yakalayıp sağlıklı beslenmeyi ve spor yapmayı öğretelim halka. Sağlık Bakanlığı’nın aslında asli görevlerinden biri de halkın sağlığını korumaktır. Hasta olduktan sonra o tedavi süreci hem daha maliyetlidir hem de sağlık açısından da çok daha yıpratıcı bir süreçtir. Erken tanı yöntemlerine hızlı erişimi sağlaması gerekir. Örneğin bir kanser tarama için bir minibüs ayarlanıp köy köy gezmesi hep konuşuluyor ama bu basit şeyi bile şu ana kadar becerebilmiş değiliz. Ülkemizde çok ciddi sigara kullanımı var. Direk olarak akciğer kanseri ile ilişkisi olan bir durum. Ama ülkemizde bu bilinçten çok uzağız. Sağlık denildiğinde aslında bütünlüklü yaklaşmamız gerekiyor. Tedavi edici hizmetlerin erişimini kolaylaştırmamız gerekiyor.

Üçüncü sorun da eğitim sistemi ve istihdam piyasası arasındaki kopukluk.”

 

SORU

2:

 

 Sözünü ettiğiniz 3 sorunun çözümleri sizce neler?

 

“Sağlık merkezleri güçlendirilmeli”

“Yapmamız gereken her bölgede bulunan sağlık merkezinde farklı uzmanlıklarda hekimleri bulundurmak. Bir kalp hastasının rutin kontrolünü yapması için illaki Burhan Nalbantoğlu’na gelip veya Mağusa’daki hastaneye gidip poliklinik için sıra beklememesi lazım. Her hafta farklı uzmanlıklarda hekimlerin bölgelerde hasta görebilmesi lazım. Böylece merkezdeki yığılma da önlenebilir. Sağlık ocakları ve sağlık merkezlerini güçlendirerek, halkın bulunduğu bölgede rutin sağlık hizmetlerine ulaşımının sağlanması, yıllık check-up, dâhiliye, kalp, çocuk, diş uzmanlıklarının her merkezde en azından haftalık verilebileceği bir düzen kurulması gerekiyor.  Halkı tedaviye değil, sağlığını korumaya bilinçlendirecek farkındalık yaratılmalıdır.  Temel Sağlık Dairesi’ni güçlendirerek halkı kanser taraması gibi erken tanı tetkiklerini yaptırmaya, rutin kontrollerini yaptırmak için bilinçlendirecek ve teşvik edecek sistemin kurulması ve bu hizmetlere kolay erişimin sağlanması gerekiyor.  Spor yapma, sağlıklı beslenme, tütün kullanımından uzak durma gibi konularda da toplum eğitilmeli”

 

“Planlı ve hedef odaklı eğitim programlarına geçilmeli”

“Planlı ve hedef odaklı eğitim programlarına geçilmeli.  Bunun için Ekonomi Bakanlığı’nın 5- 10 yıllık büyüme, gelişme planları yapıp, eğitim reformunu bakanlıklar arası çalışma ile hayata geçirmesi, ihtiyaçların ve aranan niteliklerin belirlenmesi önemli. Meslek okullarının, gerçek anlamda meslekte çalışacak kişileri yetiştirmek için kullanılması gerekiyor.  Toplumsal cinsiyet eşitliği, çevre bilinci, iklim değişikliği gibi konuların eğitim müfredatlarındaki yerinin güncellenmesi gerekiyor.”

 

“Üçlü hükümetin birçok yolsuzlukta parmağı var”

“Kamu kurum ve kuruluşlarında yıllardır yapılan yolsuzlukların yapanın yanına kalması, kamuda başıboşluğun devam etmesi, hükümetin ve hükümet edenlerin aracılığı ile birçok dairenin hukuk tanımaz, anayasa tanımaz tavırları her geçen gün toplumda adalet duygusunu zedelemektedir.  Bu noktada savcılığa ve Polis Genel Müdürlüğü’ne yolsuzluk dosyaları üzerine hızla gitmek düşüyor.  Son 3-4 yıldır devam eden üçlü hükümetin birçok yolsuzlukta parmağı olduğundan bahsediliyor. Adaleti tesis etmek gibi bir öncelikleri olduğunu düşünmüyorum.  Dolayısıyla bir şeylerin değişmesi için onların gitmesi gerekecektir diye düşünüyorum”

 

SORU

3:

 

Siyasete güvenin azaldığı, halkın politikaya olan bakışında değişimler olduğu tespiti yapılıyor. Sizce yurttaş siyasetten uzaklaştı mı? Ayrıca halkın güncel sorunlara duyarsız kaldığını düşünüyor musunuz?

 

“Halk her geçen gün çözümü siyasette aramaktan uzaklaşıyor”

“Hükümet edenlerin hiçbir şekilde halkın öncelikleri için çalıştığını düşünmüyorum.  Özellikle son yıllarda hükümet edenler kural tanımazlığın kural olduğu bir düzen oluşturdu.  Sadece kendi siyasi bekaları (hayatta kalma yeteneği) için çalışıyorlar.  Dolayısıyla halk her geçen gün çözümü siyasette aramaktan uzaklaşıyor.  Bu ülkenin ve halkın ihtiyacı liyakat sahibi insanlar tarafından kurulacak çağdaş bir sistemdir, her alanda. Halkın beklentisi çok basit şeyler. İyi bir eğitim sistemi, iyi bir sağlık sistemi, hasta etmeyen çevre, kaldırım, su, elektrik, ışıklandırılmış yollar, düzgün bir toplu taşımacılık sistemi ve gençlerin iş bulabileceği bir ekonomi”

 

SORU

4:

 

Cumhurbaşkanı’nın söylemleri ve attığı adımlarla ilgili ne düşünüyorsunuz? Kıbrıs sorunu konusunda nasıl bir yol izlenmeli?

 

“Cumhurbaşkanı hem söylemlerinde, hem de eylemlerinde toplumun sesi olmaktan çok uzaktır”

“Cumhurbaşkanı hem söylemlerinde, hem de eylemlerinde toplumun sesi olmaktan çok uzaktır. Kendi halkının sesine ve beklentilerine kulaklarını kapatmıştır.  Kıbrıs sorunu konusunda izlenmesi gereken yol, Birleşmiş Milletler parametreleri esas alınarak iki toplumlu, iki bölgeli federasyon temelinde bir çözüm için mücadele etmektir. Rum tarafının yönetimi ve zenginliği paylaşmak istemediği ortadadır.  Bunun bilinci ile hem uluslarası camia ile görüşmeler yoğunlaştırılmalı, hem de Kıbrıs Türk halkının faydasına olacak güncel politikalar oluşturularak sonuç odaklı bir müzakere sürecini zorlayan taraf olmalıyız” 

 

TEK KELİME, TEK CEVAP

Nüfus: Kontrolsüz

Kıbrıs sorunu: Mücadele

Pahalılık: Üretim

Hükümet: Gitmeli

Kıbrıslı Türkler: Öncelik

Kıbrıslı Rumlar: Partner

Türkiye’deki AKP iktidarı: Hükümet

Cumhurbaşkanı: Sözcü

Siyaset: Araç

Meclis: Temsiliyet

 

Bu haber toplam 4235 defa okunmuştur