1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. ‘Erimek’ üzerine
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

‘Erimek’ üzerine

A+A-


Osmosis !...
Belki yeni kuşaklar bu kelimeye yabancı.
Bir dönemin “öcü”süydü.
Hepimiz ezberlemiştik.
Ezberletmişlerdi.
Kıbrıs’ın kuzeyinde ne zaman ‘barış’a dair sesler yükselse, uykusuz bir gecede korku salan ya da sinir bozan arızalı musluk gibi birileri ‘tıp’lardı üzerimize…
- Hedefleri Osmosis!

***

Osmosis aslında ‘siyaset’ sözlüğünde yer alan sözcüklerden biri değil.
Kimya terimi olsa gerek…
Bir sıvının, bir başka sıvıya katılması durumunda, az yoğunluklu olanın diğeri içinde eriyip yok olmasını anlatıyor.
Erimek…
Ve yok olmak, işin özeti…

***

‘Kimyası’ bozulmuş ya da bozdurulmuş bir topluma, böylesi korkular hep salındı!..
Günün sonunda gördük ki, “Rum”un bizi “yutacağı” üzerinden senaryolar yazanlar, aslında toplumsal varlığımızı, değerlerimizi, kimliğimizi başka sofralara ‘seve seve’ meze yapmıştı.
Toplum ‘yalnızlaşırken’ ve geleceğini göremezken, onlar, kendilerinin ve torunlarının ‘geleceğini’ hazırlamıştı bile!..

Korkular üzerine inşa edilmiş, defoları bayrakla örtülmüş, kirleri milliyetçilikle gizlenmiş, isyanları ödenekle susturulmuş bir bina yükseltiler.
Şimdi o temelsiz bina çatırdıyor.
Sıvaları dökülüyor.
Demirleri çürük.
Ve üzerimize ha yıkıldı, ha yıkılacak gibi baktıkça hepimizi ürpertiyor.

***

Yine de hep başkalarını ‘suçlamak’ işin kolayı elbette.
Bu ‘kolaycılığa’ kapılacak değilim…
Çünkü günün sonunda çok geniş yığınlar bu ‘hazırcı’ yaşamı, ‘bireysel çıkar’lar üzerine kurulu sistemi, ‘günü kurtarma’ya kilitlenmiş modeli, ‘üleşme şöleni’ sevdi bir yerinden.
Sevdi de ne oldu.
‘Çok varlıklı bir mutsuzluk’ hali çıktı ortaya...

***

Şimdi bir ‘sıvı’, bir diğerinin içinde ‘eriyor’ giderek…
Bakalım ‘yoğunluk’ hangisinden yana ağır basacak.

Bu yazı toplam 3045 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar