1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Erhürman: “Özveriyi başkasından bekleme lüksü yok”
Erhürman: “Özveriyi başkasından bekleme lüksü yok”

Erhürman: “Özveriyi başkasından bekleme lüksü yok”

Ülkenin son dönemlerde ciddi bir ekonomik dar boğazdan ve olağandışı koşullardan geçtiğini belirten Erhürman; “Toplumsal seferberlik içine girilmesi ve herkesin elini taşın altına koyması gerekir." dedi.

A+A-

Başbakan Tufan Erhürman, ülke olağan dışı koşullardan geçerken olağan dışı tedbirler almak ve toplumsal seferberlik duygusuyla hareket etmek zorunda olduklarını belirterek ekonomik krizi kişisel çıkara dönüştürmeye çalışanlara müsamaha göstermeyeceklerini vurguladı, vatandaşların ihbarda bulunmasını istedi.
Başbakan Erhürman, hükümetin açıkladığı ekonomik önlemler paketinde, ek mesailerle ilgili önlem konusunda sendikaların başka bir öneri getirdiğini, bunun amaçladıkları tasarrufu sağlayacağının görüldüğünü ve incelemenin sürdüğünü, uzlaşırlarsa kanun hükmünde kararnamenin değişeceğini açıkladı. 
 

BAYRAM ÖNCESİ HALKA SESLENDİ
Başbakan Tufan Erhürman bu akşam BRT'den ve özel televizyon kanallarından halka seslendi. Erhürman 45 dakikalık konuşmasında döviz krizi nedeniyle alınan önlemlere değindi, detaylar verdi. 
Başbakan Erhürman, ülke olağan dışı koşullardan geçerken olağan dışı tedbirler almak, toplumsal seferberlik duygusuyla hareket etmek zorunda olduklarını söyledi.
Toplumun tüm kesimlerinin de belli, adil ölçüler içinde özveride bulunmak zorunda olduğunu ifade eden Erhüman, "Hiç kimsenin bu özveriyi başka kesimden bekleme lüksü yok. Bu dönemin temel sorusu, 'ben değil biz bir halk olarak bu darboğazdan en az zararla çıkabilmemiz için ben ne yapabilirim, nerde özveri yapabilirim, neyimden feragat edebilirim' olmalıdır" diye konuştu.
Başbakan Erhürman, ülke kriz içindeyken, toplum maddi olanaklarından feragat ederken birilerinin krizi fırsata çevirmeye, kişisel çıkar ve rant elde etmeye çalışması halinde buna görülmemiş bir tepki göstereceklerini, en ağır cevabı vereceklerini açıkladı.
Erhürman, ülkenin olağan dışı koşullardan geçtiğini, 1 Şubat itibarıyla 3.75 olan Dolar kurunun bugün saat 18.00 itibarıyla 6.17'ye yükseldiğini; Euro'nun 4.66'dan 7.06'ya; Sterlinin de 5.34'ten 7.89'a çıktığını, TL'nin son altı ayda çok değer kaybettiğini söyledi.
 

