1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Erken Seçim 27 Haziran’da
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Erken Seçim 27 Haziran’da

A+A-

KKTC’de bir hükümet var. Hem de azınlık hükümeti. Yani mecliste salt çoğunluğu sağlayacak ve meclisi açacak yeteri kadar milletvekili yok. Bu amaçla HP’den istifa ettirilen 3 milletvekilinin desteğine ihtiyaç var.

Bizim memleketin pratiğinde bu, 3 milletvekilinin isteklerinin azınlık hükümeti tarafından karşılanması demektir. Karşılanmıyorsa o gün meclis açılamaz. Geçtiğimiz Pazartesi gün yaşanan tam da bu idi.

Üstelik hem oturuma katılmayan istifacı milletvekili, hem de UBP genel sekreter adayı UBP’li milletvekili “temaslı” yalanına çekinmeden sarıldılar.

Daha da önemlisi meclisin açılmasına katkı koymadığı için muhalefete yüklenmekten çekinmediler.

Siz pazarlık yapacaksınız “filanca kişi müsteşar atanmazsa ben de meclise gelmem” diyeceksiniz, sonra da iş ayyuka çıkınca muhalefeti suçlayacaksınız.

Aynı gün UBP genel başkan adayı olduğunu açıklayan Faiz Sucuoğlu bir TV programında “bu hükümet 3 partili değil, 4 partili bir koalisyondur, 27 tane de Başbakanı var” dedi.

Bir başka UBP milletvekili, uzun süre önce dokunulmazlığı kaldırıldığı halde bir türlü mahkemesi başlamayan sayın Çaluda “partilerinden istifa eden 3 milletvekilinin başbakanla pazarlık yaptıklarını” söyledi.

Eski sağlık bakanı UBP milletvekili Ali Pilli mecliste yaptığı konuşmada hükümete, özellikle başbakana yönelik şiddetli eleştiriler yaptı ve “başbakan beni yıpratmaya çalışıyor” dedi.

Bu vekillerin hepsi de güven oyu verdiği azınlık hükümetine destek vermeye devam ediyor.

Normal bir ülkenin siyaset kurumlarında görülmeyen, normal bir midenin hazmedemeyeceği ilişki biçimi bizim siyasi yaşamımızda günlük olaylar haline geldi.

Üstelik tüm bunlar pandemi koşullarında yaşadığımız, ekonomik sektörlerin yıkım yaşadığı, özelde çalışanların evlerine ekmek götüremediği bugünlerde yaşananların kısa bir özetidir.

Bu şartlarda halk bu hükümete ve bu meclise daha ne kadar tahammül edecek?

Bu işi erken seçim temizler. Hem de mümkün olduğu kadar en erken seçim. Zaten meclis önümüzdeki Nisan ayının ilk 15 günü içinde bir karar alamazsa YSK Haziran ayının son Pazar günü olan 27 Haziran’da, cumhurbaşkanı olduğu için milletvekilliğinden istifa eden Ersin Tatar’ın yerine bir milletvekili için ada çapında seçime gidilecek.

Bu Anayasal zorunluluktur. Bundan kaçamazsınız.

KKTC’nin bütününde seçim kampanyası yürütülecek, sandıklar kurulak ve bir milletvekili seçilecek.

Sonuçta bu amaçla harcanacak para ve efor boşa gidecek. Çünkü KKTC bu hükümet ve bu meclisle normal seçim tarihi olan Ocak 2023’e kadar gidemez. Gidemeyeceği her gün biraz daha açık ve net olarak görülüyor.

Daha hükümet ortakları UBP ve YDP’nin kurultayları yapılacak. Bu 2 parti de kurultaylarda büyük yaralar alacağı şimdiden görülüyor.

Bütün bunları alt alta koyarak topladığımızda 27 Haziran’da erken seçim ülke için en hayırlı sonuçtur diye düşünüyorum.

“Erken seçim olsa ne değişecek” dediğinizi duyar gibiyim. Kuşkusuz bu da bize bağlıdır. Yani oy verecek seçmen kitlesine.

Eğer seçmenin bir kısmı dün olduğu gibi elindeki yetkiyi günlük küçük çıkarları için heba ederse, bir başka kısmı da “zaten hiçbirşey değişmeyecek, ne diye oy kullanayım” diyerek sandığa gitmezse, bir kısım seçmen de “şu aday akrabam, bu aday yakınım, bu aday köylüm, ya da komşum” diyerek oyunu siyasi dünya görüşüne değil, adaylara yakınlık derecesine göre belirlerse elbette çok fazla bir değişim mümkün olmayacak.

Elbette yukarıda sıraladığım nedenler ve buraya yazmadığım başka nedenlerle oy kullanacak seçmen olacaktır. Önemli olan seçmen çoğunluğunun oy doğrultusunu bilinçli olarak seçmesidir.

Bu yazı toplam 1738 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar