Dilara Topcan

Dostlarımıza, ailemize, iş arkadaşlarımıza, kısacası çevremizdeki herkese verdiğimiz sözleri tutmaya çalışırız. Tutamayınca da içimizi çoğu zaman bir huzursuzluk kaplar. Söz verdiğimiz şeyleri gerçekleştirmeye, randevularımıza söz verdiğimiz saatte gitmeye, kısacası söz verdiğimiz ne varsa mutlaka yerine getirmeye çalışırız. Bunun yanısıra bize verilen sözler eften püften bahanelerle tutulmayınca da canımız sıkılır, sözünü tutmayana karşı duyduğumuz güven duygusu da ciddi anlamda azalmaya başlar. Bir müddet sonra da ne yazık ki sözünü tutmayanlarla aramıza bedensel olmasa da ruhsal duvarlar örmeye başlar, aramıza mesafeler koyuveririz…

Peki ya kendimize verdiğimiz sözler ve onları tut(a)mayışlarımıza ne demeli? Aslında parantez içindeki ‘a harfi’ orada hiç olmamalı, çünkü kendisi yalnızca ‘bahanalere’ sığınışımızı anlatıyor. Yani büyük ölçüde sözümüzü tutmama sebebimizi kendimiz haricinde başka nedenlere bağlayışlarımızı ifade ediyor… Aslında kendimize ya da bir başkasına verdiğimiz sözleri tut(a)mama sebebimiz sade ve sadece ‘bizimle’ alakalı! Ne demişler yapmak istemediğimiz her şey için halihazırda bir bahanemiz mutlaka vardır!

Not: Tabii unutmadan, herhangi bir sağlık problemi ya da daha farklı ciddi bir sorundan ötürü sözümüzü gerçekleştirememekten bahsetmediğimi de söylemeliyim…

KENDİNİZE VERDİĞİNİZ SÖZLERİ TUTUYOR MUSUNUZ?

Şöyle bir düşündüğünüz zaman kendinize verdiğiniz sözlerin ne kadarına sadık kalıyorsunuz? Sanırım yaşadığımız her problem kendimize verdiğimiz sözleri tutmuyor oluşumuzla ilgili de olabiliyor. Sözümüzü her yerine getiremeyişimiz sonucunda içimizde bir şeyler daha da kırılıyor, kendimize duyduğumuz inanç ve güven mekanizmamız da ciddi anlamda hasara uğruyor...

Örneğin daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam için artık daha erken uyumak ve daha erken uyanmaya başlamak adına kendinize bir söz verdiniz diyelim… Bundan böyle tam da verdiğiniz sözün arkadasında durur ve yatış ve kalkış saatlerinizi söylediğiniz şekilde ayarlamaya başlarsanız ne ala. Yalnız tam aksine bunu  dile getirmenize rağmen gerçekleştiremezseniz de bu noktada sözünüzü tutmamış olur, yine eski memnun olmadığınız kısır döngü içerisinde yaşamınızı sürdürmeye devam edersiniz…  Aynı konu üzerindeki bir sonraki ‘söz denemenizde’ de büyük oranda yine başarısızlığa uğrar ve ne yazık ki sözünüzü tutamama durumunuz yüzünden hayatınızın birçok alanı da negatif yönde etki almaya başlar… Ayrıca bu durum sonucunda motivasyonunuzun da ciddi oranda düşmesi ve başarısızlık korkusunun da içinizi sarması muhtemeldir. Motivasyonunuzun düşmesi ve başarsızılık korkusunun artması doğrultusunda da iş yaşamınızdan tutun da özel yaşamınıza kadar hayatınızın her alanının olumsuz yönde etkilenmesi de kaçınılmaz hale gelir…

DİYETE BAŞLAMAK DA KENDİNİZE BİR SÖZ VERMEKTİR

Evet, diyete başlamak da kendinize bir söz vermektir! Tabii diyeti bırakmak da kendinize verdiğiniz sözü tutmamakla eşdeğerdir… Aslında bu noktada neyi ne kadar istiyor olduğumuzun da farkına varmak gerekir… Eğer dış etkenler yüzünden kilo kaybetmek istiyorsak ve aslında özümüzde bu istek içerisinde değilsek, o halde diyete başlamak adına kendimize bir söz vermenin bir manası da yoktur. Çünkü kendimize söz vermenin ve tutabilmenin kendi isteklerimizle doğru orantılı bir şekilde hareket ettiğini bilmemiz gerekir. Eğer biz bir şeyi sırf başkalarını memnun etmek için gerçekleştirmek istiyorsak ve bu doğrultuda kendimize sözler veriyorsak, sözleri yarım bırakıp gerçekleştirememe ihtimalimiz kesinlikle çok yüksektir… O nedenle diyet konusunda da kendinize söz verirken neden bu sözü veriyor olduğunuz konusunda da mutlaka kendinize karşı dürüst olmalısınız…

KENDİMİZE GÜVENMEME SEBEBİMİZ KENDİMİZE VERDİĞİMİZ SÖZLERİ TUTMUYOR OLUŞUMUZLA İLGİLİ OLABİLİR!

Evet, belki de kendimize karşı özgüven sorunu yaşıyor olma sebeplerimizden bir tanesi de kendi kendimize verdiğimiz sözleri tutmuyor oluşumuzla ilgilidir, ne dersiniz? Bence düşünmeye değer…

GELİN KENDİMİZE VERDİĞİMİZ SÖZLERİ TUTALIM

Nasıl ki başkalarına verdiğimiz sözleri tutmaya çalışıyor, tutamayınca da vicdanen rahatsız hissediyorsak (birçoğumuzun bu şekilde hissettiğini varsayıyorum), kendimize verdiğimiz sözleri tutamadığımız zaman da aynı negatif ruh halini hissediyor olmamız gerekiyor. Yani kendimizi bu işin dışında tutmamak, kendimizi olaydan muaf saymamamız gerek. Hatta belki de kendimize verdiğimiz sözü tutmak bir başkasına verdiğimiz sözü tutmaktan daha da değerlidir çünkü verilen sözü tutmak samimi olmakla ilgilidir ve birey her şeyden ve herkesten önce ilk etapta kendine karşı samimi olabilmelidir.

SÖZÜNÜZÜ TUTAMAYINCA KENDİNİZDEN DE ÖZÜR DİLEYİN

Başkalarına karşı verdiğimiz sözleri tutamayınca onlardan özür dilememiz gerekiyorsa, kendimize verdiğimiz sözleri tutamayınca da kendimizden özür dilememiz gerekiyor! Bu nedenle eğer siz de kendinize verdiğiniz sözleri tutamadığınızı düşünüyorsanız kesinlikle kendinize sevgi  ve samimiyet dolu bir özür borçlusunuz demektir…

İÇSEL BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜ SAĞLAMAK İÇİN SÖZÜMÜZÜ TUTMAK ÇOK ÖNEMLİ

İçsel bütünlüğümüzü sağlayabilmemiz hayatı daha rahat ve huzur içerisinde yaşayabilmemiz adına çok önemli… Söz vermek ve sözü tutmak da içsel bütünlüğü sağlamanın bir parçası. Özellikle de kendimize verdiğimiz sözleri tutabilmek bu noktada çok çok önemli… 

Gelin bundan böyle kendimize verdiğimiz sözleri tutalım ve tutamayacağımız sözleri de dillendirmekten vazgeçelim…

Hepimiz için güzelliklerle dolu bir hafta olsun…