Ercan’a dünyanın dört bir yanından yolcu gelmesini konuşmadık mı yıllarca!
Şikayet ettik, durduk.
Hep ne dedik: Ambargo.
Ekonomik kayıplarını hesapladık.
Doğrudan uçuş olsa turizmin nasıl gelişeceğini konuştuk.
Üretimin artacağını çünkü dış satımlarda önemli bir maliyet yükünden kurtulacağımızı anlattık.

***

Şimdi “Birleşmiş Milletler yönetiminde Ercan’ın dünyaya açılması” önerisi konuşuluyor.
Bu öneri “gerçek” mi “iddia” mı dahi bilmiyoruz.
Ekonomik örgütlerin ayağa kalkması ve sorgulaması gerekirdi.
Turizm örgütlerinden dahi ses yok!
Cumhurbaşkanı ağzını açmıyor.
Muhalefet peşine düşmüyor.

***

Derdimiz “fayda”ya odaklanmak mı yoksa “egemenlik” oyunları mı?
Öyle olsa Ercan’ı bir gecede Taşyapı’ya satmazdık (!)
“Su Projesi”nde her bir tesisisin mülkiyetini doğrudan Türkiye’ye vermezdik.
Suya kavuştuk.
Mülkiyeti verdik.
Şimdi dünyaya kavuşacağız.
Mülkiyet de değil istenen…
Yönetim…
İddia doğruysa eğer Ercan Havaalanı’nı Birleşmiş Milletler yönetecek.
Bir “şirket”in yönetmesinden çok daha mantıklı bence…
Dünyanın dört bir yanından uçaklar gelecekse eğer…
Ercan’dan kalkan uçak Londra’ya, Prag’a, Brüksel’e, Moskova’ya inecekse…
THY'nin, Pegasus'un yanına British Airways, EasyJet, Emirates, Ryanair, Lufthansa sıralanacaksa…

***

Tam da böylesi açılımları konuşmanın zamanıdır.
Adım adım çözüm, işbirliği, toplumsal yarar bunu gerektiriyor.
Siz değil miydiniz “farklı alternatifler” isteyen?
Ercan’ın yanı sıra Lefkoşa Uluslararası Havaalanı arazisine ortak üniversite kurulabilir örneğin.
Atıl duruyor kentin orta yerinde…
Ya da hastane!
Niye olmasın?
Adanın her iki yanından hasta kabul eder, hekimler ortak görev yaparlar.
Lefkoşa’da hastane istiyorduk, uluslararası bir yer olur.
Yine Birleşmiş Milletler’in “geçici” yönetiminde…
Maraş da öyle…

***

Artık bu “fetihçi” zihniyetlerden kurtulalım.
Maraş’a “Konya Belediyesi” bayrağı asanlar, Ercan’da Birleşmiş Milletler bayrağından rencide olmasınlar.
Ercan’ı dünyaya açalım diyorduk.
Şimdi susmak yakışmıyor.