Erdoğan – Tatar aşkı bitti mi?
Bu aşk bitti mi?
Hangi aşk?
Kardeşim, siyasi yorum mu yazıyorsun, romantik şiir mi?
Doğru!
-*-*-
Aşk demesek de olur!
Ama ne diyelim?
Mesela “çıkar ilişkisi” desek!
Olabilir…
-*-*-
Sahi, hangi ilişki?
Söylemeyi unuttuk!
Ama başlıkta tüyoyu vermiştik; Erdoğan – Tatar ilişkisi…
-*-*-
Erdoğan, seçimlerde Tatar’a destek verdi mi?
Eminim ikisi de bu açık desteği inkar etmez!
Akabinde de Tatar, Erdoğan’a destek hedefli ve biraz da hoppaa maksatlı Türkiye gezilerine başladı mı?
Başladı!
-*-*-
Peki son zamanlarda bu ilişkide bir sorun mu oldu?
Elbette bu yazıyı yazma sebebim odur; evet bir sorun olduğu gözle görülüyor…
-*-*-
Erdoğan, tam üç aydan beridir, Tatar ile baş başa veya özel olarak bir araya gelmedi…
Bir etkinlikte buluştular ama “merhaba”laşmayı pek aşamadılar…
Zengin ve yazdığım konularla çok yakından ilgilenen bir arkadaşım dedi ki; “Bana son üç ay içinde ikisi baş başa görüşürken, yemek yerken, kahve içerken bir fotoğraf getir, sana bin Sterlin veririm…”
Ben de diyorum ki; böyle bir fotoğrafı olan getirsin; bin Sterlini alır, yarısını ona veririm!
-*-*-
Telefonda da mı konuşmadılar?
Konuşsalar, basına mutlaka açıklaması yapılırdı!
Geçtiğimiz Pazartesi, Tatar’ın Erdoğan’ı aradığı ve bu arada yanında bulunan Sucuoğlu ile kısa bir merhabalaşmalarını sağladığı açıklandı…
Ardından bu açıklama, yaklaşık yarım saat gibi kısa bir sürede sosyal medyadan kaldırıldı.
-*-*-
Peki neden kaldırıldı?
Birileri konunun haberleştirilmesinden elbette rahatsız olmamış olsa, niye kaldırılsın ki?
Koyan kim?
Bizimki…
Kaldıran kim?
Yine bizimki!
Demek ki “tepki verip kaldırılmasını talep eden” Erdoğan!
Eğer Erdoğan değilse, kesin kalleş Rum – Yunan ikilisidir!
-*-*-
Ortada bir rahatsızlık olduğu apaçık görülebiliyor!
Dün öğleden sonra bu yazı kaleme alındığı saate kadar, TC’den hiçbir hükümet yetkilisi, Sucuoğlu’nu kutlamadı…
Ne Oktay, ne Çavuşoğlu, ne de başkası!
-*-*-
İlginç gelişmelerdir bunlar…
Daha da ilginci var…
Mesela geçenlerde bizim müzakere heyetinden ve dışişlerinden bazı yetkililer Ankara’ya çağrıldı.
Toplanıp gidildi.
Müzakere heyetinden kimse, kimseyle görüşmeden geri döndü.
Dışişlerimizden yetkililere ise Türkiye Dışişleri’nden, “… Bir süre Sayın Tatar’ın Türkiye ziyaretlerini azaltması, seyrekleştirmesi hatta durdurması” talep edildi!
-*-*-
Nereden mi biliyorum?
Telefonlarını dinlemiyorum elbette!
Ama var bizim de kaynaklarımız!
-*-*-
Sebep ne peki?
Durduk yere böyle bir küslük veya kırgınlık oluşmaz ki!
-*-*-
Hemen açıklayalım…
Türkiye; Dünya ile zıtlaşarak, Amerika’nın, Avrupa Birliği’nin (AB) hatta BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin sürekli üzerine giderek, gıcıklık yaparak, şahinlik sergileyerek yürütülen siyasetten geri adım attı…
-*-*-
Bu saydıklarımla daha fazla kavganın; TL’nin daha fazla değer kaybı, Türkiye vatandaşlarının daha da yoksullaşması demek olduğu, bir şekilde Erdoğan veya yakın çevresine anlatılabildi…
-*-*-
Bu bağlamda, “çok iyi eğitilmiş papağan gibi”, hep aynı kelimelerle, hep aynı çözüm karşıtı açıklamaları tekrarlayan Tatar da; “artık buna gerek yok” kararının bir şekilde kurbanı oldu!
