EOKA ve TMT’nin yarım, Türkiye’nin tam başarısı!
EOKA ve TMT ne kadar başarılı oldu?
Hangi açıdan baktığınıza bağlıdır!
-*-*-
Ama genel anlamda “başarısız oldular” demek doğru değil!
-*-*-
Bakalım!
Önce EOKA!
EOKA nedir?
Ethniki Organosis Kiprion Agoniston…
La la la, lo lo lo!
En basit şekilde tanımlayacak olursak, Amerika ve İngiltere öncülüğünde, Yunanistan destekli olarak Kıbrıslı Rumlara kurdurtulan EOKA kısa adlı yer altı örgütü, Kıbrıs'ta İngiliz sömürge yönetiminin sonlanması ve adanın Yunanistan'a bağlanması için uğraşan Kıbrıslı Rum silahlı teşkilatıdır…
-*-*-
İngiliz Sömürge Yönetimi sonlandı mı?
Evet!
Pek Ada Yunanistan’a bağlandı mı?
“Avrupa Birliği” çatısı altında “kısmen”!
Haaa gönüller “tamamen bağlanma”yı istiyor mu?
O şekilde çarpan kalp eminim hala vardır!
-*-*-
Peki Türk Mukavemet Teşkilatı?
Kısa adı TMT olan bu örgütü de Amerika ve İngiltere öncülüğünde, Türkiye kurmuştur…
Kıbrıslı Türklerin, Ada’nın yarısını Türkiye’ye bağlamak ve Kıbrıs’ta Türk toplumunun varlığını sürdürmesini sağlamak hedefindeydi…
-*-*-
Ada’nın yarısı Türkiye’ye bağlandı mı?
Yüzde yüz zafer!
Ada’nın yarısı şu anda fiilen Türkiye’nin parçasıdır!
Hukuken mi?
Kimse karıştırmasın hukuki durumu, asayiş berkemaldir!
-*-*-
Bu arada belirtmekte fayda var, hem EOKA hem de TMT’nin birincil görevleri, olası komünist tehlikesini bertaraf etmekti ki bunda da mutlak anlamda başarı sağlandığı bir gerçektir!
-*-*-
Peki TMT’cilerin koruyacaklarına yemin ettiği Kıbrıs Türk toplumunun varlığı ne oldu?
O toplum isim değiştirdi; “Kıbrıs Türkü” adını aldı ve 1974’te nüfusu 115 bin civarındayken, şu anda bir milyon 115 bini kesinlikle aştı!
-*-*-
Toplumsal yok oluşla ilgili şikayeti olanlar mı?
İsterlerse Güney Kıbrıs’a, hatta cehenneme kadar gidebilirler!
-*-*-
Hem EOKA hem TMT’nin kazanımlarından daha çok bence “kaybettikleri” de önemlidir…
Bir kere EOKA, Türkiye gibi bir ülkenin sınır komşusu olmuş durumdadır!
Ve bu, hayat boyu ciddi bir tehdit, tehlike içeren durum olarak kalacaktır!
-*-*-
Türkiye Ada’dan kovulamaz mı?
Deneyebilirsiniz!
Amerika’ydı, AB’ydi, yardım isteyin, savaş açsınlar, Türkiye’yi atsınlar!
-*-*-
Sadece Çarşamba gecesi İstanbul’da Fenerbahçe – Galatasaray kupa maçına 35 bin polis görevlendiren Türkiye, çok eminim ki; 31 dakikada bu sayının 10 katı polis ve askeri Larnaka – Limasol ve Baf sahilinde piknik yaptırır!
-*-*-
Ve TMT!!!
Hep yazmışımdır…
TMT, kendi yeminine ihanet etmiş durumdadır…
Ne deniyordu o yeminde?
“… Kıbrıs Türk toplumunun yaşayış ve hürriyetine, canına, malına ve her türlü anane ve mukaddesatına, her nereden ve kimden olursa olsun vaki olacak…” da falan filan!
Kıbrıs Türk Toplumu tükenmiştir!
Ve ilginçtir, tüketen de EOKA ya da daha faşisti EOKA B değildir!
-*-*-
Peki hep böyle mi kalacak?
En azından Türk tarafı adına hep böyle kalması için yıllardır yatırım yapıldığı gayet açıktır…
Nüfus yapısı değiştirilmiştir.
Siyaset tam anlamıyla kontrol altına alınmıştır.
