Eroğlu daha ne bekliyor?
“Ortak Metin”de son aşamaya gelindi. Krizin aşılmasında salı günü adaya gelerek liderlerle görüşen Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland’ın arabuluculuğu etkili oldu.
Dün basında yayınlanan ortak metin sıkıntılara rağmen Rum tarafından gerekli desteği aldı.
Ancak Eroğlu hala yanıt vermedi. Önceki akşam “belge henüz elime ulaşmadı” dedi. Dün öğleye doğru “Ortak Metin’e dair taslağın bugün resmen kendilerine ulaştığını ve değerlendirme yapacaklarını” açıkladı.
Akşam saatlerinde ise cumhurbaşkanlığından yeni bir açıklama geldi. “Ortak Metin’de son aşamaya gelindi. Görüşmelerin bir an önce başlatılması için Kıbrıs Rum tarafının tutumunu netleştirmesini bekliyoruz”.
Halbuki Rum tarafı önceki akşamdan itibaren “Ortak Metin’de sona gelindiğini, Türk tarafına yeni bir öneri belgesi verildiğini ve Türk tarafının cevabını beklediklerini” açıklamaktaydı.
Rum lider Anastasiadis önceki akşam Disi, Akel ve Diko başkanları ile ayrı ayrı görüşmüş ve kendi partisi Disi ile ana muhalefet Akel’in desteğini almış, karşı çıkan hükümet ortağı Diko’yu da yumuşatmaya çalışmıştı.
Anastasiadis dün sabah da bütün siyasi parti başkanları ile bir zirve toplantısı yaptı. Bu toplantıda tüm siyasi parti liderlerleri ile yeniden değerlendirme yaptı. Öğleden sonra da resmi bir ziyaret için Atina’ya hareket etti.
Anastasiadis dün saat 11.00’de Rum parti liderleriyle yapılan “Ortak Metin Zirvesi”nden sonra basına yaptığı açıklamada “söylenmesi gereken her şeyi söylediklerini ve Kıbrıs Türk tarafının yanıtlamasını beklediklerini” söyledi.
Anastasiadis’in dün öğle saatlerinde yaptığı bu açıklamaya Eroğlu akşam saatlerinde yaptığı açıklama ile yanıt verdi.
Şimdi iki lider de karşı tarafın yanıt vermesini bekliyor. Herşey tamam ama nazlı gelin gibi oynamaya niyet yok. Tam 4 ay görüşmelerin yeniden başlaması için, aslında hiç gerekli olmayan bir ortak açıklama metni üzerinde uzlaşılması beklendi.
“Ortak Metin”e baktığımızda Eroğlu’nun “beni 14 Aralık belgesi bağlar” dediği 14 Aralık belgesinden dün basında yayınlanan ortak açıklama metninin farkı ne?
Eroğlu dün karşı çıktığı “Tek egemenlik, tek uluslararası kimlik ve tek yurttaşlık” ilkelerini zaten 14 Aralık belgesinde kabul etmişti. Bunu geçen haftaki yazımda açıklamıştım.
Şimdi ise ortaya çıkan bu yeni metin aslında 14 Aralık belgesine çok yakındır. Bildiğim kadarıyla çok küçük değişiklikler içerir.
Metnin içeriğine baktığımızda hemen hemen Annan planında var olan hususları içeriyor. Hatta bazı konularda biraz daha ileri denebilir. Ayrıca bunların hemen tümü Talat-Hristofyas görüşmelerinde mutabık kalınan konular olduğu görülüyor.
Peki o zaman Eroğlu’nun hala ayak sürümesinin, topu Rum tarafına cirilemesinin anlamı nedir?
Eroğlu çözüme inanmıyor. Çözüme inanmadığı gibi, çözüm de istemiyor. Nisan 2010’da cumhurbaşkanı seçildikten sonra BM’ye “Talat’ın bıraktığı yerden devam garantisi” vererek başladığı görüşme sürecinde 2 yıl görüştü, ama bir arpa boyu yol alamadı.
Eroğlu son zamanlarda sıkça çözüme vurgu yaparak, kendisinin de çözüm istediğini söylese de bu son tavırlarıyla çözüme inanmadığı bir kere daha ortaya çıktı.
Türkiye’den gelen “telkinlerle” kabul etmek zorunda kaldığı ortak açıklama metninin içeriği ortaya çıktıktan sonra hala kendisine inanan taraftarlarına nasıl bir açıklama yapacağı şimdilik bilinmiyor. Ama metin ortadadır ve “Tek Egemenlik, tek yurtaşlık ve tek uluslararası kimlik”, yani “üç tek” Eroğlu tarafından kabul edilmiştir.
Görüşmeler bu çerçevede yakında başlayacaktır. Çünkü bu ortak açıklama görüşmelerin yeniden başlaması için hazırlandı.
Görüşmeler başlayacak ama işimiz hiç de kolay olmayacaktır. Çünkü Türk tarafı adına masaya oturacak olan Eroğlu çözüme inanmadığı gibi, çözüm de istemiyor.