ERHÜRMAN UBP KARARINI DEĞERLENDİRDİ
DAÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tufan Erhürman, Yargıtay’ın ‘UBP Kurultay Davası’ kararı ile ilgili akıllardaki soruları yanıtladı, ikinci turun ne zaman ve hangi koşulda yapılması gerektiğini yorumladı:
“MAKUL SÜR
DAÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tufan Erhürman, Yargıtay’ın ‘UBP Kurultay Davası’ kararı ile ilgili akıllardaki soruları yanıtladı, ikinci turun ne zaman ve hangi koşulda yapılması gerektiğini yorumladı:
“MAKUL SÜREDE, AYNI DELEGE YAPISIYLA”
KANAL SİM’de yayınlanan ve Meyil Adakul tarafından sunulan “Öğlen Postası”na dün katılan Erhürman, mahkemenin, UBP tüzüğünden hareketle birinci turda İrsen Küçük’ün genel başkan ilan edilmesini hukuka aykırı bulduğunun ve iptal ettiğinin söylenebileceğini belirtti
Erhürman, normal şartlarda ikinci turun yedi gün sonra yapılması gerektiğini, ancak tarafların anlaşması hâlinde yedi günden sonra, “makul süre” içinde de ikinci turun yapılabileceğini söyledi. Erhürman, bu noktada “makul süre”nin, mahkeme kararına uyma niyetinde olan bir kişinin ihtiyaç duyduğu azami süre olduğunu kaydetti.
Erhürman, dava dolayısıyla aradan belli bir süre geçti diye yeni delegeler yazılarak ikinci tura gidilirse, bu ikinci tura gitmek değil, yeni bir kurultaya gitmek demek olduğunun altını çizerek “Oysa burada yeni bir kurultaya gidilmiyor, söz konusu olan başlamış olan bir kurultayın tamamlanmasıdır” dedi.
DAÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tufan Erhürman, Yargıtay’ın geçtiğimiz gün UBP’nin 21 Ekim’de yapılan kurultayda, divan tarafından İrsen Küçük’ün başkan seçildiğine dair aldığı kararı iptal etmesinin ardından, UBP’nin mevcut kurultay yapısıyla “makul bir süre içerisinde” kurultayın ikinci turunu düzenlemesi gerektiğini söyledi.
KANAL SİM’de yayınlanan ve Meyil Adakul tarafından sunulan “Öğlen Postası”na dün katılan Erhürman, ‘UBP Kurultay Davası’ kapsamında akıllardaki önemli sorulara açıklık getirdi. Erhürman, kurultay ile ilgili Yargıtay’ın ancak gerekçeli kararını açıklamasının ardından daha sağlıklı bir şekilde konunun tartışılabileceğini, fakat genel hukuk bilgisi ve tekniğinden yola çıkarak, mahkemenin, UBP tüzüğünden hareketle birinci turda İrsen Küçük’ün genel başkan ilan edilmesini hukuka aykırı bulduğunun ve iptal ettiğinin söylenebileceğini belirtti.
Mahkeme’nin kararı ne anlama gelir?
Erhürman, bundan sonraki süreçte çıkan karar doğrultusunda mahkemenin, UBP’den parti tüzüğünü birebir uygulamasını beklediği sonucuna varılabilineceğini ifade etti.
Erhürman, mahkemenin gerekçeli kararında daha fazla ayrıntı bulunacağını, ancak sadece geçtiğimiz gün Yargıtay’ın açıkladığı karara bakarak UBP tüzüğünde belirtilenlerin uygulanması gerektiğini belirterek “aslında şu anda böyle çok büyük bir tartışma varmış gibi gözüküyor. İki taraf da farklı şeyler söylüyor gibi bir durum var ama aslında tüzüğe bakıldığında farklı şeyler söylenecek bir durum yok” dedi.
Karar neden farklı yorumlanıyor?
Erhürman, Yargıtay’ın “Tüzüğünüz de size birinci turun sonunda hiç kimsenin genel başkan olarak seçilmediğini gösteriyor ayrıca tüzüğünüz hangi süre içerisinde ikinci turun yapılacağını da gösteriyor. Dolayısıyla siz bir an önce ikinci turun yapılması için kurultayınızı toplayıp ikinci tur seçiminizi yapmak durumundasınız” şeklinde bir karar ürettiğini ancak alt mahkemenin yaptığı gibi ikinci turun ne zaman yapılması gerektiği konusunda herhangi bir süre belirlemediğini kaydetti.
“Bence Yargıtay’ın yaptığı daha doğru çünkü mahkemeler bu tip süreleri normal şartlarda vermezler. Mahkeme neyi tespit ediyor. Mahkeme, bu kurultayın birinci turunun sonucunda Sn İrsen Küçük’ün seçildiğinin açıklanmasının hukuka aykırı olduğunu tespit ediyor. Bunu tespit ettiği anda da şu ortaya çıkıyor. ‘Sizin tüzüğünüze göre birinci turda kimse seçilemediyse, tüzüğünüzde belirlenen süre içerisinde ikinci tura gideceksiniz’. İkinci turun sonucunun da nasıl belirleneceği yine tüzükte yazılıdır” diyen Erhürman, mahkemenin çok net olarak görüşünü ortaya koyduğunu anlattı.
