1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Erhürman’ın adaylığı
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Erhürman’ın adaylığı

A+A-

CTP artık resmi olarak Nisan 2020 yarışında.

Partinin Cumhurbaşkanı adayı, Erhürman.

Bu yarış, hiçbir aday için kolay olmayacak.

Her şeyden önce, görünen o ki bol adaylı bir oy pusulası alacağız elimize ve haliyle de adayların, bu bol dilimli pastadan ‘aslan payını’ koparabilmeleri için, ciddi bir çaba ortaya koymaları gerekecek.

Bol adaylılık, demokratik anlamda bir zenginlik elbette ancak bu ‘zenginlik’, aynı zamanda bolca da ihtimaller kamplaşmasını, yani olasılıklar üzerine bina edilecek ve ideolojik karşılığı bulunamayabilen taktik eşleşmeleri de beraberinde getirecek.

Bu seçimde kulvarlar da eski seçimlerde olduğu kadar ayrışmış değil.

Saflar, keskin ideolojik pozisyonlardan çok, ağırlıkla kimin kime daha çok göz kırptığıyla ilintili bir biçimde belirginleşiyor.

Hele de ikinci tur ihtimalinin yüksekliği, çok bilinmeyenli bir denkleme dönüştürüyor 2020 seçimini.

Her seçimde sonuca ilişkin etkilerini yadsıyamayacağımız ‘yüzer gezer’ oylar, özellikle bu seçimde, büyük bir etken rol üstlenecek ve bu oylar bu kez, her zamankinin aksine, korkarım ki tam anlamıyla başı kesik tavuk misali, nereden gezip nereye yüzdüğünü kestirmekte zorlanacağımız, ideolojik tandanslarla açıklayamayacağımız bir matematiğe imza atacak.

Seçim bol adaylı olacağa benzese de, ikinci tur olasılıkları tabii ki çok fazla değil.

En güçlü iki senaryo, ikinci turda Akıncı-Tatar veya Erhürman-Tatar eşleşmeleri.

Tatar’ın ikinci tura kalamayacağı ve yarışın Akıncı ile Erhürman arasında devam edeceğini düşünen daha küçükçe bir grup da var ama bu ihtimal, elbette diğer ikisine göre daha düşük.

İmkansız mı?

Değil elbette ancak YDP’nin UBP oylarında erozyon yaratabileceği ihtimaline rağmen, ülkenin en geniş tabanlı örgütüne sahip olan Ulusal Birlik Partisi’nin yer almayacağı bir ikinci tur tahayyülü, geçmiş seçim aritmetiklerine bakılınca, çok zor görünüyor.

 

Dönelim, Erhürman’ın adaylığına…

Sol seçmen bu konuda uzun süredir ikiye bölünmüş durumda.

Bir grup, CTP kendi adayıyla seçime girmeli derken, bir grup ise CTP’nin seçime girmeyip, daha güçlü bir aday olduğunu düşündükleri Akıncı’nın yanında yer alması gerektiğini savunuyordu.

Solda ortak aday fikri, uzlaşı kültürü ve birlikte hareket etme adına anlamlı bir inisiyatif olsa da, bu, zorlama ve baskıyla, taraflardan birinin gönülsüz rızasıyla yapılabilecek bir iş değil.

Dolayısıyla da bence doğru olan, Akıncı’nın da Erhürman’ın da ayrı ayrı adaylığıdır.

Solun bu denli kamplaştığı bir ortamda, bir adayın diğeri lehine yarıştan feragat etmesinin ardından, sağlıklı bir ortak kampanya atmosferi yaratabilmek çok zordur.

Bu nedenle her iki aday da yarışta yerini almalı, herkes sahip olduğu oyu görmeli ve ikinci tura, ‘eğer’lere başlayacak cümlelere yer bırakmayacak bir netlikle yürünmelidir.

İkinci turda ihtiyaç duyulacak birlikteliğin sağlıklı bir şekilde organize edilebilmesinin tek yolu, görünen o ki budur.

Bu yazı toplam 2048 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar