20 bin ağacı duyunca şok olduk.
Ercan’ın yeni terminalinin temeli atılırken 20 bin ağacın da kesileceğini öğrendik.
Ercan satıldığında zaten şok olmuştuk.
Oradan gelen parayla da 13. maaşları ödemişti o zamanın hükümeti…
Yani herhangi bir yatırıma da gitmemişti üstelik…
Halkın malı olan tek havayolu terminalini satıyor ama onun parasını bile yatırıma dönüştüremiyorsunuz.
25 yıllığına bir sözleşme imzalamış o zamanın hükümeti UBP…
Şimdi de öğreniyoruz ki terminal binasının yapılacağı yerde 20 bin ağaç katledilecek.
Başbakan, ağaç sayısının o kadar olmadığını ve ağaçların sökülüp başka yere dikileceğini söylüyor.
Diyelim ki 20 bin değil de 10 bindir.
Var mı bizim o teknolojimiz?
Yani 10 bin ağacı tek tek söküp başka yere aktaracak teknolojimiz var mı?
2007’de alınmış bir araç söküm aracının olduğunu biliyoruz ancak binlerce ağacın bir araç tarafından sökülüp başka yere dikilebileceğini siz tahmin edebiliyor musunuz?
Üstelik de her sökülen ve dikilecek ağacın tutup tutmayacağı belli değilken… Özellikle çam türü ağaçların böylesi bir operasyonda başarı şansları çok az.
Bu aşamada Başbakan’a suç bulamıyorum çünkü UBP döneminde atılan imzaların vereceği zararın ortaya çıkaracağı yıkımı azaltmak ve halkta meydana gelen tepkiyi yumuşatmak için yatıştırıcı açıklamalar yapmaya çalışıyor diye tahmin ediyorum.
Ne yazık ki atılan imzalardan vazgeçmek devleti oldukça büyük bir tazminat ödemeye mahkum eder ki bunu yapmak çok mümkün görünmüyor. Zaten giderlerini karşılayamayan KKTC’yi bu durumda gömmek ve ruhuna fatiha okumak gerekebilir.
Bu aşamada dikkat çekilmesi gereken ve katıldığım bir açıklama Conkbayır’dan geldi. “Proje ile ilgili olarak ekonomik getirisi ile doğal döngüsünün ne olacağının masaya yatırılması gerektiğini dile getiren Orman Mühendisleri Odası Başkanı Can Conkbayır, bu anlamda pistin yapılmasının gerekliliğinin konuşulmasının önemine” değiniyor.
Bence sadece pist değil, terminal binasının yapımının da ne kadar gerekli olduğunu da konuşmak gerekiyor. İlle de pist gerekliyse şimdikine ek olarak bir pist binlerce ağaç da kesilmeden yapılabilirdi. İlle de terminal binası yetersiz deniyorsa şimdiki bina genişletilebilirdi. Ne yazık ki uluslararası bir alan olmuş değil Ercan… Her dakika uçak inip kalkmıyor.
Ancak bu durumda da baştaki konuya geliyoruz. Yani artık çok geç, geriye dönülmesi imkânsız, böyle bir durumda ödenmesi gereken tazminat ödenemeyecek miktarda deniyor.
Yani bir 13. maaşlara gitti Ercan.
Şimdi de ağaçlar gidiyor.
Satanların, sözleşmeye imza atanların vicdanı rahat olsun!