İkinci tur ne zaman?
Erhürman, İrsen Küçük’ün “Partinin yetkili organları toplanıp kurultayın ne zaman yapılacağına karar vereceğini” söylemesinin mahkemenin kararını yanlış yorumlamak olduğunu, Yargıtay’ın, ikinci turun ne zaman ve hangi koşullar altında yapılacağının tüzükte belirtilmesinden dolayı böyle bir süre verme gereksinimi duymadığını ancak ikinci turun makul bir süre içerisinde yapılması gerektiğini ifade etti.
“UBP’ye düşen, tüzüğe uygun olarak ikinci tura gitmektir. Ama siz kalkar da ikinci turu da tüzüğe aykırı olarak yaparsanız, yani sürelere ve usule uymazsanız, ona karşı da dava açılır ve o da iptal edilir. Dolayısıyla burada keyfiliğe açık bir durum yoktur. Yani ‘UBP yetkili organları kendi kafasına göre istediği tarihte ikici turu yapabilir’ diye bir durum yoktur” diyen Erhürman, normal şartlarda ikinci turun yedi gün sonra yapılması gerektiğini, ancak tarafların anlaşması hâlinde yedi günden sonra, “makul süre” içinde de ikinci turun yapılabileceğini, burada önemli olanın uyuşmazlık çıkmaması olduğunu söyledi. Erhürman, bu noktada “makul süre”nin, mahkeme kararına uyma niyetinde olan bir kişinin ihtiyaç duyduğu azami süre olduğunu kaydetti.
Erhürman şöyle devam etti:
“Kimse UBP’ye ‘mahkeme dün kararını okudu siz de kararın okunmasından yedi gün sonra kurultay yapmak zorundasınız, yapmazsanız hukuka aykırı olur’ diyemez çünkü burada önemli olan tarafların kendi aralarında anlaşacakları makul süre içerisinde ikinci turun yapılması ve bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık çıkmamasıdır. Ancak siz kalkar da, karşı tarafla anlaşmaksızın 3-4 ay içerisinde kurultay toplayıp ikinci turu yaparsanız, o zaman makul süreleri aşmış ve mahkeme kararını bilerek ve isteyerek uygulamamış duruma düşersiniz. Ancak, iki taraf da oturur anlaşır ve bir ay içinde kurultaya gidiyoruz derse, mahkeme bu durumda ‘bu mahkeme kararının uygulanmamasıdır’ şeklinde bir karar çıkarmaz çünkü taraflar anlaştığına göre ortada bir uyuşmazlık olmaz ve kimse de mahkemeye başvurmaz. Mahkemeye başvurulmadıkça mahkeme konuyla ilgili herhangi bir karar üretmez”.
Mahkeme kararına uyulmamasının ne gibi yaptırımları var?
Erhürman, Anayasa’ya göre mahkeme kararına uyulmaması ve gerekenin yapılmamasının çok ciddi bir suç olduğunu ve azami 12 ay hapis cezası gerektirdiğini ifade etti. “Bu çok ağır bir anayasa ihlali olur. Bir yandan bir suçtur, diğer yandan da bir ülkenin başbakanının kendi anayasasını ihlal etmesi ve mahkeme kararını tanımaması gibi bir durum kabul edilebilir bir şey değildir” diyen Erhürman, bu durumun hem hukuken hem de meşruiyet açısından sorun yaratacağını dolayısıyla böyle bir yola tevessül edilmeyeceğini umduğunu aktardı.
UBP’de genel başkan var mıdır yok mudur?
Erhürman, birinci turun sonucunda Divan tarafından açıklanan ‘İrsen Küçük Genel Başkan seçilmiştir’ kararının mahkeme tarafından iptal edildiğini, dolayısıyla Kurultay’da UBP’nin henüz başkanını seçmediğini ve bunun da UBP’nin şu anda Kurultay’dan çıkmış bir başkanının olmadığını gösterdiğini söyledi.
Yeni delege yapısına göre kurultaya gitmek mümkün mü?
Erhürman, UBP’nin kendi tüzüğü üzerinde neden bu kadar tartışma yaşadığını kamuoyu ile paylaşması gerektiğini, bir partinin tüzüğünün, kendisinin anayasası olduğunu belirterek, “Tüzükte ne diyor? Birinci turda seçilen kişi yeterince oy alamamışsa kurultayda ikinci tura gidilir. Dolayısıyla kurultaydan kasıt, birinci turu yapan delegelerin teşkil ettiği yapıdır. Bu durumda, zorunlu istisnalar saklı kalmak kaydıyla o yapıyla kurultaya gidilmelidir. Dava dolayısıyla aradan belli bir süre geçti diye yeni delegeler yazılarak ikinci tura gidilirse, bu ikinci tura gitmek değil, yeni bir kurultaya gitmek demektir. Oysa burada yeni bir kurultaya gidilmiyor, söz konusu olan başlamış olan bir kurultayın tamamlanmasıdır” dedi.