Evet, erken genel seçim kesindir…
Ve ilk erken genel seçimde, ülke seçmeninin en az yarısı, CTP’ye oy verecektir…

-*-*-

Emin miyim?
Eminim!

-*-*-

Çok mu iddialıyım?
Çok iddialıyım!

-*-*-

Neden bu kadar emin ya da iddialıyım?
Birincisi, çok güvendiğim iki ankette gördüklerimdir…
Ve ikincisi de gözlemlerimdir…

-*-*-

Ülkede yoksulluğun ya da yoksullaşmanın boyutları her geçen gün artmaktadır ve vatandaş, ana muhalefet görevini gerektiği gibi yaptığına inandığı CTP’ye olan güvenini artırmaktadır…
CTP’li vekillerin meclis performansları, konuştukları konulara hakimiyetleri ve iktidar ortaklarının bu konudaki ezikliği, halkın CTP’ye olan güvenini artıran önemli unsurlardandır… 

-*-*-

CTP’de küskünler, kırgınlar kesinlikle parti ile aralarındaki sıkıntıları aşmış durumdadır…
Elbette bir çok konuda görüş ayrılıkları yaşanmaktadır ve yaşanacaktır ama bütün bunlar sandığa yansıması açısından “negatif” etki yaratmayacaktır… 

-*-*-

Vatandaş artık döviz borçlarını ödeyemez haldedir ve mevcut iktidardan umudu tamamen kesmiştir…

-*-*-

Mevcut iktidar, yolsuzluk ilişkileri ve koalisyon ortaklarının özellikle liderlerinin kişisel zenginleşmeleri dışında bir işe yaramamaktadır… Ve vatandaş bunu her geçen gün bir yere yazmaktadır!

-*-*-

Ekonomi çökmüştür ve mevcut iktidarın çaresizliği açıktır!

-*-*-

İhale yolsuzlukları ayyuka çıkmış durumdadır!

-*-*-

Özellikle bu yıl narenciyede yaşanan rezalet, hükümete olan güveni sıfırlamıştır… 

-*-*-

Kamu hizmetleri, çalışmaz haldedir, özellikle sağlıkta yetersizlik, mevcut bakanın çırpınışlarına rağmen, tatmin edici boyuta ulaşamayacaktır…

-*-*-

Demografik yapının ve ülkeye kontrolsüz insan girişlerinin yarattığı karmaşa ve herkesi korkutan suç düzeninin sorumlusu da mevcut koalisyon hükümetidir… Ve ana muhalefet en ciddi puanı buradan almaktadır… 

-*-*-

Artık bu ülkede aklı çalışan herkes, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda “akla uygun ve mantıklı” olanın, CTP’nin savunduğu çözüm modeli olduğundan da emindir… 
Çözümsüzlüğün bizi getirdiği uçurumun kenarı da herkesin bilincindedir…

-*-*-

Evet, olası bir erken seçimin galibi; çok önemli iki ankette de ortaya çıktığı gibi, kesinlikle CTP’dir!

UBP’nin Cumhurbaşkanı Adayı kim olacak?

Lefkoşa’nın aşırı sıcağında dün öğleye doğru, siyasi anlamda bana göre çok önemli iki “kaynak”la telefon görüşmeleri yaptım…

-*-*-

Daha önce bir başka kaynağım bana demişti ki; “… Türkiye’de Tahsin Bey’e önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde UBP’nin adayı olması teklifi götürüldü ama Tahsin Bey teşekkür edip kabul etmedi…”

-*-*-

Dün çok farklı ve bir birinden kesin habersiz iki kaynak, bu iddianın “öyle olmadığı”  konusunda ısrarcı oldu…

-*-*-

Bu arada aynı kaynaklarım, “Faiz Bey kesinlikle parti başkanlığına adaydır ve en az altı adaylı bir yarış bekleniyor” eklemesini de yaptı ki ben bu satırları yazdığım sıralarda, Gıynık gazetesi, “Faiz Bey aday olduğunu açıkladı” haberini yayınladı… 

-*-*-

Neyse, sonuçta kimin UBP’ye başkan olacağına, kimin UBP’nin Cumhurbaşkanı adayı olacağına Ankara karar verecek… Ve kaynaklarımın ortak iddiasına göre, Ankara’nın tavrı, “Tahsin Bey’den yana…”
Ve Tahsin Bey’in, “teşekkür ederim ama istemem” diye bir tavrı da hiç olmadı… 
Hatta Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda her zamankinden daha istekli!