-*-*-
Kurbanı oldu diyorum çünkü ne yapacağını şu anda kendisi de bilmiyor…
En iyisi, bir sonraki seçim için en azından KKTC’deki köyleri gezmeye yeniden ağırlık verebilir…
-*-*-
Egemen eşit iki ayrı devlet siyasi tutmamıştır…
Tutmayacağı zaten biliniyordu ve bu sadece bir taktikti…
Şimdi o taktik, ortadan kalkınca, Tatar da bir şekilde ortada kaldı!
-*-*-
Şimdi ne mi olacak?
Hani istemiyorduk, karşıydık ya; BM yeni bir Kıbrıs özel temsilcisi atayacak…
Hani Maraş falan, dedemizin bilmem hangi vakfına aitti ya; o mesele kapandı… Belediye temizlik yapmaya, asker bazı yerleri boyamaya belki devam edecek o kadar…
“Maraş’ı açtık, biz böyle kahramanız, biz şöyle kahramanız” hikayesi sona ermiştir…
Ve Güven Yaratıcı Önlem adı altında, BM’nin vereceği ödevler yerine getirilecek…
-*-*-
Kısacası, henüz Tatar’a bildirilmemiş olabilir ama bundan böyle mantıklı, doğru ve tek geçerli model olan, “iki bölgeli, iki toplumlu, iki toplumun siyasi eşitliğine dayalı” çözüm modeline, bazı isim veya nüans değişiklikleri ile geri dönülecek…
-*-*-
Amerika, Doğu Akdeniz’de sorun istemiyorsa ve sizin de kısa süre sonra önemli bir seçime girmeniz gerekiyorsa sorun yaratamazsınız…
Bilmem anlatabildim mi?
-*-*-
Şimdi ister misiniz, Tatar çıksın ve desin ki, “… Ben zaten en başından federal çözümden yanaydım…”
Çünkü geçen gün ne dedi?
“… Biz de çözüm istiyoruz, ben de çözüm istiyorum”…
Sadece “federal”i eklemedi…
Pek yakında ekler…
-*-*-
Haaa bir de özeleştiri eklemem lazım; Erdoğan, 2023’teki seçimlere, Annan Planı döneminde Kıbrıs meselesine bakışı ile katılacaksa, Demirtaş mı Erdoğan mı tercihi arasında çok zorlanabileceğimi yazmazsam çatlardım…
Çünkü emin olun, en başta Kılıçdaroğlu isimli “hep yenilen pehlivan” olmak üzere; ötekilerden Kıbrıs meselesi ile alakalı hiçbir pilav olmaz!
“Karım bakan olmamı istiyor Faiz bey”
Hükümette hangi partiler olacak?
Bakanlar değişir mi?
Kimler yeniden bakan olacak?
Kimler bakanlıktan alınacak?
Yer değiştirmeler olur mu?
-*-*-
Kardeşim; şu anda bakan değiştirmek sadece ve sadece şakadır…
Sırf iki aylığına, makam arabası, makam odası ve bakan unvanı olsun diye mi bazılarına bakanlık verilecek?
“Karım mutlaka bakan olmamı istiyor Faiz bey” demiş bir tanesi…
Ki bunu ilk kez duydum ama normal buldum!
-*-*-
Haaaa Erhan Arıklı koalisyonda olmayacak ve ayrılacaksa yerine birinin atanması doğaldır ki atama yapmak yerine, vekaleten bile bir bakan iki ay bu işi götürebilir…
Fuzuli atamalardan değişikliklerden ve haliyle eğer bu değişiklikler yapılırsa, yaşanacak saçma sapan ziyaretlerden utanmayız değil mi?
Utanmayız!
Ama biz eleştirirsek, kesin hainiz!
Peki siz nesiniz?
Ne diyeyim ki?
Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, “COP26” BM İklim Zirvesi çerçevesinde gittiği Glasgow’da ABD Başkanı Joe Biden, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve diğer bazı liderlerle temaslarda bulundu… BM Genel Sekreteri dahil, tüm dünya liderleri (Çin ve Rusya hariç) çevre sorunlarını, ormanları, iklim değişikliklerini, küresel ısınmayı, yangınları konuşurken, KKTC Cumhurbaşkanı da Hasan Sertoğlu ile görüşüyordu… Gayet egemen ve dibine kadar eşit devletimin BTM kulüplerine yardım maksadıyla Sertoğlu’nun yapacağı eylem ertelenmiş! N’apsınnnar!