Yurt dışından birisi gelse...
29 Haziran’daki seçimleri bir ‘dış göz’ olarak izlese...
Herhalde en fazla şaşıracağı konu, Cumhurbaşkanı’nın pozisyonu olacak!
Sanki bu hafta sonu belediye başkanı ve muhtarları değil, Cumhurbaşkanı’nı seçeceğiz!
Saray o denli seçimin içinde...
Eroğlu ve ekibi o kadar hareketli...
**
KKTC Anayasası’na göre Cumhurbaşkanı bütün siyasi partilere de, yurttaşlara da ‘eşit mesafede’ olmalı...
Yani ‘tarafsız’ olmalı...
Gelin görün ki ne Anayasa, ne de teamüller bizim memlekette düzgün çalışmıyor.
Cumhurbaşkanı’nın ‘tarafsız’ olması konusu, 1990’lı yılların ortalarında rahmetli Rauf Denktaş’ın “DP’ye üye oldum” açıklamasıyla berhava olmuştu!
O dönem Denktaş-Eroğlu kapışmasının en hararetli olduğu dönemlerden biriydi.
Sağdaki siyasi kapışma, etik ve hukuki değerlerin ayaklar alınmasına kadar varmıştı.
Denktaş bir gün basın toplantısı düzenleyip DP rozeti takmıştı.
**
Siyasette Denktaş’ın taktiklerini benimseyen ve günü gelince de rakibi olan Derviş Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı makamına geldiği günden beridir siyasi rozetini bir kenara bırakmayı aklının ucuna bile getirmedi.
Her UBP kurultayında birilerine ‘taraf’ ya da ‘kefil’ oldu.
İrsen Küçük ile Ahmet Kaşif’in kapıştığı, bir buçuk yıl süren ve mahkemede neticelenen kurultay sürecinde alenen taraftı.
O kadar ki, dönemin Başbakanı İrsen Küçük ile karşılıklı basın toplantısı ve açıklama yarışına bile girdi.
Cumhurbaşkanlığı makamında ‘UBP kurultayı’ gündemli basın toplantıları yaptı. Üstelik defalarca...
UBP Genel Başkanlığı’na sanki Ahmet Kaşif değil, kendisi adaydı!..
**
29 Haziran seçimlerinde de Eroğlu ‘adaymış’ gibi davranıyor.
Listelerde adı yok, ama neredeyse her seçim bölgesinde tuttuğu, destek verdiği ya da kestiği birileri var!
Seçim öncesinde UBP ile DP’yi bir araya getirmeyi başaramamıştı. Lokal ittifak denemeleri ise devam ediyor.
Serdar Denktaş’ın Kemal Deniz Dana’ya açık destek vermesinin perde gerisinde bulunan isim Eroğlu’dur.
Zaten bir gün önce de bir kulüp ziyaretinde Dana ile birlikte basına poz vermişti.
İşin özeti, bu seçimde Eroğlu da var.
Hem de ‘adaymış’ gibi!..
Anayasa’ymış, etikmiş, teamülmüş...
Bunların hiçbiri yok Saray’ın gündeminde...
Gören varsa seslensin!