Enflasyon uçuşa geçti
Kuzey Kıbrıs’ ta, 2023 yılı Haziran ayı enflasyon oranı, yüzde 11.44 olarak son yılların en yüksek oranlarından biri olarak açıklanmıştı. Temmuz ayında da, enflasyon rekor düzeylerde yükselmeye devam etti.
Ülkemizde, Temmuz ayında aylık enflasyon, yüzde 9.90 olarak gerçekleşti. Aralık ayına göre, 7 aylık enflasyon da, yüzde 46.53 oldu. Bu bağlamda, yıllık enflasyon ( Geçen Temmuz’ dan bu Temmuz’a) yüzde 72.81’ e ulaştı. Yıllık gıda enflasyonu ise, yüzde 61.44 gerçekleşti. Bu gidişle, yıl sonuna kadar, 3 haneli enflasyon rakamlarını görebileceğiz.
Döviz kurlarının yükselişe geçmesi ile, Nisan ayından beri artmaya başlayan enflasyon, Haziran ve Temmuz aylarında zirve yaptı. Kurların, artışa devam etmesi, elektrik, akaryakıt başta olmak üzere, tüm mal ve hizmetlere yapılan okkalı zamlar, enflasyonu daha da yükseltiyor.
Türkiye’de ise, resmi rakamlara göre, Temmuz ayı enflasyon oranı yüzde 9.49, yıllık enflasyon oranı ise yüzde 47.83 olarak gerçekleşti. Görüldüğü üzere, yıllık enflasyon oranımız, şu anda Türkiye’ den yaklaşık yüzde 25 daha yüksektir. Bu durum, ayni para birimi kullanmamıza rağmen, Türkiye’ den çok daha pahalı olduğumuzun göstergesidir.
Piyasamızdaki, mal ve hizmetlerin nerdeyse tümü dövizle fiyatlandırılmaktadır. Bundan dolayı, kurlardaki yükseliş, doğrudan pahalılığa neden olmaktasdır. Mal ve hizmetlere yapılan zamlar, bitmek bilmiyor. Vatandaşlar, çaresizlik içinde. Pahalılık ve geçim derdi, halkın en önemli sorunudur.
Art arda gelen, elektrik ve akaryakıt zamları da, birçok sektörün girdi maddesi olduğu için, maliyetleri yükseltmekte, ülkede pahalılığı artırmakta, enflasyon oranlarını yukarıya çekmektedir. TC Merkez Bankasının faiz artırımına rağmen, döviz kurlarında henüz düşüş olmadı.
Bu bağlamda, vatandaşa ve sektörlere önemli bir yük getiren elektrik zamlarının bir kısmını mutlaka Maliye Bakanlığı üstlenmelidir. Ayrıca, son 2 ayda 8 kez zam yapılan akaryakıt fiyatlarının hem halka, hemde işletmelere aşırı maliyet yaratmaması için, yapılacak zamlar, pompa fiyatına yansıtılmamalı, fiyat istikrar fonundan karşılanmalıdır.
KTAMS tarafından açıklanan, 4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı da, Temmuz ayı sonunda, aylık 14 bin 867 TL’ ye yükselmiştir.Asgari ücretin net olarak 15 bin 750 TL olduğunu düşünürsek, asgari ücret şu anda, sadece gıda harcamalarına yetmektedir. Elektrik, kira, akaryakıt,su, telefon, temizlik, sağlık v.b diğer harcamalara para kalmamaktadır.Halk, şaşırmış, perişan olmuş bir vaziyettedir.
Gelecek ay muhtemelen, açlık sınırı asgari ücreti geçebilecektir. Süreç içinde gelen zamlarla birlikte, asgari ücretteki erimeyi hep birlikte göreceğiz.
Ayrıca, Kamu’daki maaş, emekli maaşları ve sosyal sigorta emekli maaşlarına yapılan artışlara rağmen, pahalılıktan dolayı, maaşlar eriyecek, satın alma gücü yeniden düşecektir.
Hayatı ucuzlatmak için, kapsamı genişletilmiş yeni bir ekonomik destek paketine ihtiyaç vardır.Zira, mevcut pakette çok az üründe kdv indirimleri,yapılmıştır. Artan döviz kurları nedeniyle, pek çok üründe fiyatlar yeniden yükselmiştir.
Dövizin arttığı, yüksek enflasyon dönemlerinde, yapılması gereken, 6 ayda bir yapılan maaş artışlarını, 2-3 ayda bir yapmak veya en kesin çözüm olan, ülkede dövizle fiyatlanan tüm mal ve hizmetler gibi, vatandaşın gelirlerini de istikrarlı para birimine endeksli muhasebe sistemine geçirmek olmalıdır.
Hükümet, gelirlerinin düşeceği, giderleri karşılayamayacağı endişesi ile, yapması gereken, kdv, fon indirimlerini ve gümrüklerde kur sabitlemesini yapmamaktadır.
Bundan dolayı, piyasa da ucuzlamamaktadır. Akaryakıt ve elektrik fiyatlarında da, ne yapalım, petrol fiyatları ve döviz kurları artmakta, bizim elimizde birşey yok deyip, en kolayı tercih etmekte ve zamlar yapılmaktadır. Bu durum da, maliyetleri artırmakta, bütün mal ve hizmetlere zam gelmekte, enflasyon da şaha kalkmaktadır.
Günün sonunda ise, bu yüksek enflasyon, hayat pahalılığı oranlarını yükseltmekte ve kamu çalışanlarına, emeklilerine, sosyal sigorta emeklilerine yapılan hayat pahalılığı ödeneğini artırmakta ve böylece bütçe açıklarını da büyütmektedir.
Halbuki, Hükümet, başta akaryakıt, elektrik zamlarını halka daha az yansıtsa ve gerekli kdv, fon idirimlerini yapsa, pahalılık, enflasyon bu kadar yükselmeyecek ve hayat pahalılığı ödeneği artışlarının bütçeye yükü, bu kadar büyümeyecektir.Bu noktalarda, Hükümet, kanımca bir strateji hatası yapmaktadır.