504 MİLYON TL AÇIK
Bunun kamu maliyesine büyük olumsuz etki yaptığını; bütçede 504 milyon TL öngörülmeyen açık yarattığını kaydeden Başbakan Erhürman, dövizdeki artışın devlet gelirlerinde de bazı artışlar sağladığını ancak bunun sadece 245 milyon TL olduğunu açıkladı.
Başbakan Tufan Erhürman, dövizdeki artışın marketteki fiyatlara da yansıdığını, hayatın pahalılaştığını, tüketicinin alım gücünün düştüğünü ve ekonominin genelinde ciddi olumsuz havayı da beraberinde getirdiğini belirterek hükümetin yaptıklarına değindi.
Türkiye'de haziran sonu yapılacak seçimler öncesinde, genel olarak beklentinin seçim sonrası dövizin istikrar kazanacağı olduğunu, bu beklentiyle Fiyat İstikrar Fonu gelirlerinden feragat edilerek akaryakıt zammının defaatle engellendiğini; elektriğe haziranda yapılması gereken zammı da Maliye'nin üzerine alarak engellediğini anlatan Başbakan Erhürman, süte de hükümetin kurulmasından itibaren sübvansiyon uygulandığını bildirdi.
Erhürman, ekonominin daralmasını önlemek, halkın alım gücünü korumak için bunları yaptıklarını ancak haziran sonu beklentisinin gerçekleşmediğini, TL'nin değer kaybının devam ettiğini ve hükümetin ciddi tedbirler almak zorunda kaldığını ifade etti.
"Madem ortada ciddi darboğaz var, her bir yurttaşımın hükümetin neyi yapabileceğini neyi yapamayacağını, ekonominin sınırlılıklarını çok net bilmesi gerek" diyen Başbakan Erhürman,  akaryakıt fiyatlarının mevzuat gereği 21 günde bir belirlendiğini, fiyatta petrol fiyatları, döviz ve FİF'in etkili olduğunu, hükümetin inisiyatifinde sadece FİF bulunduğunu ve zammı engellemek için defalarca FİF'i kullandıklarını kaydetti.
Şu anda FİF'te alt sınıra ulaştıklarını, dövizdeki artış ve uluslararası borsalarda petrol fiyatlarındaki yükselme sürerse akaryakıta yeni zamlar gelebileceğini açıklayan Başbakan Erhürman, aynı şekilde elektrik fiyatlarında da KIBTEK'i zarara uğratmamak için mevzuatın düzenlendiğini, fuel-oille üretim yapan santrallerde fiyatların belirleyen bileşenin fuel-oil fiyatları olduğunu; uluslararası borsalar ve döviz yükselirse elektrik fiyatlarının da artacağını anlattı.
 

ELEKTRİKTE ÇOKLU TARİFE
Başbakan Erhürman, kısa süre içinde elektrikte çoklu tarifeye geçileceğini, böylece belli saatlerde elektrik fiyatlarında nispi ucuzlama sağlanacağını açıkladı.
Erhürman, hükümetin piyasadaki pahalılığı önlemede kullanabileceği enstrümanlardan birinin de KDV olduğunu, bu nedenle temizlik ürünleri, belli gıda ürünleri, beyaz eşya ve lokantalardaki KDV oranlarının tüketicinin alım gücünün korunması için aşağıya çekildiğini söyledi.
İthal ürünlerde antrepoya giriş tarihindeki döviz kurunu sabitleyerek piyasayı ucuzlatma girişiminde bulunduklarını ancak bunun başarıya ulaşması için firmaların da düşüşü tüketiciye yansıtması gerektiğini anlatan Başbakan Erhürman, bunu yapmayanlara karşı hükümetin müsamahası olmayacağı uyarısında bulundu. Erhürman, bazı malların denetimli mal statüsüne geçirilmesinde Bakanlar Kurulu'nun yetkili olduğunu hatırlattı.
"Hiç kimse toplumsal seferberlik duygusu içinde olmamız el ele vermemiz gereken bir dönemde, kişisel çıkarları için fırsata çevirmeye kalkmasın" diyen Erhürman, son altı ayda dahi dövizin yüzde yüz artmadığını ancak bazı ürünlerin fiyatlarının yüzde yüz artırıldığını kaydetti. 
 

"İHBAR EDİN"
Bu konuda denetim de başlattıklarını açıklayan Erhürman, yüzde yüz fiyat artışı yapılan ürünlerin alınmaması ve ihbar edilmesi çağrısı yaptı; "bu krizi kişisel çıkar için fırsata çevirmeye çalışanlara fırsat vermeyelim" dedi.
Başbakan Tufan Erhürman, alkol ve tütüne yapılan artışların nedenini de açıkladı ve daha çok tarım ve hayvancılık sektörünü desteklemekte kullanılan FİF'te, akaryakıt zammını önlemek için kullandığından dolayı şu anda 190 milyon TL açık bulunduğunu, bu açığın kapatılması için alkol ve tütüne fon koyduklarını anlattı.
Hükümetin kiralarla ilgili almayı düşündüğü önlemlerin de tartışma konusu olduğuna işaret eden Başbakan Erhürman, ülkede kira sözleşmelerinin çok önemli kısmının yazılı değil sözlü olduğunu ve Maliye'nin stopaj geliri elde edemediğini, vergi kaçaklarından birinin de burada ortaya çıktığını söyledi.
Erhürman, ikinci temel sorunun da kira sözleşmelerinin çok önemli kısmının döviz üzerinden yapılması olduğunu, yurt dışından KKTC'ye üniversite eğitimi için gelecek öğrencilerin karar verirken ev kiralarının miktarlarına baktığını, dolayısıyla bu dönemde hem kira sözleşmelerinin olabildiğince kayıt altına girmesini sağlamak hem de döviz cinsi kiralarda makul miktarda kur sabitlemesi yapmak gerektiğini vurguladı. 
Maliye Bakanlığı müsteşarının bu konuda bir çalışma yürüttüğünü, bayramdan sonra sonuçlanacağını kaydeden Erhürman, "Kira sözleşmelerinin daha çok kayda geçmesiyle Maliye'nin stopaj geliri artacak. Hem öğrencileri, hem de dar gelirli kiracıları korumamız lazım. Bu dönemde daha dar gelirli olanları biraz daha fazla korumamız lazım" dedi.
 

"EK MESAİLER BÜTÇEDE 140 MİLYON TL...SENDİKALAR BAŞKA ÖNERİLER GETİRDİ, İNCELİYORUZ, UZLAŞIRSAK KHK DEĞİŞECEK"
Başbakan Erhürman, bütçede bu yıl 140 milyon TL ek mesai yükü bulunduğunu ve bunun azımsanacak bir yük olmadığını da ifade ederek, özetle şöyle konuştu:
"Son günlerde açıkladığımız tedbirlerin hemen hemen tümü kısa dönemlidir. Buradaki öngörü 4-6 ay içinde bu istikrarsız ortamı geçeceğiz. Tedbirler, bu dönem geçene dek özveridir. Bu da sadece 4 ay süreyle geçerli bir çalışma olacak. Kanun hükmünde kararname cuma günü yayımlandı. Cumartesi sendikalarla yapılan görüşmede bizim ek mesailerde öngördüğümüz tasarruf kadar tasarruf sağlayacak başka önerilerle gelmişlerdir. Yapıcı tavırları için kendilerine teşekkür ederim. Bizim amacımız gelir artışı veya gider azaltımıdır. Sendikacılar bizim öngördüğümüz kadar tasarruf sağlayacak bir öneri sundu. Bayramda da çalışmak kaydıyla bayramdan sonra bu önerileri inceleyelim, uzlaşma olursa, cuma günü yürürlüğe giren KHK'yı hemen değiştirelim..."
 

"CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN VE BAKAN TAHSİSATLARI KESİLDİ"
Bu konudaki sürece "hükümet veya sendikalar geri adım attı" şeklinde yaklaşmanın içinden geçilen sürecin ciddiyetine uygun olmadığını vurgulayan Başbakan Tufan Erhürman, "Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, bakanları da kendilerinin tahsisatlarından kesinti yapılmasını kabul etti. Dar gelirli olmayanlara da bazı vergi uygulamaları getirildi" dedi.
Başbakan Erhürman, kamu görevlilerinin de bu çorbada elbette tuzu olması gerektiğini kaydederek toplumsal seferberlik duygusunun önemine işaret etti ve kamu görevlilerinin de bu seferberlik duygusunu göstereceklerinden kuşku duymadığını, sendikalarla cumartesi yaptığı görüşmede bunu gördüğünü kaydetti ve bu nedenle sendikalara teşekkür etti.
Küçük işletmelerin dar boğazdan geçerken kepenk indirmemesi için vergi ve sosyal sigorta borçlarının ödenmesi ve bilançolardaki bozukluğun giderilmesini sağlayacak önlemler aldıklarını kaydeden Erhürman, inşaat sektöründe de tapu devir harçlarıyla ilgili birtakım düzenlemelere gittiklerini, yabancıların mal alımlarında sadece apartman dairelerinde ve 6 ayla sınırlı olmak kaydıyla bir esnemeye gittiklerini hatırlattı.
Başbakan Erhürman, Merkezi İhale Komisyonu tarafından yapılan tüm ihalelerde, müteahhitlere, avans alma olanağı sağlandığını ve böylece döviz kaynaklı sıkıntıların bir nebze giderilmesinin amaçlandığını ifade etti.
"İçinde bulunduğumuz problemler büyük ölçüde TL'in değer kaybetmesinden kaynaklanır" diyen Erhürman, toplumsal seferberlik çağrısının ise başka nedenlerden kaynaklandığını belirtti.
 

"SON DERECE ÇARPIK EKONOMİK MODEL VAR"
Ekonomide yıllar içinde oluşan ancak bugüne dek çözümlenmemiş, çözümlenememiş sorunlar bulunduğuna işaret ederek buna özel sektörde sadece yüzde 41; turizm sektöründe sadece yüzde 22 KKTC vatandaşı istihdam, yüzde 19 da genç işsizlik oranı olmasını örnek gösteren Başbakan Erhürman, "Bunlar son derece çarpık bir ekonomik modeli gösteriyor. Döviz krizi aşılınca da bu ülkede toplumsal seferberlik bitmeyecek. Vatandaş istihdamı kampanyası başlatmak zorundayız. Vatandaşın daha çok çalışması, katma değer üretmesi gerekir" ifadelerini kullandı.
Başbakan Erhürman, ithalat-ihracat arasındaki büyük açığa da değinerek, ülkenin 100 milyon Dolar ihracatına karşılık 1 milyar 800 milyon Dolar ithalatı olduğunu, bu korkunç uçurumun turizm gelirleriyle kapatılmaya çalışıldığını ancak arzu edilen kadar kapatılamadığını belirtti.
Bu alandaki çözüm önerilerini sıralarken, kümeleşen üreticilerle turizm sektörü arasında sözleşmeler yapılarak ürünlerin adeta ihraç edilmiş gibi addedilmesi, planlı şekilde navlun desteğine ihtiyaç duymadan turizm sektörüne yönelik üretim ve ülkede tüketimin sağlanabileceğini kaydetti.
 

"TOPLUMSAL SEFERBERLİK DARBOĞAZDAN ÇIKINCA DA DEVAM EDECEK"
Erhürman, "Bu toplumsal seferberlik, bu darboğazdan çıkınca da devam edecek. Üreten yok olmaz diyen biziz. Daha çok üreteceğiz, turizmde daha çok tüketeceğiz" diye konuştu.
 

BANKA VE KREDİ KARTLARIYLA ALIŞVERİŞE VERGİ İADESİ
Vergi kaçağını önlemek, için banka ve kredi kartlarıyla alışverişe bir ay içinde KDV iadesi uygulamasının başlayacağını ifade eden Başbakan Erhürman, böylece hem KDV kaçağının önleneceğini hem de vatandaşların bir miktar katkı almış olacağını belirtti.
Uygulanan tüm teşviklerin de şu anda ilgili bakanlıklarda masaya yatırıldığını ifade eden Erhürman, bunun illa ki birtakım yerlerin teşviklerini kesmek amacıyla değil ama teşvikleri doğru yerlere kaydırmak amacıyla yapıldığını; teşviklerin KDV yaratan alanlara kaydırılacağını vurguladı.
Hükümetin açıkladığı önlemler paketinin Cumhuriyet Meclisi'nde de tartışmaya açıldığını hatırlatan Erhürman, Meclis'teki toplantının beklentilerini çok da karşılamadığını ancak yine de öneri geliştiren milletvekillerinin hakkını yemeyeceğini söyledi.
 

