1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Endişe patlaması
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Endişe patlaması

A+A-

Tedirginlik büyük!
Bana sorarsanız biraz da 'abartılı' bir endişe patlaması var.
Ancak insan ruhu böyledir, korkuları kolay çoğaltır.
Hele de 'güvensizliği' varsa...

*  *  *

Toplum kendini yönetenlere güvenmiyor.
Çok daha açık söyleyelim, toplum, oy verse dahi bu hükümete güvenmiyor.
Her karar 'yaz-boz' oldu, kim ne dese tutmadı, bakanlar bakanlarla çelişti.
Bir gün söylenen, ertesi gün değişti.
İnsanlar güvensizlikte haklı!
Güvenmiyor toplum…
Siyasete de güvenmiyor, sendikalara da...
“Et, tırnak” diyor, parasını üleşiyor ama Türkiye’ye de güvenmiyor.
Kendine dahi güvenmiyor.

*  *  *

Peki bu kadar çok "güvensizlik" içinde ne yapılabilirdi?
Siyasetçiler rol çalmaktan vazgeçse ve yanına bilim insanlarını alabilseydi eğer...
Her kararın bir "bilimsel dayanağı" olsa ve bunu da "uzmanlar" açıklasaydı...
"Hangi ülkeden, kim, nasıl gelecek, risk şartları nedir" diye anlatsaydı...
İşte o zaman ikna olanların sayısı da artabilirdi.

*  *  *

Kapandıkça daha korunaklıyız.
Bu açık...
Peki niye açılıyoruz?
Çünkü 'kapandıkça' çok daha yoksuluz.
Öyle sadece 'kamu çalışanlarını' ödemekle de olmuyor.
Onlar maaş alacaktı da o maaş piyasaya akacaktı ve böylece sebeplenecekti piyasa (!)
Bu hesabın sığlığı görüldü.
Bir gidiniz çarşıya, tarihte görmediğiniz kadar "satılık" ya da "kiralık" levhası var, dünya kadar içi boşaltılmış mağaza, kapısı zincirli işyeri...

*  *  *

Hem ekonomi anlamında hem de sağlık anlamında “riskler” hesaplanmadı!
Pandemi raporu dahi tamamlanamadı henüz.
Üstelik “çok güzel bir kitapçık olacak” diyorlar, duyan da Sağlık Bakanlığı “Kitap Fuarı”na katılıyor sanacak!
Mesele sizin risk haritanız, sağlık verileriniz, altyapınız, kapasiteniz.

*  *  *

Sonuç: Beklenen oldu!
"Sıfır vaka" bir toplumda yüzler asık, insanlar gergin, kaygılar büyükken, “ithal vaka” bomba gibi soframıza düştü.
Türkiye’nin “risk kategorisi” değişmemiş olsaydı, tek testle ilgili kişi bugün memlekette geziyor olacaktı...
Bu endişe ve güvensizlik sarmalında yeni vakalar çıkar, hele de ‘buralı insana’ toslarsa ortalık iyice yıkılacak.
“Sıfır Vaka” sürdürülebilir değildi.
Ancak sorun başka!
Kimse "ne olacağını" kestiremiyor.
"Güvensizlik" dediğin öylesine bir "virüs" ki, ne test işe yarıyor, ne de aşı!

 

 

Bu yazı toplam 2371 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar