1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Eroğlu: "Benim hanımlara saygım var"
Eroğlu: Benim hanımlara saygım var

Eroğlu: "Benim hanımlara saygım var"

Eroğlu’nun seçim ofisinden verilen bilgiye göre, Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Derviş Eroğlu, dün Cengizköy, Çamlıköy, Yeşilırmak, Bademliköy, Yedidalga, Gemikonağı, Denizli ve Bağlıköy’ü ziyaret etti

A+A-

Cumhurbaşkanı ve bağımsız cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu, Rum Lider Nikos Anastasiadis’in, eski başkan Dimitris Hristofyas’tan daha katı olduğunu belirterek, “EOKA’nın içinden gelmiş birisi. O yüzden masada pazarlıkların başlayacağı bir safhada gemiyi bahane ederek kaçmıştır. Şimdi herhalde masaya dönmek için bu seçimlerin sonucunu bekleyecektir” dedi.

Eroğlu, ancak masadan kaçan kişinin tekrar masaya dönmek için ön koşul koymasının mümkün olmadığını belirterek, “Dünyanın hiçbir ülkesinde de masayı terk eden adamın ön koşulunu kabul ederek masaya oturmasına olanak sağlamak mümkün değildir. Ben masadayım” ifadelerini kullandı.

Nisan’dan sonra yeni bir müzakere faslının başlayacağını söyleyen Eroğlu, “Bırakıldığı yerden başlayacak. Biz tecrübemizle, sorunu bizzat yaşayarak öğrendik. Bizim taleplerimiz gerçekçidir, BM parametrelerine uygundur. Ekibimle birlikte, Kıbrıs Türk halkının haklarının korunacağı, yaşayabilir, doğru bir anlaşma peşindeyiz” dedi.

Eroğlu’nun seçim ofisinden verilen bilgiye göre, Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Derviş Eroğlu, dün Cengizköy, Çamlıköy, Yeşilırmak, Bademliköy, Yedidalga, Gemikonağı, Denizli ve Bağlıköy’ü ziyaret etti.

Derviş Eroğlu’na ziyaretleri sırasında UBP Güzelyurt Milletvekilleri Kemal Dürüst ve Ali Pilli, DP-UG Güzelyurt İlçe Başkanı Türkay Tokel ile partilerin yetkilileri ve bölge örgüt başkanları eşlik etti.

“YARIM KALAN İŞİMİ TAMAMLAMAK İSTİYORUM”

Eroğlu, 19 Nisan cumhurbaşkanlığı seçimlerinden halkın desteğiyle başarı ile çıkılacağından emin olduğunu belirtti. Eroğlu, UBP ve DP-UG’nin ısrarıyla aday olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben de yarım kalan işimi, yani müzakere masasındaki olayı tamamlamak için aday oldum. Anastasiadis’in kaçmasıyla sorunu çözme noktasından biraz uzak kaldık. Tekrar şu ya da bu şekilde müzakere masasına geri döneceğine inandığım Anastasiadis’le bir araya gelmek ve sorunu çözmek düşüncesindeyiz. Mümkün mü değil mi onu müzakere masasına oturmadan görmek mümkün değildir. Şimdi bana göre, masadan kaçması için doğru dürüst bir gerekçe yoktu. Çünkü Türkiye, KKTC devleti adına sismik araştırma yapıyordu. Bu 2011’den beridir devam eden bir süreçti. Bugün özellikle müzakerelerin yoğunlaştırılacağı, masada anlaşmanın olup olmayacağı, anlaşmayı gerçekleştireceğimiz bir zamanda masadan kaçmıştır.”

Eroğlu, KKTC’de bazı kesimlerin Rum lideri suçlamak yerine kendisini suçladığına dikkat çekerek, bu kişilerin dış dünyaya farklı mesajlar verdiğini belirtti. Kendisinin masaya bir anlaşma umuduyla oturduğunu ancak Rum liderliğinin tutumu nedeniyle bunun mümkün olmadığını anlatan Eroğlu, “Benden önce bu müzakereleri sürdüren sayın Talat da bunu çok iyi bilir” dedi.

