Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Meclis'te konuştu, 'Dörtlü Hükümet' döneminde, Merkez Bankası'ndan avans istendiği zaman dönemin UBP Başkanı Ersin Tatar'ın Ankara'ya giderek, bu paranın kullanmaması için girişim yaptığını söyledi.

Erhürman, "Keşke Tatar burada olsa, bu halktan özür dileseydi" dedi.

"Çarşıdaki ateş büyüyor" diyen Erhürman, elimizdeki kaynakların son derece sınırlı olduğunu söyledi, o nedenle bu kaynakları "doğru ve adil dağıtmanın önemini vurguladı.

"Maliye Bakanı 350 milyon TL kaynaktan söz etti, bunun 200 milyonu Merkez Bankası'ndan avans, 100 milyonu da borçlanmadır" diyen Erhürman, azınlık hükümetinin, görev süresinin sonrasına yönelik borçlanmalar yaptığını belirtti.

Merkez Bankası kârının yıl sonunda, genellikle 13'üncü maaş için kullanıldığını anımsatan Erhürman, "Dörtlü Hükümet" döneminde döviz krizinde kullanmak için bu parayı "avans" olarak talep ettiklerini söyledi, "O dönemde Tatar, Türkiye'ye giderek, o parayı almamamız için buraya baskı yaptırdı" dedi.

"O dönem sene sonu istemiştik, şimdi daha şubattan bu avans isteniyor" diyen Erhürman, "Keşke burada olsaydı Ersin Tatar da çıkıp bu kürsüden özür dileseydi. Çünkü o dönem de döviz krizi vardı, aynı avansı istedik, o para anamızın ak sütü gibi helaldi, ancak buraya müdahale davet edilmişti" şeklinde konuştu.

Erhürman, hükümeti harcama planını paylaşmaya çalıştı, "Çünkü bu azınlık hükümeti, ekime kadar bir hükümet olarak kuruldu." dedi.

Kredi sorusu

Erhürman, Hükümet'e krediler hakkında şu soruları yöneltti

"Faiz destekli krediler açısından, 400 milyon TL alanlar, kimilerinin vadesi gelmiştir. Burada yapılan uygulama şu, normalde vadeleri dolduğunda 90 gün içinde ödemezlerse donuğa düşecek krediler için üç ay daha o sürecin başlamaması, şu anki faizlerle % 9 üzerinden ödeme yapmaları imkanı sunulmuştur. Örnek verirsem, bugün ödeme günüm geldi, ödeyemiyorum, 90 günlük sürecim şimdi başlamayacak, üç ay daha bana olanak sağlanacak, üç ayın sonunda da 90 günlük sürem başlayacak. Böyle mi? Evet."

"Hiç faiz desteğinden yararlanmayan ve kredi alan insanlar açısından da bu üç aylık öteme var mı? (Vardır) diyorsunuz. O üç aylık öteleme de her kaçtan almışlarsa, aynı faiz üzerinden öteleyecekler."

"Bankalar açısından bu öteleme aslında kendileri açısından da tercih ettiği bir durumdur. Çünkü onlar da kredileri donuğa atmak istemiyor, donuğa atmak bilançolarını bozar ve karşılık ayırmalarını gerektirir."

"Bu borç sarmalı insanları bitirme noktasına geliyor"

"Borç 26 milyar. Binlerce, on binlerce insan var. Bu yapılan düzenleme aslında borçlu insanlara hiçbir rahatlama getirmiyor. Çünkü bu insanlar, aslında üç ay sonra yeniden yüksek faizle borçlanmak zorunda kalacak. Borcu zaten borçla ödüyor, üç ay sonra daha yüksek faizle ödeyecek, bu insanlar bunun altından kalkamayacak. Bu borç sarmalı insanları bitirme noktasına geliyor.

"Esnafın, özel sektörün, reel sektörün bu borçları için yeni bir formül bulunması, bu meselenin acilen ele alınması gerekiyor. Türkiye'yle yapılacak görüşmelerde de bunun masada olması gerekiyor."

