Ercan gitti, ağaçlar kurtulsun
Ercan ile ilgili sözleşmenin ve bu sözleşmenin hazırlanma sürecinin hukuka uygunluğunun ve yapılan sözleşmeye uyulup uyulmadığının değerlendirilmesi için bir komisyon kurulacağı ve komisyon çalışmaları doğrultusunda, hukuka aykırılığın tespit edilmesi durumunda, ülke ekonomisine zarar vermeyecek biçimde tek yanlı fesih işlemlerinin yapılacağı yazıyordu CTP-DP Hükümet Programı’nda.
Bir buçuk senenin sonunda gelinen aşama; yeni terminal binası ve pistin temel atma töreni!
‘E hani ne oldu?’ diye soranlara verilen cevap, özetle; ‘UBP döneminde imzalanan sözleşme, ne yazık ki hepimiz için bağlayıcı olmuştur. Sözleşme, devletin devamlılığı esasında, hükümetimizi de bağlamaktadır’ şeklinde.
Bu tür sözleşmelerin ‘bağlayıcı’ olduğu, seçim öncesinde Ercan propaganda malzemesi olarak kullanılırken bilinmiyor muydu?’ benzeri sorular da sorulabilir tabii şimdi ama elbette bu ve bunun gibi sorulara verilecek cevaplar vardır eminim.
Ya da çoğu zaman olduğu gibi, sorular yanıtsız da kalabilir, önemli değildir.
Bizim gibi ülkelerde, seçim vaatleri ve hatta daha da acısı, hükümet programları, evet evet hükümet programları, işte böylesine hamasidir ne yazık ki!
Böylesine hamasi...
Böylesine lakayıt...
Yazın oraya, yazın da tamamdır!
Önüne arkasına bakmaya gerek yok.
Gün gele ‘niye bunu yapmadınız?’ diye soran olursa, münasip bir mazeret bulunur!
Kim demiş ‘hükümet programı, o hükümetin namusudur’ diye!
***
Sözleşmenin revize edilmesi konusu, Başsavcılık dahil, ilgili kişi ve kurumlarla değerlendirilmiş ve böylesi bir adımın, ağır tazminatlar ortaya çıkaracağı görüşü ağırlık kazanmış, Ercan konusunda.
Bu yüzden yani...
İlahiyat Koleji meselesini hatırlıyor insan ister istemez.
Başsavcılık o zaman da demişti bir şeyler demesine ama kimse önemsememişti nedense, hukukun ne söylediğini.
“KKTC yasalarındaki okul açma konusundaki düzenlemelere bakıldığında hali hazırdaki yasa ve tüzükler ülkemizde ‘bir İlahiyat Koleji’ kurulmasına cevaz vermemektedir” demişti Başsavcılık.
Demişti demesine ama bu, ne kolej açılması kararının altına imza atan hükümet ne de okulun açılış kurdelesini kesen hükümet için bir şey ifade etmişti.
Devletin devamlılığı vardı ya, hukuka uygun olup olmaması önemli değildi.
Kurdele, ihtişamlı bir törenle, hep beraber kesilmişti.
***
Bugün de durum çok farklı değil aslında.
Devletin devamlılığı var yine en önde.
Seçimden önce unutulan ama seçimden sonra birden akıllara geliveren, ‘devletin devamlılığı’!
Ercan’a yeni bir termainal binası yapılacak şimdi.
Ve yeni bir de pist.
Ve şimdi bir de öğrendik ki, bu inşaat kapsamında yaklaşık 20 bin ağacın kesilmesi de gündemde.
Ercan’ı kurtaramadık, ağaçları kurtaralım bari!
En azından ağaçlarımız kurban edilmesin şu ‘devletin’ devamlılığına!
En azından…