Engelli Bir Bireyden Açık Mektup
Neden dış ülkelerde Engelliler çok rahat yaşarken biz hala daha gereken düzenlemelerin yapılması için senelerdir sesimizi duyurmaya çabalıyor ve bir adım öne dahi gitme başarısını gösteremiyoruz?
Faize Erdoğan
[email protected]
Ben 22 sene önce geçirdiğim bir trafik kazası sonucu tekerlekli sandalyeye bağımlı yaşamaya mahkum olan bir bireyim. O kaza bana hayatın ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu ve kaderden kaçılamayacağını çok acı bir şekilde gösterirken, aynı zamanda da özgürlüklerimizin elimizden nasıl alındığını günbegün yaşayarak öğrenmeme sebep oldu. Kazadan sonra ilk üç sene oldukça zor geçti ama sonrasında K.T.O.Ö.D de tedaviye başlamam ve engelleri aşmak için dernekle birlikte verdiğimiz mücadele yılmamayı ve kendime güvenmeyi öğretti bana.
Maalesef ülkemizde Engellilerin görünürlüğü yok. Onları sokaklarda dolaşırken ya da halka açık mekanlarda göremezsiniz. Neden mi? Erişimi, ulaşımı olmayan bir ülkede bizim de insanca ve özgürce yaşamamız mümkün olabilir mi? Peki yetkililerimiz bizleri neden görmüyor? Neden sadece Dünya Engelliler Gününde veya haftasında hazırlanıyor ve sadece yanınızdayız, sizinleyiz söylemleriyle avutularak sırtımız sıvazlanıyor? Neden dış ülkelerde Engelliler çok rahat yaşarken biz hala daha gereken düzenlemelerin yapılması için senelerdir sesimizi duyurmaya çabalıyor ve bir adım öne dahi gitme başarısını gösteremiyoruz? Nedense her canın bir engelli adayı olduğunu düşünemiyor, empati kuramıyoruz !!!
2009 senesinde oy kullanmak için gittiğim seçim sandığından oyumu kullanamadan geri dönmem ve oğlumla birlikte basına verdiğimiz bir yazı neticesinde duyarlı arkadaşlarımızla birlikte Engelsiz İnisiyatifini kurmuş, engelleri aşma konusunda ilerleme kaydetmiştik. Bu kıvılcım bazı şeyleri yoluna koymuş olsa da hala daha aşılacak çok sorunlarımız olduğunu görüyorum. Ben hala daha bir ya da iki saatlik yola çıkmadan önce huzursuzluk yaşıyorsam ya da aklımda hala soru işaretleri varsa demek ki bu ülkede bizim özgürce yaşamamıza olanak yok. Ne kadar acı değil mi?
2019 senesinde Girne’de ailece gittiğimiz bir lokantada 'Neden iki yerde merdiveniniz var da birisini rampa yapmayı düşünmediniz ' sitemi, ' Gidin başka yerde yemek yiyin' cevabıyla bizleri şoke etmişti.
Ve seneler sonra yani bir ay kadar önce yaşadığım bir olayı daha anlatayım.
Bir ay kadar önce de Londra’da vefat eden amcamın, cenaze namazı için gittiğim Güzelyurt camisinde tabutun yakınına gidemememin üzüntüsünü yaşadım, rampa olmadığı için merdiven başında beklemek zorunda bırakıldım. İşte engellilere verilen değer bu kadarmış!!! Zaman geçmiş ama bir arpa boyu yol alamamışız!!!
Seneler önce lokantada yaşadığımız bu olaydan sonra K.T.M.M.Odasından yüksek Mimar Onur Olguner'le iletişimim neticesinde halka açık mekanlarda, erişimin sağlanması adına Onur Olguner ve ekibinin iki sene verdiği büyük uğraşlar neticesinde Engelli Standartları kitapçığı çıkartıldı. Peki bu kitapçıktaki standartlar ya da bir projeye vize verilirken halka açık mekanlarda Engelliler için uygunluk denetimi yapılıyor mu? Sanmıyorum!!!!
2010 senesinde Meclisten geçen B.M Engelli hakları sözleşmesi uygulamaya kondu mu? Sanmıyorum.!!!
Rampalar ve Engelli tuvaletlerinin uygunluğu denetleniyor mu?
Yanlışlıkları gördüğümüzde ikaz etmek de görevimiz olmalı. Birçok yerde ikazımız işe yaramıştı, hakkımızı aramayı unutmayalım..
Özgürlüğümüzün elimizden alınması, dört duvar arasında hapsolmak bizim kaderimiz olmamalı. Her engellinin bir engelsiz aracı olmadığı için Engellilerin hayatını değiştirmek Belediyelerimizin görevi olmalı. Nasıl ki Lefkoşa, Tatlısu, İskele, Gönyeli, Yenibogaziçi belediyelerinde Engelsiz araçlarla Engellilere hizmet veriliyor tüm belediyelerin de bu inisiyatifi üstlenmesi gereklidir.
Son olarak önemli bir noktaya daha parmak basayım.
Okullarımızda küçük yaşlardan başlayarak Engellilik konusunda öğrencilerin bilinçlendirilmesi de bence çok önemlidir. Dünyanın bizden çok ileride olmasının da bu eğitime verilen önemle orantılı olduğu bir gerçektir.
Hepinize Engelsiz günler dilerim.
Sevgilerimle
Faize Erdoğan