1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Erdinç Gündüz’le, ‘BRT’yi konuştuk
 Erdinç Gündüz’le, ‘BRT’yi konuştuk

Erdinç Gündüz’le, ‘BRT’yi konuştuk

“Çok acil önlemler alınmazsa, BRT’de durum daha da kötüye gidecek”

A+A-

Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı, deneyimli isim Erdinç Gündüz’le, ‘BRT’yi konuştuk:


‘Maalesef’i bol bir yapı!.. Ve ‘2014 nasıl çıkacak?

 

Cenk MUTLUYAKALI

Dünyanın pek çok farklı ülkesinde ‘kamu yayıncılığı’ ya da ‘devlet radyo televizyon kurumları’ hep tartışıldı, kimi bu tartışmaları geride bıraktı, ‘örnek’ bir model oldu, kimi ‘bizim’ gibi kaldı!..
“Özerklik” sihirli bir kavram olarak masada dursa da, sadece ‘idari’ ya da ‘yönetsel’ değil, işin içine ‘mali özerklik’ de girdiği zaman hassasiyetler değişiyor.

Hele de BRT gibi yıllarca ‘siyasetin arka bahçesi’ olarak görülen, her hükümetin ‘elinde tutmak’ ve ‘otorite’ kullanmak istediği, kadrosunda yer alan ‘200’lü rakama rağmen 700’e yakın istihdam yapılan bir kurumdan söz ediliyorsa…

Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nu, yine BRT’nin içinden çıkmış, yıllarını bu kuruma vermiş, emekliliği sonrasında ‘özel yayıncılık’ alanına ciddi katkıları ile ‘meslekten’ kopmamış ve şimdi, ‘Yönetim Kurulu Başkanı’ sorumluluğuyla yine BRT’ye dönmüş bir isimle konuştuk.
BRT Yönetim Kurulu Başkanı Erdinç Gündüz, tüm sorularımızı içtenlik, samimiyet ve cesaretle yanıtladı.

• BRT’de neler oluyor  Sn.Gündüz ?  Birinci ağızdan öğrenebilir miyiz ?
•  E.G.:
  BRT Kurumu’nda  işlerin pek de iyiye gitmediği bir gerçektir. Çok acil önlemler alınmazsa çok daha kötüye gideceği de bir gerçektir malesef.

‘Bu bütçeyle 2014 çıkmaz’

• ‘Mali sıkıntı’ mı var? Ya da nedir bu mali sıkıntı?
•  E.G:
Doğrudur, mali sıkıntı var. Ama burada asıl soru ‘Neden ?’ sorusu olmalı.  Başlıklar halinde sıralamaya çalışayım. Birincisi, BRT Kurumunun 2014 Bütçesi henüz onaylanmış değil. İşler avans çekilerek yürütülüyor... İkincisi, 2014 Bütçesi’nde öngörülen tutar, BRT’nin 2014’ü çıkarmasına yeterli değil... Üçüncüsü,  personel giderleri çok fazla... Bu sorunların tümü geçmiş 15-20 yıla dayanan sorunlar.

• Bir de elektrik borcu var değil mi ?
• E.G:
O da var. Ve o borç da son 15-20 yılın borcu.  15-20 yıldır hiç elektrik parası verilmemiş. Birikti birikti,  faizlerle birlikte acaip rakamlara geldi. Elektrik Kurumu,  haklı olarak, “Paramı verin” dedi. “Gelin taksitlendirelim” dedi. Taksitlendirildi. Taksitlerindi de BRT’nin, kendi bütçesi içinde bu taksidi bile verebilmesi çok zor.

‘Toplu sözleşmedeki ödeneklere hangi parayla?’

• Toplu İş Sözleşmesi’nde yer alan ödenekler de verilemiyor galiba?
•  E.G:
Temsiliyet  BAY-SEN’de... Geçmişte,  BAY-SEN ile Yöneticiler oturmuş bir Toplu İş Sözleşmesi  imzalamışlar. Bu sözleşmede hem kadrolu personel hem kadrolu olmayan personele bazı haklar verilmiş.  ‘Evlenme Yardımı’ndan tutun ‘Doğum Yardımı’na,  ‘Bayram Yardımı’ndan  ‘Giyim’, ‘İaşe-İbate Yardımı’na kadar... Kadrosuzlara 13. Maaş da var...  ‘Ek Ödenekler’  v.s.   Kurum yönetimi olarak mükellefiyetimizi yerine getirmek isteriz tabii. İsteriz de hangi parayla ? Nasıl ?

Sıkıntılar var.  BAY-SEN’le görüşmeler yaptık, yapıyoruz. Sıkıntıları anlattık, en azından 2014 yılı için Toplu Sözleşme’deki ödeneklerde bazı indirimler yaparak fedakarlık yapmalarını istedik.  Sendika, kelime kelime değilse,  “Parayı nerden bulacağınız, kimden nasıl bulacağınız bizi ilgilendirmiyor” dedi.  Hatta karşı önerilerinde ödenek oranlarını daha da artırdılar. Bu durumda yeni bir toplu sözleşme konusu da ortada kaldı. Eskisi yürürlükte ama  parasal mükellefiyetlerin nasıl yerine getirileceğini bilemiyoruz doğrusu.