“ANASTASİADİS, HRİSTOFYAS’TAN ÇOK DAHA KATI”

Rum lider Anastasiadis’in, Hristofyas’tan daha katı olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“EOKA’nın içinden gelmiş birisi. O yüzden masada pazarlıkların başlayacağı bir safhada gemiyi bahane ederek kaçmıştır. Şimdi herhalde masaya dönmek için bu seçimlerin sonucunu bekleyecektir. Ama masadan kaçan kişinin tekrar masaya dönmek için ön koşul koyması mümkün değildir. Dünyanın hiçbir ülkesinde de masayı terk eden adamın ön koşulunu kabul ederek masaya oturmasına olanak sağlamak mümkün değildir. Ben masadayım.”

Nisan’dan sonra yeni bir müzakere faslının başlayacağının altını çizen Eroğlu, “Bırakıldığı yerden başlayacak. Biz tecrübemizle, sorunu bizzat yaşayarak öğrendik. Bizim taleplerimiz gerçekçidir, BM parametrelerine uygundur. Ekibimle birlikte, Kıbrıs Türk halkının haklarının korunacağı, yaşayabilir, doğru bir anlaşma peşindeyiz.” dedi.

KKTC’nin bir devlette olması gereken özellikle sahip olduğunu ama dünya tarafından tanınmadığını ifade eden Derviş Eroğlu, “Tanınmadık” diye, “KKTC devlet değildir” şeklinde kimsenin konuşamayacağını, bir devlette ne varsa KKTC’de de bulunduğunu kaydetti.

Eroğlu, “Önce devletimize sahip çıkalım. Masaya KKTC devleti olarak masaya oturduğumuzu bilelim ve halkın haklarını müzakere masasında koruma görevimizi cesaretle yerine getirelim” diye konuştu.

“YUNANİSTAN VE GÜNEY’DE KİM GELİRSE GÖRÜŞ DEĞİŞMEZ”

Yunanistan’ın yeni başbakanı Alexis Çipras’ın da geçtiğimiz günlerde Güney Kıbrıs’ı ziyaret ettiğini anımsatan Eroğlu konuşmasına şöyle devam etti:

“Yunanistan’da kim başbakan, kim cumhurbaşkanı olursa hiç değişmez. Güney Kıbrıs’ta da kim seçilirse seçilsin politikaları değişmez. Bunların ısrarla üzerinde durduğu, Kıbrıs Cumhuriyeti devam edecek, Kıbrıs Cumhuriyeti bir ortaklık devleti olacaksa isim değiştirecek. Dedikleri budur. Biz bunun da önüne geçmek için 11 Şubat 2014’te bir otak açıklama metni hazırladık. Eşit statüde, iki kurucu devletin kuracağı ortaklık devleti diye altına çizgi çektik. İşte uluslararası egemenlik de bu iki kurucu devletten kaynaklanarak oluşacak dedik.”

“DÜNYANIN AĞZI KAPANDI, BİZİMKİLERİN KAPANMADI”

Eroğlu, 89 kez Rum liderlerle görüştüğünü ifade ederek, bunun 5 tanesinin de BM Genel Sekreteri’nin başkanlığında Kıbrıs zirvesi olduğunu söyledi.

2010’daki seçimlerde, “Seçilmesi halinde müzakere masasını berhava edeceği” yönünde söylemler ve haberler hazırlandığını ifade eden Derviş Eroğlu, “Ben seçildim ve müzakerelere kaldığı yerden devam ettim. Dünyanın ağzı kapandı ama bizimkilerin ağzı kapanmadı” dedi.

Hala daha “Eroğlu anlaşma istemez” dendiğini söyleyen Eroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“BENİM HANIMLARA SAYGIM VAR”

“CTP’de şöyle bir gelenek vardır; Eroğlu’na kim saldırırsa parti içinde itibarı artar. Adayları da şimdi beni muhatap alarak aklınca bana meydan okuyacak. Benim hanımlara saygım var. Biraz da tecrübesizliğine veriyorum. Elbette adayların bir televizyon programında bir araya gelir. Geçmişte biz bunu yaptık. Bundan çekinmeyiz. 6 aday var. Koşullar uygun olduğu zaman oturur ve herkes tartışır.

Böyle hodri meydan çekmekle bir yere varılmaz. O sahte kahramanlıktır. Bütün adaylara saygımız var. Adaylar özellikle dil temizliğine dikkat ederek, bu propaganda dönemini geçirmemiz gerekir.”(tak)

Bu haber toplam 1922 defa okunmuştur