1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Ercan Özelleştirmesi: Anlatamadık!!!
Ercan Özelleştirmesi: Anlatamadık!!!

Ercan Özelleştirmesi: Anlatamadık!!!

Ercan Özelleştirmesi: Anlatamadık!!!

A+A-


Tufan Erhürman
[email protected]

Bu ülkede yıllardır özelleştirmeyi savunanlar, özelleştirmenin kamudaki şişkinliği azaltacağını, verimsizliği ortadan kaldıracağını, mal ve hizmetleri daha kaliteli ve ucuz hâle getireceğini ileri sürmüşlerdir. KKTC gibi bir ülkede özelleştirmenin kaçınılmaz olarak özel tekel anlamına geleceğini iddia edenlere verilen yanıt bellidir. Doğru dürüst bir özelleştirme ve rekabet yasası çıkarılır, bağımsız bir rekabet kurulu oluşturulursa, tekelleşmeyi önlemek ve rekabeti güvence altına almak mümkündür.
Rekabet Yasası da, Özelleştirme Yasası da çıkarılmış, Rekabet Kurulu oluşturulmuştur. Anayasa Mahkemesi, Özelleştirme Yasası’nın tekelleşmeyi önleyecek güvenceleri içerdiği gerekçesiyle bu Yasa’nın iptali istemini reddetmiştir. Bunun ardından bu Yasa’ya dayanılarak yapılan ilk özelleştirme Ercan’da gerçekleştirilmiştir. Özel şirketle yapılan sözleşmede, “İdare, işletme dönemi [25 yıl] boyunca mücbir sebep halleri dışında KKTC’ye gelen ve giden yolcuların Ercan Havaalanını kullanmasını görevli şirkete taahhüt edecektir” hükmü vardır. Yani idare, özel şirkete, 25 yıl boyunca bu hizmet alanında tekel olma garantisi vermiştir. Dahası, Rekabet Kurulu, bu özelleştirmenin “uygun olduğu” yolunda görüş bildirmiştir. Amacı bu ülkede rekabeti korumak olan bu Kurul’un ülke açısından en önemli hizmet alanlarından birinde sözleşmeyle tekel taahhüdü verilmiş olmasını “uygun bulması” tarihe geçecek bir karardır.
26.3.2013 tarihinde Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği, düzenlediği basın toplantısında, Ercan’da ödenen ücretlerin özelleştirme sonrasında arttığını, bu ücretlerin bugün Türkiye’deki en pahalı havalimanlarında ödenen ücretlerden bile daha pahalı olduğunu, böyle devam ederse Ercan’a yapılan uçuşların dondurulabileceğini açıklamışlardır. Görüldüğü gibi Ercan’da özelleştirme, hizmeti ucuzlatmak yerine pahalılaştırmış, dahası, bir ada ülkesi olan KKTC açısından yaşamsal önemde olan hava ulaşımını ciddi bir risk altına sokmuştur. Uçuşların dondurulmasının, başta ülkenin motor sektörleri arasında görülen turizm ve eğitimi olumsuz etkileyeceği açıktır. Ancak gelin görün ki hükümetin elinde bu konuda girişim yapmaya yetecek hukuki araçlar yoktur. Çünkü hükümet, Ercan’ı özelleştirirken imzaladığı sözleşmeyle, bu araçların hemen hemen tamamını ortadan kaldırmıştır. Bunlar arasında en önemlisi sayılabilecek olan Geçitkale Havalimanı’nı açarak rekabeti sağlama olanağı da, imzalanan sözleşmede özel şirkete yukarıda belirtildiği gibi tekel garantisi vermek suretiyle berhava edilmiştir. Bu şartlarda KKTC’nin seçilmiş milletvekillerinden oluşan meclisi ve onun içinden çıkan hükümeti sorunun çözümü konusunda etkisiz eleman derekesine düşürülmüştür.
Buna karşın, bu sorun elbette çözülebilir. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti devreye girebilir ve havacılık alanında faaliyet gösteren kuruluşlarla Ercan Havalimanı’nın işletmesini üstlenen özel kişiyi uzlaştırabilir. Burada önemli olan, KKTC halkının, meclisinin ve hükümetinin ülke ekonomisinin can damarlarından biri olan bir sektörle ilgili söyleyecek sözü kalmamış ve çözümü dışarıdan bekleyen bir konuma düşürülmüş olmasıdır.
Buna karşın, bugüne kadar özelleştirmeyi KKTC halkına “çağdaşlaşma” ve “kalkınma” olarak sunanlar sus pus olmuş durumdadır. Nasılsa ülke seçim sath-ı mailine girmiştir ve herkes, ülkede en sevilen oyunlardan biri olan “oy kapmaca” oyununun verdiği keyifle sarhoş olmuş durumdadır. Dahası, muhtemelen bir süre sonra TC hükümeti devreye girecek, iki tarafı anlaştıracak ve sorun çözülmüş olacaktır. KKTC halkının, meclisinin ve hükümetinin bu konuda kılını bile kıpırdatamayacak konuma düşürülmüş olması belli ki birçok insan için önemli değildir!
KKTC gibi küçük, tanınmamış ve vesayet altındaki bir ülkede özelleştirmenin ne gibi sonuçlar doğurabileceği, Özelleştirme Yasası’na dayanılarak gerçekleştirilen ilk özelleştirmede bütün açıklığıyla ortaya çıkmıştır. Böyle bir ülkede özelleştirme özel tekel anlamına gelmekte ve özel tekel, mal ve hizmetleri ucuzlatıp kaliteli hâle getirmek yerine, daha da pahalı ve kalitesiz kılmaktadır. Özel tekelin yaratabileceği olumsuzluklar elbette vasinin girişimleriyle çözülebilir ancak geriye asla çözülemeyecek bir sorun kalacağı ortadadır. O sorun da, KKTC halkının, meclisinin ve hükümetinin eskisinden bile iradesiz bir konuma düşmesidir.
Bugüne kadar özelleştirmeyi cansiperane savunanlardan yüzü olanlar, sonuçlar bu kadar açık biçimde ortadayken, halkın önünü çıkıp, “yanlış yaptık, özür dileriz” deme yükümlülüğü altındadır.
Ama elbette ölü gözünden yaş beklemek akla sığmamaktadır!!!

Bu haber toplam 1735 defa okunmuştur
Gaile 207. Sayısı

Gaile 207. Sayısı