Göstermelik birkaç örgüte “şu anda – şimdilik” müsamaha gösterilmektedir ama bakın görün, en kutsal insanımız olan öğretmenlerimizin coplanması, dövülmesi yakındır!
-*-*-
Türkiye ne mi yapıyor?
Türkiye, örneğin şu anda çok ciddi paraya ihtiyacı mı var?
İşlerini KKTC üzerinden çeviriyor!
Yüzde üçlük komisyonla kara para aklama çabası bundandır!
O para, Türkiyeli iş insanlarının veya mafyasının parasıdır!
Burada aklanacak – paklanacak ve Türkiye’ye akıtılacaktır!
Alt yapı da hazırdır!
-*-*-
Başka neler mi yapılıyor?
Kıbrıs üzerinden çıkılan irili ufaklı ihalelerden ciddi paralar götürülüyor!
Örneğin, Dünya’nın en karaborsa, en karanlık, en kirli akaryakıtı, ihalesiz – usulsüz olarak KKTC’ye satılıyor, Kıb – Tek kazıklanıyor!
-*-*-
Bugüne kadar Türk dış siyaseti, Annan Planı dönemi dışında, kelimenin tam anlamıyla “çuvallamıştır”…
Şu anda savunulan “iki eşit egemen devletli çözüm modeli” de, mevcut yapının – düzenin devamı için ortaya atılan bir zavallılıktır!
Düşünün ki, bu siyasetin savunulduğu bir dönemde, propagandasının ayyuka çıkarıldığı Türk Devletleri, bir bir KKTC’ye kazık atmaktadır!
Türk kardeşlerimiz Kazakistan veya Türkmenistan gidip Kıbrıs Cumhuriyeti’nde büyükelçilik açabilmektedirler!
-*-*-
Ve bizim iktidarımız, cumhurbaşkanımız falan sus pustur!
Hatta olanlardan memnundur!
Ne acı!
Ne utanç!
-*-*-
EOKA ve TMT’yi geçtim; Türkiye bu maçı kazanmıştır!
Şeriatsa da şeriat gelecektir!
Bilmem anlatabildim mi sahte Atatürkçü değerli yalakalar!
Şimon Aykut’un oğlu Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dava açtı!
Şimon Aykut, KKTC’ye yaptığı yatırımlar nedeniyle Kıbrıs Cumhuriyeti makamları tarafından tutuklanan ve neredeyse 10 aydır hapiste tutuklu bulunan kanser hastası bir iş insanı…
-*-*-
Neden suçlanıyor?
En basit anlatımla, “… 50 yıl önce Türkiye'nin adayı işgal etmesiyle Kıbrıs'ın Türk tarafından kaçan Rum mültecilere ait toprakların, yasadışı olarak ticaretini yaptığı iddiasıyla…”
-*-*-
Şimon Aykut suçlu mu?
Bence değildir!
Eğer bir suçlu varsa, o da KKTC’yi yönetenlerdir!
KKTC’yi kim yönetiyor?
Bunun da yasal yanıtı bilienmektedir!
-*-*-
Son gelişmeden bahsedelim…
Şimon Aykut'un oğlu Jack Afik, babasının haksız yere ve devam eden tutukluluğu nedeniyle Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti’ne milyonlarca euroluk tazminat davası açtı…
-*-*-
Bu dava yeni ve çok önemli…
Jack Afik, iddialarında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne sunulan Cambridge Profesörü Eyal Benvenisti'nin uzman hukuki görüşünden sıklıkla söz ediyor…
-*-*-
İngiliz avukatların temsil ettiği Jack Afik bu davayı kazanırsa, Rum Yönetimi ipin ucunu tutamayacak…
Milyarlarca liralık tazminat ödeyebilir…
-*-*-
İşler çok karıştı…
Ersin Tatar da Şimon Aykut ve diğer benzer tutuklamaları geçtiğimiz gün Nicos Hristodulidis’e iletmiş…
-*-*-
Diyeceğim o ki; bu delilikten vazgeçmek şart…
Kendi hatalarımızı yok sayıp, masum insanları içeri atmak, hasta etmek hatta öldürmek yerine keşke Kıbrıs sorununu çözmeye odaklanabilsek!
Alara Ghaffari, Estonya’da düzenlenen 2025 Avrupa Bilardo Şampiyonası’nda 10 Top disiplininde Avrupa Şampiyonu oldu… İçinde olduğumuz bu karanlık günlerde, büyük bir aydınlık… Teşekkürler Alara Ghaffari, gururumuzsun