Erhürman: ‘Çözüm isteyen taraf’ olma pozisyonumuzu korumalıyız
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıslı Türklerin 2004’ten bu yana çözümü isteyen taraf konumunda olduğunu ve bunun korunması gerektiğini vurguladı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıslı Türklerin 2004’ten bu yana çözümü isteyen taraf konumunda olduğunu ve bunun korunması gerektiğini vurguladı. CTP lideri Tufan Erhürman, Mayıs TV’de katıldığı programda Meltem Sakin’in sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı makamının bu duruma gelmiş olmasından dolayı çok üzgün olduğunu dile getiren Erhürman, Cenevre’de gerçekleştirilecek olan gayrı resmi 5+ BM toplantısının ardından ne olacağı sorusunun çok önemli olduğunu, Kıbrıslı Rum lider Anastasiadis’in özellikle Crans Montana’dan sonra nerede durduğunun dünya tarafından görülen bir lider olduğunu söyledi. Anastasiadis’in siyasi eşitliği temel mesele yapmak kaydıyla çözüme giden yolları kapatmış bir kişi olduğunu söyleyen Erhürman, 2004’te de Annan Planı’nda Kıbrıslı Türklerin “evet”, Kıbrıslı Rumların “hayır” dediğinin herkesin malumu olduğunu söyledi ve Kıbrıslı Türklerin 2004’ten bu yana çözümü isteyen taraf durumunda olduğunu vurguladı. Bu pozisyonun sadece kapsamlı çözüm açısından değil, kapsamlı çözüm dışında Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği ve dünya ile de kurduğu tüm ilişkiler açısından da önemli bir zemin teşkil ettiğini söyleyen Erhürman, 2017’de Crans Montana’da çözüme ulaşılması için Türkiye ile birlikte önemli hamleler yaptıklarını vurguladı.
“Güney Kıbrıs’ın tutumunda bir değişiklik görmedik”
Cumhurbaşkanlığı’nın tezleri ile 5+1 toplantısına gidilmesi halinde, “2004’ten bu yana çözümü isteyen tarafın Kıbrıs Türk tarafıdır” iddiasının yıpratılacağını ve çözümü istemediğini daha önce göstermiş olmasına rağmen Anastasiadis’e altın tepside, “çözümü isteyen taraf” pozisyonunu sunacağımızı söyleyen Erhürman, bu durumu da Kıbrıs Türk halkının geleceği açısından doğru bulmadığını ve kabul etmeyeceklerini vurguladı. Güney Kıbrıs’ın Kıbrıs sorununa dair yaklaşımlarında bir değişiklik görmediğini vurgulayan Erhürman, “Bir rahatlık da geldi. Bir şeyleri değiştirmeleri için de üzerlerinde bir baskı yok. BM’de, uluslararası aktörler de Kıbrıs Türk tarafını ikna etme gayretine girdiler” dedi.
“CTP’nin 50 yıllık birikimi üzerinden konuşuyoruz”
Kıbrıs Türk halkının geleceği, hak ve çıkarları açısından hangi pozisyonun savunulması gereken ve geleceği güvence altına alan pozisyon olduğu açısından CTP olarak 50 yıllık bir birikimleri olduğunu söyleyen Erhürman, bu birikim üzerinden konuştuklarını ve konuşmaya devam edeceklerini söyledi ve “Şu anki pozisyonun sürdürülebilir olmadığını düşünüyorum” dedi.
“Erken seçim konusunda verilen söz tutulsun”
Erken seçim konusunda da konuşan Erhürman, “Son zamanlarda hükümetin kulağının üzerine yatmak konusunda, müthiş bir beceri geliştirdiğini düşünüyorum. Her şeyi son dakikaya kadar, yokmuş gibi davranmayı beceren bir hükümet ile karşı karşıyayız” dedi. Başbakan Yardımcısı’nın da bu hükümetin gitmeyeceğini söylediğini vurgulayan Erhürman, diğer taraftan Başbakan Saner’in memlekette sanki hiçbir problem yokmuş gibi davranmaya devam ettiğini vurguladı. Şu anda bitmiş bir hükümet ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyen Erhürman, bitmemiş gibi bir algı yaratmaya devam edildiğini de vurguladı. Hükümet programında erken seçim tarihini Ekim diye yazarak, güvenoyu alındığını kaydeden Erhürman, verilen sözlerin tutulması gerektiğini vurguladı.
“Hayat pahalılığı sepeti içinde sıkıntılar var”
Hayat pahalılığı ödeneğinin durdurulması sürecinin bir komedi şeklinde yaşandığını vurgulayan Erhürman, “Bu hayat pahalılığı sadece memura yansımıyor, sosyal sigorta emeklisine de yansıyor. Bu ülkede en düşük geliri elde eden ve yaşı itibarıyla, sağlık harcamaları da en fazla olan o insanlardır. Bu insanların da hayat pahalılığını donduruyorsunuz” dedi. Hayat pahalılığını ölçtüğümüz sepetin içinde sıkıntılar olduğunu da söyleyen Erhürman, o sepetin içinde Venedik tatili gibi harcamalar olduğunu da söyledi.