-*-*-

Kaynaklarıma “peki Ersin Bey?” dedim…
Vallahi ikisinin de verdiği yanıtı yazma yeteneğim yok!
Yeteneğim olsa bile, öyle bir şansım bulunmuyor!

-*-*-

“Peki Zorlu Töre?” sorusunu da sordum!
“Çok istiyor ama mümkün değil” dediler…
“Ünal Üstel?” ismini soru şeklinde yönelttim!
İkisi de yanıt vermedi!

-*-*-

Yani?
Yannisi Nigolisi yok!
Kaynaklarıma göre, UBP’nin genel başkanının kim olacağı konusunda Türkiye’nin henüz tavrı netleşmiş değil ama netleşmeye yakın bir konu var; Tahsin Ertuğruloğlu, bu partinin, ilk Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde adayıdır… “Netleşmeye çok yakın” dedik!
Peki net olan, kesin netleşen ne var?
“Ersin Tatar bir sonraki seçime dilerse bağımsız aday olarak katılabilir… Ama Türkiye o defteri kapattı”!

-*-*-

Haa anketler mi?
Cumhurbaşkanı’nın kim olacağı konusunda, şu andaki anketler, kesinlikle Tufan Erhürman’ı işaret ediyor…
UBP’nin adayına anketler değil, tekrar gibi olacak ama “Ankara” yani “Tayyip Erdoğan” karar verecek!
İzliyoruz!
Hem de Elyeli kardeşlerimin dediği gibi “gayet da heyecanlı ayağam!”

Mülkiyet ihlali suçları meselesiyle ilgili bir yorum!

Bir Kıbrıslı Rum, Güney bölgesinde, bir Kıbrıslı Türk’e ait mülkü kullanabilir ama asla tapusunu alamaz!
Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıs sorununa kalıcı bir çözüm bulununcaya kadar, kendi kontrolündeki bölgelerdeki Türk mülklerine asla tapu vermez!

-*-*-

Bu arada, Kıbrıs Cumhuriyeti, kendi vatandaşı her hangi bir Kıbrıslı Türk’ün, Kuzey’de, yani kendi kontrolü dışında kalan bölgede, bir Kıbrıslı Rum’a ait mülkü kullanmasına da sıkıntı yaratmaz.

-*-*-

Peki o mülk örneğin araziyse ve içine bina inşa etmişsek ne olacak?
Günü geldiğinde, ya arazinin fiyatını ödeyip satın alacaksınız, ya takas edeceksiniz ya da öpe öpe geri vereceksiniz!
Üzerine diktiklerinizin hiçbir önemi olmayacak!

-*-*-

Aslında anlatmaya çalıştığım şudur!
Kıbrıs Cumhuriyeti makamları, İsrail, Portekiz, Alman, Rus, Fransız veya Güney Afrikalı bir kişiye uyguladığını, “Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı Kıbrıslı Türklere” uygulamayacak!

-*-*-

Efendim Simon Aykut’a da yapmamaları gerekirdi!
Bu konuda yorum yapmam!
Yapamam!
Sonuçta risk alıp KKTC’ye yatırım yapan kişi; Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşı Kıbrıslı Türk de olsa, Portekizli ya da isirailli de olsa, eminim o riski hesaplayıp yapmıştır!

-*-*-

Milyar dolarlar yatıran bir kişi ya da bir şirket; yatırım yaptığı toprakların mülkiyet hakkını araştırmak zorundadır ve milyar dolarlar harcayan bir yatırımcının, KKTC’deki durumu çok iyi bilmiyor olması, çılgınlıktır!

Naci Talat… 1945’te Karpaz’da başlayan ömrü, 1960’larda toplumsal var oluş mücadelesinde, 70’lerde ve 80’lerde sosyalizm mücadelesinde devam etti… 26 Haziran 1991’de çok zamansız ve çok erken aramızdan ayrıldı… CTP’nin efsane genel sekreterini saygıyla selamlıyorum…