"İşbirliği anlaşması Meclis'te paylaşılmadı"

Tufan Erhürman, Mali İşbirliği Anlaşması'nın Meclis'te halen paylaşılmadığını söyledi.

Erhürman şöyle konuştu:

"Ekonomi ve İşbirliği Anlaşması, taslak olarak dahi Meclis'te paylaşılmış değil. Buna hakkınız yok."

"Kıbrıs Türk ekonomisinin kendi ayakları üzerinde durması hedefli bir protokol olmalıdır. Esnaf ve özel sektör odaklı bir protokol imzalanması gerekiyor."

“Reel sektör borç yükü altında…”

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, reel sektörün borç yükü altında olduğuna dikkat çekerek hükümetin bu konuda önlem alması gerektiğini söyledi.

26 milyar TL’lik borcun altında olan reel sektörün 2021’de çökme tehlikesi olduğuna dikkat çeken  Erhürman, buna bağlı olarak da maliyenin de çökmesinin gündeme geleceğini söyledi.

Bu durumun kendi ayaklarımız üzerinde durmamızı engelleyeceğine vurgu yapan Erhürman,  reel sektör odaklı çalışılması gerektiğine işaret etti.

“Aşıda hakkımız % 25… Bize gelen % 10…”

Pandemide yaşanan süreçle ilgili de konuşan Erhürman aşı konusunda hükümeti ve Cumhurbaşkanlığı’nı uyardı.

“Bizim aşı ile ilgili yaklaşımımız nedir?” diyen Erhürman AB’den gelecek aşılarla ilgili Cumhurbaşkanlığı’nın adım atması gerektiğini vurguladı.

“Güneye AB’den 70 bin aşı geldi, bize gelen bunun 7000… Yani gelen aşının % 10’u kuzeye verildi” diyen Erhürman Kıbrıslı Türklerin aşı hakkının % 10 değil, % 25 olduğunu anlattı.

Erhürman “CTP ile AB yetkilileri % 25 olduğunu ilettik, onlar 20 civarından bahsetti. Ne kadar adaya geliyorsa, onun minimum % 20’si Kıbrıslı Türklerin hakkıdır. Bu bizim hakkımızımdır, söke söke almak zorundayız. Cumhurbaşkanlığı başka işlerle meşgul olacağına bu konuyla ilgilenmelidir” diye konuştu.

“Turizmde sıkıntılar gündeme geliyor. Güneye gelen turistlerin kuzeye geçememesi gündeme gelirse turizmde sorunlar yaşanacak. Bugünden tezi yok çalışmaya başlamak lazım. Cumhurbaşkanlığı ve dışişleri bu sorunların üzerine yürümek zorundadır. Haziran’da soruna karşılaşabiliriz” şeklinde konuşan Erhürman hükümeti hızlı adım atmaya davet etti.

“Herkesten başvuru kabul ederek beklenti yarattınız, kaos yaşanacak”

Hükümetin kapalı kalan özel sektör çalışanlarına ödemeyi taahhüt ettiği 1500 TL’lik destek ödemeleri konusunda da değinen Erhürman, çalışanların beklenti içine sokulduğuna dikkat çekti. 

“Kapalı kalan sektörlerin tüm işçilerine mi, yoksa bu durumdan en çok zarar görenlere mi ödeme yapılacak?”  diye soran Erhürman, herkesten başvuru kabul edildiğini söyledi. ,

“Anlıyoruz ki belli kişiler başvuracak ancak belli kişiler bu destekten yararlanacak. Oluşabilecek kaos konusunda şimdiden uyarıyoruz” diyen Erhürman hükümetin insanları beklenti içine soktuğunu söyledi.

Erhürman, “İnsanları bir beklenti içine soktunuz. Başvuru yapan herkes destek alacak diye düşünüyor. Ancak siz kapalı kalan sektörlerden ‘en fazla zarar görenlere’ ödeme yapacaksınız” dedi.

Erhürman “1500 TL vereceğiniz insanları belirleyin, vermeyeceklerinizi de vereceğini insanların içine sokmayın. Memleket bir birine giriyor, bir an önce bu yanlıştan dönün” diye konuştu.