ENERJİ ÇIKMAZI
Düşük maliyetli bakım masrafları, tamamen doğal kaynağın kullanılması, temizlik gideri sabit maliyetinin de oldukça az olması güneş enerji sisteminin teşvik edici yönleri son yıllarda Kuzey Kıbrıs’ta da ilgi gördü.
Devrim DEMİR
Düşük maliyetli bakım masrafları, tamamen doğal kaynağın kullanılması, temizlik gideri sabit maliyetinin de oldukça az olması güneş enerji sisteminin teşvik edici yönleri son yıllarda Kuzey Kıbrıs’ta da ilgi gördü.
2011 yılında yasası çıktıktan sonra, 2015 yılında geçen mahsuplaşma sistemi ile izin talepleri arttı.
Konutlar ve iş yerleri KIB-TEK’ten gerekli izinlendirmeyi yaptıktan sonra, mahsuplaşacak şekilde güneş enerjisi panelleri kurarak elektrik üretebiliyor.
Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Görkem Çelik, ada ülkesi olduğumuz için şebekenin de küçük olduğuna dikkati çekti ancak güneş enerjisine ilgilin çok olduğunu söyledi.
YENİDÜZEN’e konuşan Çelik, aşırı talepten dolayı sınıra dayanıldığını ve talep yığılması nedeniyle ülkede devasa bir şekilde solar sisteminde gelişmeler yaşandığını kaydetti.
Ekonomi Bakanlığı bünyesindeki Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kurulu'nda da yer alan Görkem Çelik,
yenilenebilir güneş enerji sisteminin yasasının KKTC’de 2011 yılında çıktığını, tüzüklerin hazırlanma döneminin zaman alması nedeniyle, 2014 yılında ilk tüzüğün geçtiğini ve uygulamanın çok yavaş olduğunu belirtti.
Görkem, “2015 yılında tüzükler bir kez daha değiştirildi ve mahsuplaşma sistemine geçildi. Bu sistem konutlar veya ticari olarak izinlendirme yapıldıktan sonra tüketici KIB-TEK ile mahsuplaşarak güneş enerjisi kurabilir. Bu sistem ülkemizde elektrik fiyatlarının yüksek olması, son Nisan ayında tarifelendirmeye geçilmesi ile güneş enerji sistemi ile ilgili insanlarda farklı bir algı oluştu. Güneş enerjisi kuralım, elektrik parası ödemeyelim, istediğimiz kadar tüketelim. Güneş enerjisi Kıbrıs için çok önemli bir kaynak, olmazsa olmazımız. Gelecekte üst düzeye taşımamız gereken bir kaynak.”
Şebeke kapasitesi sınırlı…
Ada ülkesi olduğu için şebekenin de küçük olduğuna değinen Çelik, dünya ve Türkiye ile bağlantısı olmayan bir şebekemiz olduğunu ifade etti.
Çelik, bağlantımızın bir tek Kıbrıs’ın güneyi ile olduğuna değinerek sadece güneyde sistemin biraz daha büyük olduğunu kaydetti.
Şebeke kapasitesinin küçük olduğunu Türkiye’de 90 bin megavat kurulum gücü olduğuna dikkati çeken Çelik, KKTC’de bunun 2 bin megavat ile sınırlı olduğunu söyledi.
Şebekenin 400 megavatlık kuruluma sahip olduğunu kaydeden Çelik, 400 megavatlık bir yapıya ilave edilebilecek güneş enerjisinin olmadığının altını çizdi.
Ciddi bir rağbet var.. 48 megavat izin verildi…
Güneş enerji sistemlerine halkın yoğun bir rağbet gösterdiğini kaydeden Çelik, “Gerek konut, gerekse iş yerlerine bu sistemlerin kurulması için ciddi bir telaş içine girildi. Artış gösteren talep nedeniyle, solar sistem sektöründe devasa bir büyüme yaşanmakta. Yaklaşık 50 firma ve üzerinde aktifleşme söz konusu. Bugüne kadar kurulum gücü 48 megavat izin verilirken, toplam 116 megavata ulaşıldı. Aynı şekilde şuan devrede 48 megavat olduğu söylenebilir. Bu artış karşısında solar sistem en büyük iş sektörü haline geldi. Ekonomik olarak değerlendirme yapıldığında, çok sayıda insan, genç teknisyenler ve mühendisler görev yapmakta” dedi.
Çelik: “İzinlendirmeler doğru yapılamadı”
İzinlendirme konusunda sınır getirilmediği için aşırı talep yaşandığını söyleyen Çelik, “Şu an 116 megavata yakın izinlendirme yapıldı ve 48 megavatı devrede. İzin verilirken 3 faz konutlarda 15 kilowat, tek faz konutlarda ise 7 kilowat izinlendirme yapıldı. Bu çok doğru olmadı, özellikle konutlarda 15 kilowat izinlendirme rahat tüketim düşüncesine teşvik etti. Elektrik enerjisi üretmenin zor olduğu, tamamen ‘fuel- oil’e dayanan hem pahalı hem de çevresel faktörleri ağır bedelleri olan bir ülkede enerji tüketimi teşvik edilmekte. Kıbrıs’ın güneyinde izinler 3 kilowat olarak verilmekte. Mahsuplaşmak için daha fazla verilmiyor. Ağustos ayında tüzük değişikliğinde öneride bulunduk ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kurulu'na (YEK) geldiğimizde orta gerilimindeki izinleri durdurmak zorunda kaldık. Üniversiteler, oteller gibi izinlerin böyle bir kapasitesi yok bunlara izin verildiği takdirde, sektörün tamamen duracağını gördük. Alçak gerilim dediğimiz yerden 2018 yılı Kasım ayında mahsuplaşmalı sistemle 200 kilowata kadar izin verildi” dedi.
KKTC santral kapasitesi 400-405 megavat… İzin sınırları aşıldı
Elektrik Mühendisler Odası Başkanı Görkem Çelik, 2018 yılında mahsuplaşmalı sistemin de büyük talep gördüğünü söyledi.
Şebekenin ülkede sınırlı olması nedeniyle, tıkanma noktasına geldiklerini kaydeden Görkem, kota dolduğu için düzenleme yapılmadığı takdirde, izinlendirme yapılamayacağını ve aşırı yüklenmeden dolayı kurulumu bitenlerinde ciddi sıkıntılar yaşayacağını belirtti.
Sistemin bu şartlarda çalışamaz duruma geleceğini de ekleyen Çelik, KKTC’nin santral yapısının 400-405 megavat kapasitesi olduğunu bugün sadece KIB-TEK’e ait Serhatköy’de bir noktada 3 megavatlık güneş santralı olduğunu ifade etti.
2 bin 500 konuta izin verildi… 3 binin üzerinde başvuru…
İzin artışlarında dramatik bir artış olduğunu kaydeden Çelik, 2019 yılında 2 bin 500 konuta izin verildiğini, 3 binin üzerinde başvuru olduğunu kaydetti. Ticari kurulum izinlerinin 23 megavata ulaştığını kaydeden Çelik, sıkıntıların KIB-TEK’te baş gösterdiğini kaydetti.
Tek avantajının eskiye oranla yaz aylarında yüzde 8 azalma yaşandığını ifade eden Çelik, kış aylarında üretilen enerjinin yanlış kullanılması nedeniyle elektrik tüketiminde yüzde 17 yükselme yaşandığını söyledi.
Çelik sözlerine şöyle devam etti:
“2018 yılında yaz aylarında özellikle Temmuz ayında ciddi bir sorun yaşanıyordu ve sürekli elektrik sıkıntısı vardı. Güneş enerji sistem kullanımın artması ile 2006 yılından 2018 yılına kadar yüzde 5 büyüme gösteren yaz piki güneş isteminin devrede olması nedeniyle, 2018 yılında yüzde 8’e düşerek 339 megavat’tan 311 megavata düştü.
Yaz ayında üretilen elektrik kullanılmadı…
Yaz ayında doğru kullanılan güneş enerjisinin devrede olması yükü aşağıya çektiğini, kış pikinin ise tam tersi olduğunu 2018’ e oranla 2019 kıyaslandığında yüzde 17 yükseldiğini ifade eden Çelik, “İnsanlar yazda ürettiği elektriği tüketmeyince deposunda kaldı. Kışta kullanırım diyerek, herkes havaların soğuması ile elektriğe yüklendi. İhtiyacın fazlası verilen izinler, bu rakamlara ulaştı. Şebeke üretiminin yanlış kullanılması 1 yılda yüzde 17 fark ederek dramatik bir artış yaşandı. Bu artış böyle devam ederse, bu yıl yüzde 17’lik artış kaldırılamaz. Şebeke bu artışa cevap veremeyecek ve sistem tamamen duracak, elektriksiz kalacağız”
Çelik: “Şebeke kapasitesi arttırılmalı”
Yenilenebilir enerjinin devam etmesi için, bağlantı kurulmasının gerektiğinin altını çizen Görkem Çelik, büyük şebekelere bağlanmak gerektiğine vurgu yaptı.
Bunun yapılabilmesi için belli bir maliyete, proje ve ihale süresi olduğuna değinen Çelik, projenin yıllar aldığını belirtti.
“En ucuz elektrik tüketilmeyen elektriktir”
Enerji verimliliğinin halen olmadığının da altını çizen Çelik, en ucuz elektriğin tüketilmeyen elektrik olduğunu belirtti. Önceden tüketime göre izin verildiğini, bunun kaldırılarak kontrolden çıktığını kaydeden Çelik, “Tüketime göreyken kontrol altına alınabilirdi. Şuan tüketime göre izin verilmiyor. Limitlerdeyiz, şebekenin sağlığını korumak için en önemlisi verilen izin miktarları onayı çok önemli” dedi.