“Çözüm iradesi ile birlikte kalkınma planları da hayat bulmalı”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıslı Türklerin çözüm iradesinin sürmeye devam edeceğini, bu iradeyle birlikte Kıbrıs’ın kuzeyinde uzun vadeli kalkınma planlarının da hayat bulması gerektiğini söyledi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıslı Türklerin çözüm iradesinin sürmeye devam edeceğini, bu iradeyle birlikte Kıbrıs’ın kuzeyinde uzun vadeli kalkınma planlarının da hayat bulması gerektiğini söyledi. Erhürman, Türk tarafının Cenevre’de ortaya koyduğu önerilere rağmen Kıbrıs’ta hala iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federasyondan başka gerçekçi bir çözüm olmadığını, bu pozisyonlarını da aktardıklarını ve aktarmaya devam edeceklerini söyledi. Geçtiğimiz hafta sivil toplum örgütleri ve sendikalara ziyaret başlatan CTP, bugün Dev-İş (Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu) ve KTÖS (Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası) ile görüştü ve Kıbrıs sorununda gelinen son noktayı değerlendirdi. Görüşmede Erhürman’a Genel Sekreter Erdoğan Sorakın ile MYK Üyeleri Asım Akansoy ve Tülin Murat eşlik etti.
Erhürman: “Önce yalanlandı, sonra belge sunuldu”
Cenevre’de gerçekleştirilen görüşmeleri aktaran Erhürman, Türk tarafının 6 maddelik öneri sunacağını öğrendiklerini ve bu durumu Tatar ve heyetine sorduklarını söyledi. Yapılan görüşme esnasında Tatar’ın kendilerine bu haberlerin asparagas olduğunu söylediğini aktaran Erhürman, ertesi gün ise bu 6 maddelik belgenin BM Genel Sekreteri’ne sunulduğunu açıkladı. Belgenin sunulduğunu ise yine müzakere heyetinden değil, basından öğrendiklerinin altını çizen Erhürman, bu konudaki rahatsızlıklarını dile getirdiklerini ifade etti. Cenevre’de yapılması gerekenin Anastasiadis’i Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini kabul etmeye zorlamak olmasına rağmen, “Çözümsüzlük çözümdür” tarzında önerilerin sunulduğunu ve Rum liderin elinin rahatlatıldığını dile getiren Erhürman, Türk tarafının çözüm istemeyen taraf olarak lanse edilmeye başlandığını kaydetti. Tüm bu yaşananlardan dolayı dün Meclis’te gerçekleştirilen toplantıya katılmama kararı aldıklarını açıklayan Erhürman, “Çözümsüzlük çözümdür” pozisyonunun sürmesi halinde Kıbrıslı Türklerin Avrupa ve dünya ile ilişkilerinde birçok sorun yaşanacağı uyarısını yaptı. Erhürman, CTP olarak pozisyonlarının iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federasyonun tek gerçekçi çözüm modeli olduğunu ve bu pozisyonlarının da sürmeye devam edeceğini vurguladı.
“Uzun vadeli kalkınma planını hayata geçirmeliyiz”
Ülke içindeki sıkıntılara da değinen CTP lideri Tufan Erhürman, uzun vadeli kalkınma planlarının yapılması gerektiğine işaret etti. Ülkede maaş ödemelerinin bile tartışmalı konuma geldiğini kaydeden Erhürman, 1990’lı yılların sonundan itibaren ülkede uzun vadeli kalkınma planının olmadığını kaydetti. Bu planın tercihen nitelikli çoğunlukla meclisten geçmesinin ardından ekonomi ve kalkınmanın anayasası haline gelmesi gerektiğinin altını çizen Erhürman, “Türkiye ile ilişkilerimiz açısından da imzalanacak olan Ekonomik ve Mali İşbirliği Anlaşmaları açısından da önemli belgeler olacağını, sağlanacak olan reform destek katkılarının ise söz konusu planlama üzerinden yapılmasının gerektiğini vurguladı. Plansızlığın artık tarımda, eğitimde ve ekonomide tükenmelere sebep olduğunu ifade eden Erhürman, “Birlikte tavır ortaya koymamız gerektiğini, netleşmemizi ve bunları halka anlatmamız gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Elcil: “Kendi kendimize ambargo uygular olduk”
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, Türk tarafının Cenevre’de sergilediği tutum sayesinde Kıbrıs Türk halkının kendi kendine ambargo uygular duruma dönüştüğünü söyledi. 24 Nisan’da yapılan mitingde toplumun tüm kesimlerinin ortak amaçlar için mücadele ederse bir başarı sağlayabileceğini herkese gösterdiğini kaydeden Elcil, CTP’ye hem oy potansiyeli, hem yapısal, hem de örgütlenme açısından büyük görevler düştüğünü ifade etti. İlk olarak dörtlü koalisyon, ardından da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yapılan müdahalelere değinen Elcil, “Aslında bizimle ilgili plan ve program yapanların düşüncelerinin çok iyi olmadığını gördük” dedi. UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti’nin pandemiden dolayı yaşanan krizi kendi açısından fırsata çevirme çabasında olduğunu ifade eden Elcil, sosyal hakların budanmaya çalışıldığını vurguladı. Erhürman’ın Başbakan olduğu dönemi örnek gösteren Elcil, “TL korkunç bir enflasyona uğramıştı. Toplumda bir telaş oldu ama çok çabuk atlatıldı. Çünkü doğru dürüst tedbirler alınmıştı. Güney ile olan ilişkiler çok önemliydi. Bu ciddi anlamda ekonomiye katkı koyuyordu” dedi.
Aşam: “Güç birliği son derece önemli”
Dev-İş Başkanı Koral Aşam ise, bu kritik dönemde ekonomide, sağlıkta ve ülke demokrasisinde sıkıntılar yaşanırken, yalnızca meclis muhalefetinin değil, toplumsal muhalefeti oluşturan, siyasi parti, sendika ve sivil toplum örgütlerinin iş ve güç birliği halinde olmasının son derece önemli olduğunu belirtti. Aşam, “Kıbrıslı Türklerin var oluşu ve geleceği açısından yaşamsal olan Cenevre görüşmeleri sonrası, bilhassa da, Türkiye Cumhuriyeti’nin bizler adına karar verip, taşeronları Sn. Tatar sayesinde uygulamaya koyması ile birlikte, muhalefet partilerinin bilhassa da CTP’nin Dev-İş ziyaretini önemli buluyoruz” dedi. Azınlık hükümetinin koltuklarını koruma uğruna, toplumsal varoluşa, demokrasiye, sendikal haklara ve emekçiler adına yıllar içinde kazanılmış tüm haklara başlattıkları saldırılara pervasızca devam edileceğini belirten Aşam, “BMBP çatısı altında bir araya gelen siyasi parti, sendika ve demokratik sivil toplum örgütlerinin birlikteliği, çoğalarak devam etmelidir. Bu birlikteliğin en önemli figürlerinden biri de kuşkusuz CTP’dir” dedi.