1. YAZARLAR

  2. Ödül Muhtaroğlu

  3. Enflasyon ve pahalılık Mayıs’ta da hız kesmedi
Ödül Muhtaroğlu

Ödül Muhtaroğlu

Enflasyon ve pahalılık Mayıs’ta da hız kesmedi

A+A-

Ülkemizde mal ve hizmetlere yapılan zamlar, dolu dizgin gidiyor… Vatandaşlar, çaresizlik içinde ,zamlara isyan ediyor… Pahalılık ve geçinememek, halkın en önemli sorunu haline gelmiş durumda.

Kuzey Kıbrıs’ın,  Mayıs ayı enflasyonu da bunun en önemli kanıtı. Aylık enflasyon, yüzde 3.62 olarak gerçekleşti. Nisan ayında ise yüzde 5.30 idi. Aralık ayına göre, 5 aylık enflasyon da, yüzde 19.64 oldu.

Bu bağlamda,  yıllık enflasyon ( Geçen Mayıs’ dan bu Mayıs’a) yüzde 62.61’ e ulaştı. 5 aylık gıda enflasyonu ise,  yüzde 21.64 gerçekleşti.

Döviz kurlarının yükselişe geçmesi  ile, öngördüğüm gibi, Nisan ve Mayıs ayları enflasyonu da nasibini aldı. Kurların, artışa devam etmesi, enflasyonu daha da yükseltebilecektir.

Öte yandan, Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında Türk Lirası’nın döviz karşısında beklenen değer kaybı, devam ediyor. Yeni açıklanan Bakanlar Kurulu kabinesi  sonrasında da, döviz kurlarındaki yükseliş sürüyor.

Dün yazımı yazdığım saatlerde, bizim ülkede döviz kurları, gün içinde Dolar’da 24 TL, Euro da 26 TL ve Sterlinde de 30 TL sınırlarına dayanmıştı. Umarım, daha yüksek seviyeleri görmeyiz.

Yeni Ekonomi Yönetiminin alacağı kararlar ve uygulayacağı para politikası, piyasalar tarafından merakla bekleniyor. Enflasyonla mücadele konusunda yeterli kararlar ve politikalar uygulayabilecek mi? Bakalım, piyasalar, bu kararları nasıl algılayıp, değerlendirecek.

Türkiye’de ise, resmi rakamlara göre, Mayıs ayı enflasyon oranı yüzde 0.04,  yıllık  enflasyon oranı  ise yüzde 39.59 olarak gerçekleşti. Görüldüğü üzere, yıllık enflasyon oranımız, şu anda Türkiye’ den yaklaşık  yüzde 23 daha yüksektir. Bu durum, ayni para birimi kullanmamıza rağmen, Türkiye’ den çok daha pahalı olduğumuzun göstergesidir.

Kuzey Kıbrıs,  Türkiye’ye göre, piyasasında döviz kullanımı çok daha fazla olan bir ülkedir. Piyasada, dövizle fiyatlandırılmayan neredeyse mal ve hizmet yoktur. Bundan dolayı, kurlardaki yükseliş, doğrudan enflasyona yansımakta, pahalılığı tetiklemektedir.

KTAMS tarafından açıklanan, 4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı da, Mayıs ayı sonunda, aylık 14 bin 454 TL’ ye yükselmiştir. Asgari ücretin net olarak 11 bin 800 TL olduğunu düşünürsek, asgari ücret sadece gıda harcamalarına bile yetmemektedir. Yani, açlık sınırı, asgari ücretten 2.654  TL daha  fazladır.

Şubat ayında, yeni asgari ücret uygulamaya başlandığında, asgari ücret ile açlık sınırı hemen hemen ayni düzeydeydi. Aradan geçen 4 ayda, asgari ücretteki erimeyi hep birlikte görmüş olduk.

Kamudaki maaş, emekli maaşları ve sosyal sigorta emekli maaşları ile asgari ücrete, yılda 2 kez  zam yapılmasına rağmen,  mal ve hizmetlere devamlı zam gelmesi ile, yapılan artışlar anlamını yitirmekte ve satın alma gücü yeniden düşmektedir.

Böylesine dövizin arttığı, enflasyonist dönemlerde yapılması gereken, 6 ayda bir yapılan maaş artışlarını 3 ayda bir yapmak veya en kesin çözüm olan, ülkede dövizle fiyatlanan tüm mal ve hizmetler gibi, vatandaşın gelirlerini de istikrarlı para birimine endeksli muhasebe sistemine geçirmek olmalıdır.

Ülkemizde, temel gıda ürünleri başta olmak üzere,  ilaç ve temizlik malzemelerinde  zam yağmuru devam ediyor. Çarşıda, zam yapılmayan mal ve hizmet kalmadı. Hükümet, pahalılığı önlemek, hayatı ucuzlatmak için, yapılması gereken vergi indirimlerini bir türlü yapmamakta, denetimler yetersiz kalmakta ve böylece piyasa  ucuzlamamaktadır.

Piyasada denetim yapmazsanız, fiyatların artışını da kontrol edemezsiniz. Öte yandan,  Hükümet’ in  kar marjları ile ilgili bir yasa çalışması vardı. Bu konudaki gelişme hangi aşamadadır? Bildiğimiz üzere, aşırı fiyat yükselişlerini engellemek için, Güney Kıbrıs ve Türkiye ‘ de Temel gıda mallarının bazılarında kar marjlarına bir üst limit konmuştu.

Halkın büyük bir bölümü, gelirleri, artan fiyatlara yetmediği için, günden güne yoksullaşmakta ve borçları artmaktadır. Hükümet’ in ivedilikle yapması gereken, hayatı ucuzlatacak tedbirleri almak ve dar gelirlilerin( asgari ücretli, sosyal yardım ve engelli maaşları) eriyen maaşlarını süratle artırmanın yollarını bulmak  olmalıdır.

Bu yazı toplam 2540 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar