Engelleyenler bedelini ödemeli
- Özel sektör sendikalaşmalı.
Mutlaka!
Ve hükümet bu yönde bir teşvik programı hazırlamalı.
Hem de ciddi bir teşvik programı.
‘Sendikalaşma’ yönündeki adımları engelleyenler bunun bedelini ödemeli.
Çok ağır ödemeli.
Özel sektör sendikalaşmalı, mutlaka.
• Emekçilerin 'karar alma süreçleri'nde yer almasının başka bir yolu yoktur.
• Emek sömürüsünün önüne ancak böyle geçilir.
• İş ve işçi güvenliği böyle korunur.
• ‘İkinci iş’ gibi kamudaki yasa dışı örneklerle böyle başa çıkılır.
• ‘Kayıt dışı’ çalışma böyle önlenir.
• ‘Patron’ odaklı teşvikler çalışana yani emekçilere böyle yönlendirilir.
• Ülke kaynaklarının ‘adil paylaşımı’ için ancak böyle ilerleme sağlanır.
***
Peki 'sendikalaşma' özel sektör çalışanlarının "ikinci sınıf" yurttaşlık gerçeğini değiştirecek "ilaç" mı?
Ne yazık ki tek başına yeterli değil.
***
- Özel sektör örgütlenmeli, sendikalaşmalı.
Gündemdeki tartışmaya iki farklı bakışım var, sadece...
Biri, ‘yasal zorunluluk’la olmaz...
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) da ‘önermiyor’ bunu zaten.
Dünyaya gözümüzü kapatarak, yine nevi şahsına münhasır formüller üretmek çözüm değil ‘risk’ olur...
Üstelik “yasa zoru”yla ne başarılmış ki bu ülkede?
Örgütlenmek en temel hak.
Hem ‘hak’ hem ‘zorunlu’ demek, biraz ürkütücü olur.
Ayrıca ‘yasal zorunluluk’ olursa, korkum şu ki, pek çok “sahte” sendika doğacak, çoğu “patron sendikası”...
“Yasa yerini bulmuş olacak”, hepsi bu!..
İkinci altını çizdiğim şu, ‘özel sektör örgütlenmeli’ ancak sakın ola ‘kamu sendikaları’nda gördüğümüz ‘zihniyetle’ değil!..
Çoğu batar!..
Emekçiler de iyiden işsiz kalır!..
***
Öyle 'teorik' bir öngörü değil yazacaklarım.
Tam da 'pratiği' yaşayarak, deneyimle anlatayım.
Hem özel sektörde 'sendikalı' ve 'toplu sözleşme' ile çalışıyorum, hem de iki farklı yerden izliyorum bu süreci.
Yaşayarak...
Yarına...