"BALTALARI TOPRAĞA GÖMME ZAMANIDIR"
"Baltaları toprağa gömme zamanıdır, el ele verme zamanıdır, bu toplumsal seferberliğe katılma, elleri hep birlikte taşın altına koyma zamanıdır" diyen Başbakan Erhürman, Türkiye'nin KKTC'ye yönelik kaynaklarının yeterince kullanılmadığı eleştirilerini de yanıtladı.
Erhürman, 30 Temmuz 2017'de alt yapı projelerine ayrılan paranın harcanma oranı yüzde 13 iken tam bir yıl sonra kendi hükümetleri döneminde bu oranın yüzde 20.87'ye; reel sektör için ayrılan kaynağın kullanım oranı geçen yıl yüzde 20 iken bu yıl 36.27'ye yükseldiğini ifade etti. 
Başbakan Erhürman, rakamların, arzu edildiği kadar çok olmasa da, geçen yıla göre kendi hükümetleri döneminde TC kaynaklarını kullanma oranlarının arttığını gösterdiğini vurguladı.
 

TÖREN, FUAR, AĞIRLAMA KALEMLERİNDE TASARRUF
Bütçedeki "tören, fuar, ağırlama giderleri" kalemlerinde tasarrufa gidildiğini, Temmuz 2017'de bu alana ayrılan kaynağın yüzde 36.9'u; bu yılın aynı döneminde ise yüzde 17.3'ünün kullanıldığını açıklayan Başbakan Erhürman, yüzde 50'ye yakın tasarrufun zaten gerçekleşmiş olduğunu bildirdi.
Erhürman, sabit sermaye yatırımlarının da  2017'nin ilk 6 ayında 560 milyon TL iken kendi hükümetlerinin 6 ayında 1 milyar 318 milyon TL olduğunu yani iki katına ulaştığını belirterek, gerçekleşmesi beklenen ilave istihdamın da geçen yıl 890 iken bu yıl 1694; ilave yatak sayısının ise geçen yıl 1398 iken bu yıl 3bin 408 olduğunu açıkladı.
Hemen hemen iki kat artış olduğunu ancak bunların kendilerini tatmin etmediğini, elbette daha fazlasını yapacaklarını kaydeden Erhürman "Türkiye kaynaklarını daha fazla verimli kullanacağız. Daha fazla ihaleye girilecek, sabit sermaye yatırımı yapılacak" dedi.
"TC'den ayrılan reform destek ödeneğini kullanın" eleştirileriyle ilgili de açıklama yapan Başbakan Erhürman, şu anda 18 yasa tasarının Meclis'e gönderildiğini belirtti ve özetle şöyle konuştu:
 

"BİZ ÇALIŞIYORUZ... ÖZVERİYİ BEN DEĞİL BAŞKALARI YAPSIN DEME LÜKSÜMÜZ YOK"
"Evet biz çalışıyoruz. Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Ekonomik darboğazdan, olağan dışı dönemden geçiyoruz ve olağan dışı tedbirler almak, olağan dışı tutumlar sergilemek zorundayız. Evet özveri ama ben değil başkaları yapsın deme lüksümüz yoktur. Ben bu krizi kişisel fırsata çevireyim deme lüksü yoktur. Kuru kalabalık değil bir halk, bir toplum olduğumuzu, birlikte el ele aşabileceğimizi gösterme, ben değil biz deme günüdür."
Yarın Kurban Bayramı'nın başlayacağına işaret eden ve bayrama hiç de arzu etmedikleri koşullarda girileceğini kaydeden Başbakan Erhürman, bayramların dayanışma anlamına geldiğini, dar gelirlilerle dayanışma, seferberlik içinde olunması çağrısı yaptı.
"Karınca kararınca hepimiz özveriyi göstereceğiz. Bayrama arzu etmediğimiz koşullarda giriyoruz ama hepimizin, tüm yurttaşların bunların altından kalkacağına yürekten inanıyorum" diyen Erhürman, ülkenin içinde  bulunduğu darboğazdan seferberlik duygusuyla, yüzünün akıyla çıkacağına inancının tam olduğunu, hükümet olarak bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da çalışacaklarını vurguladı.
Başbakan Erhürman konuşmasının sonunda halkın bayramını kutladı.

 

Bu haber toplam 5008 defa okunmuştur