Aslında da Sendika’nın en önemli sıkıntısı,  ‘geçiciler’ denen çok sayıda çalışanın geleceği.  “Ne yapıp yapıp bu arkadaşlarımızın geleceği garanti altına alınmalı” diyorlar.  Çok haksız da değiller. Düşünsenize,  söz konusu arkadaşlar arasında 15 yılı aşkın süredir  ‘geçici’ statüsünde çalışanlar var.

--------------------------------------

“Personel durdurma kararı yok”


• Personel durdurma kararınız var mı ? Bazı durdurmalar oldu. Devam edecek mi ?
•  E.G:
Personel durdurma kararımız yok.  15 yıldır bir şekilde bu Kurum’da çalışmakta olan bir  kişiye “Artık yoksun” demek hangi vicdana sığar ki ? Personel konusu çok karmaşık ve içinden çıkılması zor bir konu. Açıklarım. Ama daha önce sözünü ettiğiniz  ‘durdurmalar’la ilgili birşeyler söylemem lazım. Sosyal Sigorta’dan maaş almaya hak kazanmış, yaş haddi de dolmuş birkaç kişiye bu güne kadarki hizmetleri nedeniyle ‘teşekkür’ ettiğimiz doğrudur.  Ama lütfen dikkat... Yaş haddi ve Sosyal Sigorta’dan maaş alma hakkı kazanmış kişilerdir bunlar.  Konuyla ilgili olarak bazı gazetelerde çıkan haberler birazcık yanıltıcıydı malesef. 

Gelelim ‘personel’ konusuna... BRT’nin en büyük sorunu bu.  İnsanlarımız pek bilmiyor bazı şeyleri. Bilmemeleri de normal aslında. Çünkü galiba bir açıklayan olmadı bu güne kadar.

Örneğin, BRT’de 1994 yılından bu yana hiç terfi-tayin mekanizmasının çalışmadığı bilinmiyor. .. Örneğin,  yürürlükteki 1993 tarihli BRTK Yasası’ndaki kadroların yarısının boş durduğu da  bilinmiyor... Örneğin, kadrolu personelin,  görevini  yıllarca ‘terfi kapıları kapalı’ yürüttüklerinden de insanlarımız habersiz.

Bu bir yana 1993 yılında bu yana neler oldu, neler yapıldı BRT’de ?  Kadrolu elemanlar yerine, durmaksızın, çeşitli isimler altında 400’den fazla insan alındı Kuruma.  Birileri onlara “Senin görevin bu, maaşın da şu” dedi. 15 veya daha fazla yıldır çalışıyorlar.  Maaşları da kadrolu memurlarınki gibi, her sene verilen barem içi artışla taa yukarılara tırmanmış. Ama statüleri ‘geçici’ hala.  Şöyle olmuş, böyle olmuş farketmez.  Sonuçta olup bitenlerin sorumlusu bu insanlar değil.

• “Personel fazlası” deniyor hep. Ya da ‘işe gitmiyor, maaş alıyor’… Kesinlikle genelleme anlamında sormuyorum. Böyle örnekler var mı, doğru mu?
• E.G:
Gerçekten üzülüyorum ama bu da gerçek malesef.  Kadrolular arasında küskünler var, küstürülenler var. Gelmeyenler, geldiklerinde de, geldikleri birkaç saati,  arkadaş ziyaretleri ile  geçirenler var.  Geçiciler arasında da  benzeri örnekler var.  Malesef var...


• Ne olacak peki?  Böyle gelmiş, böyle gidecek mi?
•  E.G:
Öncelikli olarak, tam ve sağlıklı veriler toplamaya karar verdik. İsimler falan. Bu çalışma devam ediyor... İkinci adımda, tüm personele, mesai disiplini konusunda uyarı yazıları gönderdi Müdür...  Üçüncü adımda,  kadrolulara uyarı ile haklarında Kamu Görevliler Yasası ne emrediyorsa yapılacağı bildirilecek. Geçicilere de ciddi bir uyarı yapılacak. Düzgün çalışan sayısı çok. Ama karmaşayı suiistimal edenler de var. Bunlara da göz yummamız söz konusu olamaz. 

Ne yaparsak yapalım büyük tepki alacağımız, doğru-yanlış bir dizi eleştiriye hedef olacağımızı biliyoruz. Büyük bir olasılıkla BAY-SEN’den de tepki gelecektir.  Bunu da biliyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey daha var. Önlem almazsak, her şeyin daha da kötüye gideceği... Hatta ve hatta,  yıl sonuna doğru, belki de, bırakın elektriği-suyu falan,  maaşların bile ödenemeyeceği... v.s.

‘Personelin suçu ne?’


• Çalışmak isteyenlerin çalışmaması mı sorun yoksa çalıştırılamaması mı ?
•  E.G:
Her ikisi de var. 15-20 senenin getirdiği alışkanlıklarla, kendince bir düzen kuran,  çalışmaya niyeti olmayanlar da var, çalışmak istedikleri halde çalıştırılamayanlar da.  Sendika da öyle diyor zaten. “Amirler çalıştıramıyorsa personelin suçu ne ?” diyor. Açıkçası, gelişigüzel istihdamlar nedeniyle bir miktar personel fazlalığı da var.  Tekrarlıyorum, 15-20 yılın birikimi bu durum.  Tam sayı veremeyeceğim ama fazlalık da var.

• Nasıl çözülecek bu sorun ? Neler yapmayı düşünüyorsunuz ? Önerileriniz var mı ?
•  E.G:
Öncelikle şunu tekrarlamak istiyorum.  Personel durdurma kararımız yok. Ama süistimal edenlere de ciddi uyarılar yapılacak ve sonrasında da ne gerekiyorsa yapılacak. 

Bu arada, kadrolular arasında da geçiciler arasında da ‘iki iş yapanlar var’ duyumları da geliyor. Bunu da araştırıyoruz. Biliyorsunuz, kadroluların yasal olaral iki iş yapmaları yasak. Geçicilerde ise böyle bir yasak yok ama yapacaklarsa bile bunu BRT’deki görev süreleri dışında yapmalarına göz yumulabilir sadece. Hem BRT’de tam mesai yapar gibi görünmek ama aslında nerdeyse tam mesaiyi ikinci iş’te yapmalarına göz yumulamaz. Sonuçta,  uyarılacaklar ve bir seçim yapmaları istenecek bunlardan.

•  “En acil” yapılması gereken ne?
• E.G:
Çok acil olarak yapılması gereken,  parasal sıkıntıyı aşacak çareler üretmek. Ama bir yandan da Kurum içinde bir re-organizayona gitmek şart.  Re-organizasyon’un ise, gelişigüzel yapılmaması gerek. Çözüm, en azından yürürlükteki 1993 Yasası’nın ‘kadro’ bölümünde, günün şartlarına uygun düzenlemeler yapıp, derhal terfi-tayin mekanizmasını çalıştırmak ve re-organizasyonu da bu esas alınarak gerçekleştirmek olabilir.  Terfi ve tayin mekanizmasının çalışmaya başlamasıyla çok önemli sayıda geçici personeli kadrolamak re-organizasyonun en önemli ayaklarından biri olacaktır kanaatindeyim. 

Bunun gerçekleşmesi ile önemli bir adım atılabilir ama yine de her şeyin rayına oturması birkaç yıl alacaktır.  Önümüzdeki birkaç yıl içinde, kadrolular arasında emeklilik hakkı kazanacak olanlar,  geçiciler arasında sosyal sigorta emeklisi olma hakkı kazanacak olanlar var. Ayrılacak olanların yerine personel almamak koşuluyla BRT birkaç yıl içinde, personel sayısı bakımından,  gerçek gerekli sayıya
inecektir diye düşünüyorum.

-------------------------------------------------


“Daha fazla zaman kaybına tahammül yok”


• ‘Geçici’ istihdamı da durdurulacak mı demek istiyorsunuz ?
• E.G:
Kesinlikle. Durdurulacaktır, durdurulmalıdır.  Hatta Yasa’da bir sınırlama bile getirilebilir. ‘Sözleşmeli sayısı en çok şu kadar olabilir, başka isim altında istihdam yapılamaz’  gibi.

•  Gelir-Gider dengesi ?
• E.G:
En önemli konulardan biridir BRT Kurumu’nun ‘gelirleri’ konusu...  Şunun bilinmesi lazım. Dünyanın hiçbir ülkesinde, devlet desteği olmadan yayın hayatını sürdüren devlet  bağlı Radyo-Televizyon kuruluşu yoktur.  Bu kuruluşlara, bir yandan Devlet mali destek verirken bir yandan da bu mali desteğin ne kadar düşürülebileceği formülleri üretilmiştir.  En başarılı förmül de elektronik eşya, radyo tv alıcılar vb ilgili cihazalara ya ithal sırasında, yahut da satış sırasında konulan küçük fonlardır.  Bazı ülkelerde ‘bandrol’ ücreti de RD-TV’ye aktarılır. Veya Türkiye örneğinde olduğu gibi elektrik harcamalarına eklenen küçük bir miktar.

• Bunları önerdiniz mi Hükümete?
•  E.G
: Evet önerdik. Adım adım yürüyerek bir yerlere varacağız sonunda diye umut ediyorum. Bizim sorunumuz, gelinen bu noktada adımların büyük ve biraz hızlı atılması gereği... Zaten 15-20 yıllık bir kayıp zaman var BRT Kurumu’nda. Daha fazla zaman kaybına tahammül yok.

Bu haber toplam 3411 defa okunmuştur