Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, yaratılan ortamda, yeni hükümetin kurulabilmesi için eski hükümetin istifasını sunacak birinin dahi olmadığını söyledi. CTP lideri Tufan Erhürman, katıldığı televizyon programlarında değerlendirmelerde bulundu. Erhürman, Ulusal Birlik Partisi’nin kurultayının ardından seçilecek olan genel başkana Cumhurbaşkanı’nın hükümeti kurma görevi vereceğini, ancak bunun öncesinde mevcut hükümetin istifasını sunmasının gerektiğini, ancak yaratılan ortamda, hükümetin istifasını sunacağı birinin dahi olmadığını vurguladı ve “Hükümetin istifasını sunacak bir Başbakan ve Başbakan vekili yok. Çünkü Sayın Ersin Tatar herhangi birine vekalet vermedi. Bu saatten sonra yapılacak herhangi bir şeyin hukuk içine sığdırılması da pek mümkün değil” dedi.

“Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesi netti”

Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesine de vurgu yapan Erhürman, “Yeşil Hat Tüzüğü’nün değiştirilmesi ve üretim yapan insanlarımızın, Güney’e daha fazla mal satabilmesini istiyorum. Diğer taraftan Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün geçmesini istiyorum. Çünkü burada üretim yapan insanların, Avrupa’ya sıfır gümrükle mal satabilmesini de istiyorum. Ben sporcularımın dünyaya açılabilmesini de istiyorum. Bunların tümünün zemininin de Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesi olduğunu da biliyorum” dedi. Kıbrıs Rum halkının çözüm iradesinin bizimki kadar net olmadığını da söyleyen Erhürman, “Öyle bir iradenin bugüne kadar sergilenmediği de açık. Dolayısıyla bizim dünyaya şunu anlatmamız gerekiyordu; Bizim çözüm irademiz 2004’te netti, 2017’de Crans Montana’da netti, bugün de nettir ama çözüm irademiz netken, Kıbrıslı Rum liderliğinin sürekli zamana oynama davranışlarına da biz mahkum etmeyeceğiz kendimizi. Dolayısıyla biz bir taraftan çözüm irademizi sürdürürken, diğer taraftan da dünyayla buluşmamız önündeki engellerin kalkmasını istiyoruz. Kaldırmıyorsanız da bize buyurun açıklayın, nedir bunun meşru nedeni” dedi.  Şimdi böyle bir şeyin görülmediğini söyleyen Erhürman, iki devletlilikten bahsedilirse, hem Birleşmiş Milletler’e, hem de Sayın Anastasiadis’e iki devletli çözümün ne anlam ifade ettiğinin anlatılması gerekeceğini vurguladı.

“İnsanların işsiz kalması umurlarında bile değil”

Ülke ekonomisinin altüst olduğunu vurgulayan Erhürman, on binlerce işsiz insanın olduğunu, on bine yakın işletmenin de çalışmaya ara vermiş durumda olduğunu ve döviz artışının ciddi bir sıkıntı doğurduğunu söyledi ve “Böylesine önemli sıkıntılarımız varken, bunları yoktan sayıp Maraş konusunu temel gündem maddesi haline getiriliyor. Binlerce insanın işsiz kalması umurlarında bile değil” dedi. Maraş konusunda Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleştirilen bütçe toplantısında, Cumhurbaşkanı’nın kendilerine ne dediğini çıkıp meclis kürsüsünde söylediklerinin altını çizen Erhürman, “Cumhurbaşkanı beni siyasi istismarla suçluyor. Bu yaşadıklarımızın hepsinden sonra, Sayın Tatar’ın Maraş’ı siyasi istismar konusu yapmak hususunda herhangi bir kişiye söyleyebileceği bir şey var mı?” diye sordu. 

“Sağlıkta da, ekonomide de ciddi risklerimiz var”

İçeride olanlardan dolayı endişeli olduğunu söyleyen Erhürman, “Sağlık konusunda endişeliyim. Sağlık açısından ciddi risklerimizin yanında, ekonomi açısından da her gün biraz daha fazla büyüyen risklerimiz var. Şu an ekonomi de, sağlık da konuşulmuyor” dedi.