ERHÜRMAN MI, TATAR MI?
Cumhurbaşkanlığı makamı tam anlamıyla bir ‘polemik merkezi’ne dönüştü. Ersin Tatar bu göreve getirildiği günden beridir sürekli birileriyle didişiyor.
Anayasa’daki tarafsızlık ve kucaklayıcılık gibi bu makama atfedilen sorumluluklarının tam tersine kah muhalif siyasilerle, kah sivil toplumla, kah basın mensuplarıyla, kah şehit aileleriyle laf kavgasına girişiyor.
Son denemesi de ana muhalefet lideri Tufan Erhürman’a sataşmak oldu.
Cumhurbaşkanlığı dün bir açıklama yaparak ‘Tufan Erhürman’ın Kıbrıs sorunuyla ilgili bilgisiz olduğu’ iddiası dile getirildi.
Açıklamanın detaylarına bakıldığında, Erhürman’ın hangi konuyla ilgili ‘bilgi eksilkliği’ olduğuna dair bir detay verilmemiş.
Sadece ‘Erhürman müzakere süreçlerini bilmediği’ ve ‘bu eksikliğini gidermesi gerektiği’ söylenmiş.
Keşke detay verilseydi de bilseydik, öğrenseydik biz de, nedir Tatar’ın bildiği ve Erhürman’ın bilmediği…
Olabilir, herkes her şeyi bilemez tabii…
Herkes her şeyi bilebilseydi, herkes uzman olurdu, profesör olurdu…
CTP Genel Başkanı Erhürman da bir hukuk doçenti ve yıllarca müzakere heyetlerinde yer almış olsa da her şeyi bilemez.
Lakin Saray’da da bir ‘profesör’ olduğu iddia edilemez.
***
Cumhurbaşkanlığı açıklamasına bakalım, Erhürman’ın ‘bilgisizliği’ ile ilgili neler söylenmiş…
- “CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, AKEL heyeti ile yaptığı görüşme sonrasında tek çözüm yolunun federasyon olduğunu ileri sürerek, AKEL’in görüşlerine destek vermiştir.”
Bu cümlede ‘bilgisizlik’ meselesiyle alakalı bir sav olmadığı gibi, tüzüğünde açıkça ‘federal çözüm hedefi’ bulunan ve on yıllardır Federal Kıbrıs mücadelesi veren CTP’nin ‘AKEL’in görüşlerine destek verdiği’ argümanı ciddiyetten uzak, ucuz, hatta komik duruyor.
- “Erhürman, özellikle Annan Planı referandumunda ve Crans Montana’da Rum tarafının olumsuz tutumuyla federasyon görüşmelerinin çöktüğünü bilmiyorsa, bunları da öğrenmeli ve bilgisizliğini gidermelidir.”
Bu cümlede ‘bilgisizliği giderme’ çağrısı yapıyor Cumhurbaşkanlığı, lakin Crans Montana süreciyle ilgili Erhürman’ın yığınla demeç verdiğini ve Anastasiadis’e yüklendiğini gizlemeye çalışıyor. ‘İki ayrı devlet’ diye diye Kıbrıslı Türkleri bir kez daha ‘suçlu sandalyesi’ne oturtmak üzere olan Tatar 1950 model ‘taksimci’ siyasetini savunmak ve toplumu ‘bunu nasıl yapacağı’ konusunda ikna etmeyi deneyeceği yerde federal çözüm isteyenlere saldırmayı tercih ediyor.
- “Erhürman, federasyona dayalı çözüm şeklini 'en akıllı ve en gerçekçi çözüm yolu' olarak nitelerken, federasyonun mümkün olmadığını ve sadece bir masal olduğunu da görmezden geliyor. Burada dikkat çekici olan ise Sn. Erhürman’ın, bölgenin en büyük ve en güçlü ülkesi olan Türkiye’nin de desteklediği egemen eşitliğe dayalı yan yana yaşayan iki ayrı devlete dayalı çözüm önerimize karşı çıkmasıdır.”
Saray açıklamasının en enteresan paragrafı bu… ‘Federasyon masaldır’ diyor Tatar, ‘KKTC’yi tanıtma masalı’ndan söz etmeden…
Ama daha fenası ise devam cümlesinde: ‘Türkiye’nin desteklediği iki ayrı devlete Erhürman karşı çıkıyor’ diyor Tatar… Ankara’ya şikayet ediyor CTP liderini… Gammazlıyor yani… Niyeti bu, belli… Sanki Kıbrıs sorununda CTP Ankara ile ağız birliği yapmak zorundaymış gibi…
Ve sanki Annan Planı’na destek veren dönemin Ankara hükümetine karşı Türkiye’deki derin devlet unsurlarıyla kol kola girerek ‘hayır’ kampanyası yapan kendi partisi değilmiş gibi…
Erhürman’ı ‘bilgisizlik’le suçlayan Tatar’ın durumu bu…
Belki kabul eder Tatar da Erhürman ile birlikte bir TV programında karşı karşıya tartışırlar Kıbrıs müzakere sürecini…
Kamuoyu da izler, dinler, karar verir kim daha bilgili, kim değil…
Sizce?