Seyrüsefer Serbestisi ve Barbaros Planı’nın Rum ve İsrail medyalarında yansımaları

ERDOĞAN “KIBRIS’I VURURUZ” DEMİŞ!...

Güney Kıbrıs medyası, İsrail medyasını kaynak göstererek, TC Başbakanı Recep Erdoğan’ın; Noble Energy şirketinin 12’nci Parsel’de doğal gaz sondajı yapmasına müsaade etmesi halinde Güney Kıbrıs’ı “vurmakla tehdit ettiğini” öne sürdü.
Rum basınından Fileleftheros “’İlerlerse Kıbrıs’ı Vuracağız’... Erdoğan’ın, Muhatabı Lefkoşa ve Amerikan Noble Şirketi Olan Açıklaması” başlığıyla yansıttığı haberinde, “Türk Başbakan, Kıbrıs Cumhuriyeti (Amerikan) Noble şirketinin doğal gaz sondajı için aramaları ileri götürmesine müsaade etmesi halinde Kıbrıs’ı vurmakla tehdit etti” diye yazdı.
Haberde ayrıca, “İsrail medyasına göre Recep Tayyip Erdoğan, ülkesinin; İsrail tarafından Gazze’ye uygulanan ablukayı kırmak için bölgede devriye gezmek üzere daha çok savaş gemisi gönderme kararını açıkladı” ifadesi de kullanıldı.
Gazete devamla Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun doğal gaz konusuyla ilgili olarak; Kıbrıs Türk tarafının, Rum tarafınca atılan her adıma eşzamanlı ve eş değerde adım atacağı açıklamasına da yer verdi.

POLİTİS: “ERDOĞAN FIRKATEYNLER GÖNDERİYOR...”

Politis; “Erdoğan Fırkateynler Gönderiyor... Doğu Akdeniz’de Termometreyi Tehlikeli Şekilde Yükseltiyor... Yunanistan - İsrail Askeri İşbirliği Memorandumu” başlıklı haberinde, TC Başbakanı Erdoğan’ın Türk Silahlı Kuvvetleri ile toplantısının ardından İsrail’le olan kriz ve doğal gaz aramaları dolayısıyla bölgedeki Türk filosunun gücünü iki katına çıkarma kararı aldığını yazdı.
Gazete, Barbaros Planı’nın uygulanması kararının İsrail’le yaşanan kriz ve Doğu Akdeniz’de seyrüsefer serbestisine ilişkin tedbirlerle alakalı olmasına karşın, Rum yönetimi ve İsrail’in yapmaya hazırlandığı doğal gaz sondajlarıyla da alakalı olduğunu belirtti.
Haberde Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün’ün doğal gaz sondajları ile ilgili açıklamaları da “Eroğlu ve Özgürgün’den MEB (Münhasır Ekonomik Bölge) Konusunda Uyarılar... Muadil Tedbirler Bekleyelim” başlığı altında özetlendi.

YUNANİSTAN - İSRAİL OPERASYONEL ASKERİ VE SAVUNMA İŞ BİRLİĞİ MEMORANDUMU
Gazete haberinin “Türk Tehditleri Benjamin Netanyahu - Panos Beglidis Görüşmesinde... Atina - Tel Aviv İttifak Memorandumu” başlığıyla ayırdığı bölümünde ise, İsrail’i ziyaret eden Yunanistan Milli Savunma Bakanı Panos Beglidis’in İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile bölgedeki “karışık” durum ve özellikle Türkiye’nin; Kıbrıs’ın güneyinde yapılması planlanan doğal gaz aramalarına ilişkin “tehditkar niyetleri”ni masaya yatırdığını yazdı.
Habere göre; “Türkiye’nin, 20 Eylül’de başlayacak olan münhasır ekonomik bölgedeki araştırmalar konusundaki tehditlerini derinlemesine ele aldık” diyen Beglidis, önceki gün İsrailli mevkidaşıyla, Yunanistan ile İsrail arasında “net hedefleri ve takvimleri olan operasyonel askeri ve savunma işbirliği memorandumu” imzaladı.
Haravgi; “Türk Manevraları... İsrail’le Son Kopmayla Birlikte Erdoğan Kıbrıs Çevresindeki Askeri Varlığını Artırıyor” başlığıyla manşete çektiği haberinde, Ankara’nın İsrail’e yönelik tedbir kararlarına yer verdi.

Gazete, “Bu şekilde Türkiye, İsrail ile arasındaki kopmayı bahane ederek suları bulandırmaya ve bu vesileyle Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB’ine ilişkin egemenlik hakları aleyhine tehditlerini hayata geçirmeye çalışacak” iddiasında bulundu.

BM VE AB’YE ŞİKAYET
Fileleftheros; “Tehditler Konusunda BM’ye Başvuru... Meclis Başkanı Önleyici Hareketlerin Gereğine İşaret Ediyor... Yunanistan ve Kıbrıs Eşgüdümü” başlıklı haberinde, Rum Meclis (ve EDEK) Başkanı Yannakis Omiru’nun ELDİK (Yunan Alayı) Subaylar Kulübü’nde yaptığı konuşmada, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın “her türlü tahriki göğüslemeye hazır olmasının, Rum yönetiminin de BM’ye başvuru yapmasının şart olduğu” görüşünü belirttiğini yazdı.
Habere göre, İsrail’e ait Leviathan bölgesinin yakınında olan “12’nci Parsel”in imtiyaz haklarının Amerikan Noble Energy şirketine verilmesi ile İsrail, Mısır ve Lübnan ile yapılan “münhasır ekonomik bölge sınırlarının belirlenmesi anlaşmalarını” Güney Kıbrıs’ın Deniz Hukuku’ndan kaynaklanan “egemenlik hakkını kullanarak yaptığını, MEB’i içerisinde hidrokarbon aramalarını yine bu hakkını kullanarak ileri götüreceğini” savundu.
Omiru, “dünyanın bir bölgesinde barışın bozulması tehdidi olduğunda Güvenlik Konseyi toplandığından BM Güvenlik Konseyi’ne başvuruda bulunmak için diplomatik düzeyde hazırlık yapmalıyız, çünkü Türkiye tarafından Kıbrıs aleyhine ağır tehditler var. AB’den de sorumluluklarını üstlenmesini bekliyoruz” ifadesini kullandı.