Ünal Üstel’in Başbakanlığında yeni ama eskisinin aynısı bir hükümet kuruldu, memleket siyaseti durulmadı, durulmayacak da…

Sucuoğlu kuzu kuzu parti başkanı diye oturup güçlü bir geri dönüş için geleceğe dair hiçbir şey yapmayacak değil herhalde… Şimdilerde onu pasifize eden partililerine vereceği dersleri vardır elbet… Yoksa, yani yıpranmış siyasi imajını yeniden güçlendirmek gibi bir çabası olmayacaksa, o zaman kendisine parti başkanlığı itibarı da layık görülmeyecek ve değiştirilmesi vacip olacaktır. Yani UBP başkanlığının geleceği henüz belli değil ve gerilimlere, çalkantılara, iç kapışmalara gebedir.

Üstel Başbakan ama Ankara Hükümeti ile Mali-Ekonomik Protokolü imzalayan da Sucuoğlu… Uygulanan kısımlarda olumlu sonuç var ise, kredi Üstel’e; imzacı Sucuoğlu’nun siyasi imajına güç katmayacak… Uygulamalarda olumsuz sonuç imzacı Sucuoğlu’na… Uygulanmayanlarda da “Uygulanabilecek gibi değil ki” yorumu ile suç imzacı Sucuoğlu’na… Ama Sucuoğlu hükümet partisinin başkanı, yani bir anlamda hükümetin patronu… Sucuoğlu-Ünal ilişkilerindeki bu çatışmalı süreç UBP’yi kurultaya sürükleyecek. Zaten Ankara Hükümetinin amacı da Sucuoğlu’nu sıfırlamak; dolayısıyla ve Sucuoğlu “İki-buçuk yıl sonra olacak” dese de kurultay uzak değil…

Amma velakin hükümet işlerinin iyi gitmeyeceği, ekonominin ve dolayısıyla da halkın yerlerde sürüneceği kesin… Hele ki yerel yönetimler reformu dedikleri belediyeleri birleştirme operasyonunu gerçekleştirip de yerel seçimlere gidecek olurlarsa, hükümet hepten battoz… Parti başkanı Sucuoğlu da olsa Üstel de olsa UBP’nin hem geciktirilmiş yerel seçimden hem de erken genel seçimden önemli kayıplarla çıkması sürpriz olmayacak… Bu durumda, kurultaya gitmeden erken genel seçim yapılmasını Sucuoğlu da Üstel de tercih edecek… UBP kaybedecek ama Sucuoğlu ve Üstel kayıptan birbirlerini suçlayacak… Seçim yenilgisinden sonra kurultay… Sucuoğlu başarısız Başbakan Üstel’i mat edeceğini umacak, Üstel de partiyi bunalımdan bunalıma sürükleyen Sucuoğlu’nu parti üyelerinin de artık desteklemeyeceğini düşünecek…

UBP’de iki başlılığın bir an önce sonlandırılması ve özellikle de yerel seçimlere parti başkanı ve başbakanın aynı kişi olması ile gidilmesi konusunun gündeme gelme olasılığı da var. Ancak, iç çalkantıları durulmadan yeni bir kurultay UBP’nin daha büyük sarsıntılar geçirmesine neden olacak, yerel seçimler hepten yenilgi, ardından gelecek erken genel seçim de yıkıntı olacak… Dolayısıyla, kurultay seçimlerden hemen sonraya kalacağa benziyor… Hem hesaplar daha iyi görülür, defterler tam kapanır…  

Erken genel seçim kaçınılmazdır çünkü yüzer gezer oylardan ve hatta demokrat tavırlı UBP’li seçmenlerden de UBP’ye nasip yok; ama bir erken genel seçimde diğer sağ partilerin oylarını alıp farkı kapatabileceğini umabilir UBP. Son genel seçimlerde HP, DP ve YDP baraja yakın durdu; özellikle DP ve YDP seçim sonrasında kurulan hükümetlerde yarattıkları kargaşa nedeniyle seçmen desteğininden kayıplarla malüldür… Yeni bir erken genel seçimde bu iki partinin meclis dışında kalma olasılığı yüksek. Dolayısıyla, hükümet etme sürecinde en ufak bir krizde UBP ortaklarını suçlayıp hemen erken genel seçim isteyecek… Ne de olsa muhalefet istekli zaten…

Evet, ufukta erken genel seçim olduğu kesin… Tutun ki yukarda konu edilenler yaşanmayacak ve her şey süt-liman gidecek… Haziran 2023’de Türkiye’de genel seçimler var… Erdoğan’ın da AKP’nin de yenilgi alacağına dair ciddi öngörüler var. Yani özelde UBP’nin genelde de sağ siyasetin itaat ve biat ettiği parti ve siyasi lider yenilecek; bunun ardından bir seçimde UBP’yi kim kollayıp seçimde başarılı olmasını sağlayacak?! Evet, tamam, AKP ve Erdoğan’ın yerine gelenlere UBP ve diğer sağ partiler gene itaat-biat edecekler ama tutturmaları, tutturabilirlerse eğer, zaman alacak. Dolayısıyla Haziran 2023’ten sonra yapılacak bir genel seçimde sağ siyaset Kuzey Kıbrıs’ta önemli ölçüde güç kaybeder. Bu nedenle de KKTC sağ siyasetinin partileri Haziran 2023’den önce erken genel seçim isteyecek; muhalifleri de zaten istiyordu…

Erken genel seçim kaçınılmzadır çünkü yaşanan hükümet krizleri ve maskaralıkları nedeniyle KKTC’nin sağ siyaset partileri seçmen desteğini yitirme sürecindedir ve genel seçimlerin normal tarihini beklerlerse yer ile yeksan olacakları sonucuna kendileri de görebiliyorlar. Erken bir genel seçim ile ne kalmışsa onu alabilmek ve ondan soneaki dönemde toparlanabilmek derdinde olacaklarf. Bir tarafta UBP, baraj altı kalabileceğini hesapladığı diğer sağ partilerin oylarını iç etme hesabı yaparken, diğer tarafta da diğer sağ partiler UBP’nin geçirdiği aşırı çalkantılı süreçten iç kargaşa ile çıkacağı ve seçmen desteğini büyük ölçüde kaybedeceği ve kendilerine kayabileceği varsayımını yapacaktır.

Erken genel seçim kaçınılmazdır… Gecikmeli yerel seçim de erken genel seçimin tetikleyicisi olacaktır. Mesele, sol partilerin bu süreci okuyabilmesinde, süreçle ilgili strateji planı ve eylem planları yapabilmesinde… Toptan birlikte yaparlarsa perem-dağım olan sağ siyasetin de toptan birlikte hareketine UBP adına kolaylaştırıcılık yapmış olacaklar. Dolayısıyla, solun ana akım partisi CTP ve meclis dışında kalan TDP kendilerine çok yakın olan diğer sol gruplarla birlikte hareket edecek iki sol grup oluşturur ve seçime katılırlarsa, erken seçimden sol ağırlıklı bir meclis ile çıkmak olasılığı çok yüksek olacak…

Kaçarı yok, en geç Haziran 2023 öncesi KKTC’de erken genel seçim var…