TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yemin töreni için Ankara’ya giden Cumhurbaşkanlığı makamındaki Ersin Tatar’a vekalet edeceğine yönelik karar alınmasına rağmen Meclis Başkanı Zorlu Töre’nin adadan ayrılması Meclis’te tartışılıyor.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Töre nasıl vekalet edecek? Fiilen burada olmayan biri Cumhurbaşkanlığı’na mı vekalet edecek?” diye sordu.

Erhürman, “Devletin en tepesi boş kalmaz. Kurallar konulmuştur, teamüller gelişmiştir. Yapılmamış olmamasını kamuoyu takdir etsin” diye konuştu, "Bu uygulama laubaliliktir. Bunun sorumlusu kimse anlayacağız” şeklinde konuştu.

Akıncı döneminde de benzer örnekler olduğunu hatırlatan Erhürman, söz konusu dönemde Cumhurbaşkanlığı vekaletinin Meclis Başkanı’nın da yurt dışında olması nedeniyle Meclis Başkan Yardımcısı Hüseyin Avkıran Alanlı’ya verildiğini kaydetti.

“Tarihte görülmemiş bir şey. Cumhurbaşkanı yok. Olmamasına rağmen birine vekalet bırakıyor. Töre’de Tatar ile görüşüp, Fazilet Özdenefe’ye bırak da demiyor. Kimsenin umru değil. Cumhurbaşkanlığı denildiğinde ağızlarından 15 defa çıkar. Bu laubaliliktir.”

Meclis Başkanı Zorlu Töre ise Cumhurbaşkanlığı makamındaki Tatar’ın 3 Haziran Cumartesi sabahı adadan ayrılacağını bildiğini ancak bu konuda görevlendirme yapmadığını dile getirdi.

Töre,  “Sayın Cumhurbaşkanı Cumartesi sabah Ankara’ya gideceğimi biliyordu. O’nun görevlendirme yapması doğruydu. Niye görevlendirme yapmadığını tekrardan sormadım. Her şeyi Meclis kürsüsünden söylemek istemiyorum. Ciddiyetsiz ve laubalilik kelimesini kabul etmiyorum” dedi.

Erhürman: Töre adada değil, Cumhurbaşkanına nasıl vekalet edecek?

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Töre nasıl vekalet edecek? Fiilen burada olmayan biri Cumhurbaşkanlığı’na mı vekalet edecek?” diye sordu.

Erhürman, “Devletin en tepesi boş kalmaz. Kurallar konulmuştur, teamüller gelişmiştir. Yapılmamış olmamasını kamuoyu takdir etsin” diye konuştu, "Bu uygulama laubaliliktir. Bunun sorumlusu kimse anlayacağız” şeklinde konuştu.

Erhürman, son dönemde yaşananları ‘ciddiyetsizlik ötesi’ olarak gördüğünü de belirtti, 1-2 gün içinde yaşananlarla ilgili hatırlatma yaptı.

“Memleketin meselesinin kim vekalet bıraktı, kim nere gitti değil. Halkın umurunda da değil. Böyle devlet mi olur diye eleştirenler olur ya, kendi yüce dedikleri Meclis ve memleketle ilgili birkaç not paylaşmak isterim” dedi.

Yaşananları ‘laubalilik ve tarihte görülmemiş bir şey” olarak yorumlayan Erhürman, şöyle devam etti:  Cumhurbaşkanı adada yok. Olmamasına rağmen birine vekalet bırakıyor. Töre’de Tatar ile görüşüp, Fazilet Özdenefe’ye bırak da demiyor. Kimsenin umuru değil. Cumhurbaşkanlığı denildiğinde ağızlarından 15 defa çıkar ancak bunlar laubaliliktir.”

Erhürman, Cumhurbaşkanlığı makamının boş kalmaması için mevzuatlar olduğunu da vurguladı.

4’üncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı döneminde de benzer örnekler olduğunu hatırlatan Erhürman, söz konusu dönemde vekaletin Meclis Başkan Yardımcısı Hüseyin Avkıran Alanlı’ya verildiğini kaydetti.

“Memleketin kıymeti bu kadar”

Bu konuda 1 Haziran ve 2 Haziran tarihlerinde alınan Resmi Gazete’de yer alan kararları okuyan Erhürman şöyle devam etti: 1 Haziran tarihli Resmi Gazete’de; Tatar’ın 3 Haziran’da adadan ayrılacağı için Meclis Başkanı Zorlu Töre’nin Cumhurbaşkanlığı’na vekalet edeceği ifade edildi. 2 Haziran’da ise karar değiştirildi. Tatar’ın 2 Haziran’da Ankara’ya gideceği ifade edildi, yine Töre’ye Cumhurbaşkanlığı’na vekalet bırakıldı. 4 Haziran’daki Resmi Gazete’de ise Tatar’ın adaya döndüğü, Töre’nin vekâletinin sona erdiği söylendi. Ancak bu sürede Töre de Ankara’da. Töre nasıl vekalet edecek? Fiilen burada olmayan biri Cumhurbaşkanlığı’na mı vekalet edecek? Memleketin kıymeti bu kadar…

“Kimsenin umurunda değil”

Akıncı döneminde de benzer örnekler olduğunu hatırlatan Erhürman, söz konusu dönemde Meclis Başkanı’nın da yurt dışında olduğunu, bu nedenle de vekaletin Meclis Başkan Yardımcısı Hüseyin Avkıran Alanlı’ya verildiğini kaydetti.

“Tarihte görülmemiş bir şey. Cumhurbaşkanı yok. Olmamasına rağmen birine vekalet bırakıyor. Töre’de Tatar ile görüşüp, Fazilet Özdenefe’ye bırak da demiyor. Kimsenin umuru değil. Cumhurbaşkanlığı denildiğinde ağızlarından 15 defa çıkar. Bu laubaliliktir.”

Töre: Her şeyi Meclis kürsüsünden söylemek istemiyorum

Meclis Başkanı Zorlu Töre ise 3 Haziran Cumartesi sabahı adadan ayrılacağının vekaletlendirmeyi yapan Cumhurbaşkanlığı makamındaki Ersin Tatar tarafından bilindiğini ancak bu konuda herhangi bir görevlendirme yapılmadığını söyledi.

“Kendisi benim de gideceğimi biliyordu” diyen Töre, “Görevlendirmeyi iki şekilde yapabilirdi. Ben adadan ayrıldıktan sonra Töre gidene kadar görev onundur, ben ayrıldığım zaman da vekaleti Fazilet hanıma verebilirdi” şeklinde konuştu.

Töre, “Görevlendirmeyi O’nun yapması doğruydu. Niye görevlendirme yapmadığını tekrardan sormadım” diyerek, şöyle devam etti: Her şeyi Meclis kürsüsünden söylemek istemiyorum. Ciddiyetsiz ve laubalilik kelimesini kabul etmiyorum.