CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, sınırlamaların ne zaman kaldırılacağına dair hükümetin bir çalışma yapması gerektiğini ifade ederek,  "Başımıza gelebilecek en kötü şeylerden biri de, sınırları kaldırmaya başladıktan sonra yeniden sınırlama getirmek zorunda kalmaktır. Böyle bir riski alamayız" dedi.

İşte Erhürman'ın açıklaması

Sınırlamaları Hangi Tarihte Kaldıracağız?

“Yeni vaka” sayılarında düşüş eğilimi gözlemlendikçe “ne zaman açılacağız” sorusu daha fazla gündeme gelmeye başladı doğal olarak. “Mümkün olan en kısa süre” içerisinde açılmak ya da daha doğru deyişle sınırlamaları kademeli olarak kaldırmaya başlamak sanırım hepimizin en çok istediği şey. Mali ve ekonomik durumumuz da bunu gerektiriyor.

Onun içindir ki yapılması gereken en önemli ve öncelikli iş, “mümkün olan”ı, daha fazla gecikmeksizin, bilimin verileri ışığında tanımlamak. “Bir tek bilim kurulu” oturacak, diğer ülkelerdeki çalışmaları gözden geçirecek, tartışacak ve bize bir tarih değil, sınırları kademeli olarak kaldırmanın bilimsel ön şartlarını sunacak. Sağlıkta ihtiyaç duyduğumuz malzemeler, yoğun bakım kapasitemizin ne kadar artırılması gerektiği, pandemi hastanesi, hangi kesimlere, kaç test (ve hangi test) daha yapmamız gerektiği, en son yeni vakadan ya da karantina merkezlerinde karantinaların kalkmasından sonra kaç gün daha beklememiz gerektiği…

Bu benim alanım değil. Yanlış, eksik veya fazla yazıyor olabilirim. Kısacası, neyse bilimin gerektirdiği kriterler onlar belirlenecek ve kamuoyuyla paylaşılacak. Sonra hep birlikte bu kriterlerin gereklerini hızla yerine getirmeye odaklanacağız. İş insanı örgütleri, “biz katkıya hazırız” diyorlar. Azami dayanışmayı gösterecekler, göstereceğiz ve mümkün olan en kısa süre içerisinde kriterlerin gereklerini yerine getireceğiz. Hepimizin merak ettiği o tarih işte bu kriterlerin gereklerinin yerine geldiği tarih olacak.

Tartışacaksak, açılma tarihini değil, açılmanın kriterlerini tartışalım. Aksi halde hangi tarihe karar verilirse verilsin bu karar tartışma konusu olacak ve sonrasında hiçbirimizin arzu etmediği şekilde yeni vakalar ortaya çıkarsa bunun sorumluluğunu kimse kaldıramayacak. Başımıza gelebilecek en kötü şeylerden biri de, sınırları kaldırmaya başladıktan sonra yeniden sınırlama getirmek zorunda kalmaktır. Böyle bir riski alamayız.

Önümüzü mümkün olduğunca görebilmemiz için böyle bir çalışmaya acilen ihtiyacımız var. Böyle devam edilirse, baskı nereden gelirse o yönde karar almaya zorlanma ve yanlış yapma ihtimali ortada. Kapıları bu ihtimale kapatmanın yolu, “tek bir bilim kurulu”nun kriterleri mümkün olan en kısa süre içerisinde belirlemesi ve bu kriterlerin gereklerinin bir an önce yerine getirilebilmesi için gerekli kaynağı hemen yaratarak hep birlikte çalışmaya başlamamızdır.