Erken seçim start aldı
Petrol arama çalışmaları nedeniyle dikkatlerin biraz da olsa dışarıya çevrildiği bu dönemde iç siyasette gidilecek köyün minareleri giderek netleşiyor.
Hemen not edelim ki artık ‘erken seçim’ sürecine girildi.
Bütün göstergeler, UBP’nin
Petrol arama çalışmaları nedeniyle dikkatlerin biraz da olsa dışarıya çevrildiği bu dönemde iç siyasette gidilecek köyün minareleri giderek netleşiyor.
Hemen not edelim ki artık ‘erken seçim’ sürecine girildi.
Bütün göstergeler, UBP’nin bu haliyle daha fazla ayakta ve iktidarda kalamayacağını gösteriyor.
Birincisi, artık UBP’liler dahi hükümetin yaptıklarını savunamaz hale geldiler.
İkincisi, artık UBP’ye en sert eleştiriler UBP’liler tarafından yöneltiliyor.
Üçüncüsü, ülkede zaten her yer sapır sapır dökülüyor.
Dördüncüsü, UBP içinde ‘erken kurultay’a hazırlıklar için düğmeye basıldı.
Beşincisi ve en önemlisi, halk nezdinde hükümet günden güne kan kaybediyor ve bu ivme ile daha fazla orada durması imkansız görünüyor.
**
İlk sinyali Eroğlu verdi: ‘Bu gidişatla erken seçim kaçınılmaz olur’ dedi.
Ardından hükümetten iki yanıt geldi.
Birincisi Özgürgün’den: Eroğlu’nun Özel Temsilcisi Kudret Özersay’ı ‘yetkisiz şahıs’ ilan etti. Sarayla Dışişleri ciddi bir kriz yaşadı. Henüz bu kriz atlatılmış değil.
Ardından Cumartesi apar topar Bakanlar Kurulu toplandı ve Eroğlu’nun ‘zamansız’ dediği kaçaklara af kararnamesi onaylandı.
Bu bir çeşit ‘rest’ti aslında ve tam da Eroğlu’nun New York’a uçtuğu saatlere denk getirildi.
Anlaşılan o ki Cumhurbaşkanı ile Başbakan ve hükümetin birçok bakanı arasında patlak veren güvensizlik ortamında daha epey salvo izleyeceğiz.
**
Sarayda gazetecilerin katıldığı yemekten sonra ben de diğer arkadaşlar gibi şu tespiti yapmıştım:
Eroğlu hükümetten desteğini tamamen çekti!
Belli ki Kıbrıs sorununu dğeil, aslında içerideki gidişattan duyduğu rahatsızlığı anlatmak üzere davet etmişti gazetecileri...
O geceden sonra olup bitenleri izleyince, saraydaki yemeğin bir tür ‘işaret’ olduğu kanısı bende giderek güç kazanıyor.
Ve o gün de yazdığım gibi ‘erken seçim’in ve ‘erken kurultay’ın işaretiydi bu!..
İrsen Küçük cephesinden verilen ‘dolaylı yanıtlar’, mesajın alındığını gösteriyor.
Sadece alındığını değil...
Altında kalınmayacağını da!..
KKHY ne oldu?
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ersan Saner ne demişti?
- Kuzey Kıbrıs Hava Yolları (KKHY) en geç Mart ayında uçacak!..
Bunu söylediğinde 2011’in başlarındaydık.
Mart’a zaman vardı daha...
THY ve özel sektörle toplantılar yapılmış, şirketin adı-şanı belirlenmiş, müjdeyi de Saner vermişti.
Oysa fazla heyecana gerek yoktu.
O kadar kısa süre içinde değil havayolu şirketi kurmak ve izinlerini alıp uçuşa geçmek, bakkal dükkanı bile zor açılırdı!..
O günlerde şunu yazmıştım bu köşede:
- Bakan Saner Mart dedi ama, hangi yılın Mart ayı olduğunu söylemedi!..
**
Şimdi hangi aydayız?
Eylül bitti bitiyor.
Mart’ın üstüne yarım sene geçti.
Bakın bakalım gökyüzüne, KKHY uçuyor mu?
Var mı semalarda süzülen KKHY logolu uçan bir cisim?
Yok!..
Demek ki 2001 Mart’ı değilmiş Ersan Saner’in söylediği tarih...
KTHY batırılıp kapatıldıktan sonra işsiz kalan, yalan-dolanla bir senedir kandırılan yüzlerce eski personel başta olmak üzere, nafile bir bekleyiş içinde herkes...
Sadece Saner mi müjde verdi?
Başbakan Küçük de kaç kez “KKHY kurulmak üzere, uçaklar uçmak üzere” dedi, defalarca...
İnsanlar inandı ya da inanır göründü.
Oysa ‘bir nahoş sada’dan başka bir şey yok hala gökyüzünde!..