1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Erdoğan Eroğlu’na ne dedi?
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Erdoğan Eroğlu’na ne dedi?

A+A-

 


Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun ‘bir dostun düğününe katılmak’ amacıyla hafta sonu gittiği İstanbul’dan, Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin ne tür bir ‘telkinle’ döndüğü önemli.

Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmenin gündeminde sadece Kıbrıs sorunu, müzakere masası ve adanın etrafındaki hidrokarbon yatakları konu başlıkları yoktu çünkü muhtemelen.

Seçimin de görüşme gündeminde olduğunu tahmin etmek zor değil.

***

Eroğlu, adaylık konusundaki açıklamasını ısrarla bekletiyor.

Önce ‘Kasım ayını’ işaret etmişti ‘kararını’ açıklamak için.

Sonra, ‘15 Kasım’dan sonra’ dedi.

Bugün ayın 25’i, beklenen açıklama henüz yapılmış değil.

Bugünle beraber, kaldı 6 gün.

‘Kasım ayı 30 gün’ diyen Eroğlu, yeni bir gerekçeyle beklenen açıklamayı bir kez daha ertelemezse, önümüzdeki haftaya Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin çok daha somut bir tabloyla gireceğiz.

***

Bu seçimin dinamikleri, öncekilere göre biraz farklı olacak, orası şimdiden belli.

Çünkü seçimin safları, önceki seçimlere göre biraz daha flu.

Bu seçim, belli ki partiler tek başına blok oylarla yarışmayacaklar.

Sibel Siber ismi CTP için sağdan oy alabilecek en olası adres.

Mustafa Akıncı, Lefkoşa Belediyesi örneğindeki sinerjiyi yeniden oluşturma ve önce küskün CTP’lilerden, mümkünse de ortaya daha yakın duran sağ oylardan pay alma çabasında.

Kudret Özersay ise ağırlıklı olarak sağ oyların kanalize olabileceği bir isim olmakla beraber, Toparlanıyoruz Hareketi’nin sempatizan kitlesi aracılığıyla sol oylardan da kısmen fayda sağlayabilir.

Yani bu seçim işler biraz karışık.

Peki bu tablo içerisinde Eroğlu’nun yeri nerede?

***

Eroğlu bu yarışa girebilmek için, öncelikle UBP ve DP’ye güvenebilmek zorunda.

DP Parti Meclisi, aday olması durumunda Eroğlu’nu destekleme kararı almış olsa da, yine de henüz Eroğlu için yeterince ‘güvenli’ değil.

Son istifalar, DP’nin Eroğlu karnesine, birer eksi çentik çünkü.

Ve yukarıda bahsettiğim ‘karışık’ seçim tablosu nedeniyle, bu çok da güvenilir durumda olmayan UBP-DP desteğine ek olarak, bir başka adresten güçlü bir destek vaadine ihtiyacı var Eroğlu’nun.

Karşısında, net sol oylar olsaydı sadece, o zaman çok daha rahat olabilir, bu ek destek vaadi olmaksızın gönül rahatlığıyla bu yarışa girebilirdi.

Geçmişte bunu yaptı da.

Ama şimdi durum biraz farklı.

Ve Erdoğan’ın bu seçimde nasıl bir tutum sergileyeceği, bütün adaylar için ama en çok da Eroğlu için, son derece önemli.

Yeni bir manevra ile adaylık kararına ilişkin açıklamayı bir kez daha ileri bir tarihe atmazsa, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun İstanbul’dan ‘neyle’ döndüğü hakkında kısmen de olsa bir fikir sahibi olabiliriz.

Eroğlu’nun aday OLMAMA kararı,  Erdoğan’dan hiçbir surette destek alamadığı ihtimalini kuvvetli biçimde ortaya koyacaktır.

Ancak Eroğlu’nun aday OLMA kararı, mutlaka durum bunun tersidir anlamına gelmez.

Erdoğan’ın desteğini almakla, Erdoğan’dan ‘aday ol’ telkini almak, aynı şey değil çünkü.

Bu yazı toplam 1774 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar