1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. En uzun yürüyüşler bile ilk adımı atmakla başlar
En uzun yürüyüşler bile ilk adımı atmakla başlar

En uzun yürüyüşler bile ilk adımı atmakla başlar

Gençlik, umut ve heyecanla dolu bir dönem olmalıydı. Ancak bugün Kıbrıs'ın kuzeyinde yaşayan bizler için gelecek kaygısı gökyüzünde ağırlaşan bir bulut gibi duruyor.

A+A-

Gençlik, umut ve heyecanla dolu bir dönem olmalıydı. Ancak bugün Kıbrıs'ın kuzeyinde yaşayan bizler için gelecek kaygısı gökyüzünde ağırlaşan bir bulut gibi duruyor.

İşsizlik, barınma ve ekonomik krizler, biz gençleri korkunç bir belirsizlikle karşı karşıya bırakıyor.

Ekonomik belirsizliklerin ortasında, sorunlarla başa çıkmak bizler için giderek zorlaşıyor.

Nüfus politikası olmayan bir toplumda yaşıyorsanız her şey zaten sorun olmuş demektir. Başta Türk Lirası'nın döviz karşısında değer kaybetmesi, çağ dışı bir yöntemle belirlenen asgari ücreti açlık sınırının altına itti. Buna rağmen asgari ücret tespit komisyonu ne toplanabildi ne de asgari ücreti belirleme yöntemini değiştirebildi.

En temelde beslenme, barınma gibi sorunlarımızı çözemeyenlerin hükümet ettiği bir dönemde, tırnak içinde en güzel yıllarımızı yaşamaya çalışıyoruz.

Hükümet ettiğini iddia edenler bizi, yani “gelecekleri” diye bahsettikleri gençleri biraz umursamış olsaydı sizce halimiz bu olur muydu?

Bizler, mezun olduğumuz iş alanlarında kendimize uygun iş bulmakta zorlanırken, asgari ücretin en temel ihtiyaçlarımızı karşılamaktan uzak bir noktaya geldiği bir dönemde, asgari ücretin yalnızca bir bölümü olan burslarımızı bile ödemekten geri dururlar mıydı? Hakkımız olan burslarımıza sanki de bir lütufmuş gibi yaklaşırlar mıydı?

Yüksek enflasyon, maaşların gerçek değerini azaltırken, emek sömürüsü artarken, gençlerin satın alma gücünü sıfırlarken hiçbir şey yokmuş gibi hayatlarına devam ederler miydi?

Eğer memleketini umursamıyor bunu gaile etmiyorsa devam eder, eğer toplumsal çıkarlar için değil kişisel çıkarlar için çaba harcanıyorsa hayatlarına da devam ederler. O koltuklara şimdi olduğu gibi yapışırlar ve kalkmazlar da...

Peki bizler ne yapmalıyız?

Bizler birlikteliğimizi artırmalı ve kendimize yakın gördüğümüz örgüt hangisi ise oraya dahil olmalıyız. Mücadelelerimizi büyütüp, sesimizi diğer arkadaşlarımızın sesine katmalı, çoğalmalıyız.

Gençler olarak, ekonomik sorunlarla başa çıkabilmek ve geleceğimizi güvence altına alabilmek için sistemsel değişikliklere ihtiyacımız var, evet. Ama en uzun yürüyüşler bile ilk adımı atmakla başlar.

Birbirimizden farklı düşündüğümüz yanları bir yana bırakarak, derdi bu toplum ve gençlerin geleceği olan tüm kesimlerle birleşerek birlikte yürümeyi başarmalıyız.

Ancak bu şekilde, gelecekteki bulutlar yerini umut dolu bir gökyüzüne bırakabilir.

Bu haber toplam 1738 defa okunmuştur