EROĞLU GAZETECİLERİ YANITLADI
Cumhurbaşkanı Eroğlu, bugün, 15 Kasım kutlamaları için ülkeye gelen yabancı gazetecileri kabul etti.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, bugün, 15 Kasım kutlamaları için ülkeye gelen yabancı gazetecileri kabul etti.
Bir saati aşkın süre yabancı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, müzakereleri bir buçuk yılı aşkın süredir sürdürdüklerini ve bu sürede BM Genel Sekreteri ile 4 kez üçlü zirve yaptıklarını ifade etti.
Eroğlu, Ocak’taki üçlü zirvenin son olması umudunu taşıdığını kaydederek, Kıbrıs sorununa çözüm bulma amaçlı müzakerelerin 1968’den bu yana sürdüğünü söyledi.
ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN NEDENLERİ
Bugüne kadar birçok anlaşma metni ortaya konulduğunu, Türk tarafının bunu kabul ettiğini, Rumların ise tümünü reddettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı, çözümsüzlüğün en önemli nedenlerinden birinin, 1964 Mart’ında BMGK’nin aldığı kararla Rumları hükümet olarak kabul etmesi, diğer nedenin ise AB’nin Rumları birliğe tam üye yapması olduğunu söyledi.
Eroğlu, bu kararların, Rumların uzlaşmacı bir tavır almasını engellediğini kaydederek, 1968’den bu yana yaşananları ve Annan Planı referandumuyla sonrasında olanları anlattı.
BM Genel Sekreteri’ne, Ocak ayındaki görüşmeden sonra çözümün mümkün olup olmayacağına dair bir açıklama yapmasını önerdiklerini belirten Eroğlu, 2012 yılı Haziran ayında Rumların AB Dönem Başkanı olacaklarını, 2013’te Güney Kıbrıs’ta başkanlık seçimleri bulunduğunu, eğer 2012’nin ilk çeyreğinde bir anlaşmaya varılmazsa, olayın 2013’ün ikinci yarısına sarkacağını ve bunu istemediklerini vurguladı.
Eroğlu, Kıbrıs sorununun görüşülmeyen ve tartışılmayan bir noktasının kalmadığını ifade etti.
PETROL VE DOĞALGAZ
Gazetecilerin petrol ve doğalgaz konusundaki sorusunu yanıtlayan Cumhurbaşkanı, Rumların petrol ve doğalgaz araştırmaları başlamadan BM Genel Sekreteri’nden bunun ertelenmesi için girişim yapmasını talep ettiklerini, ancak Hristofyas’ın, halk arasında “Türkiye’ye karşı kahramanlık” gösterip prestij sağlamak adına bunu reddettiğini ifade etti.
“Rumlar bundan vazgeçmezse atacağımız adımlar var” dediklerini ve vazgeçmeyince de Türkiye ile anlaşma imzaladıklarını, TPAO’ya araştırma yetkisi verdiklerini söyleyen Eroğlu, bu konunun da Kıbrıs sorununa acil bir çözüm gerektiğini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu konunun, askeri bir soruna yol açıp açmayacağının sorulması üzerine, böyle bir beklenti içinde olmadıklarını, kendilerinin kimseye sataşmak için anlaşma yapmadıklarını, Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak için anlaşma yaptıklarını ifade ederek, “Bizim savaş niyetimiz yok. Yeter ki bize dokunmasınlar” dedi.
Eroğlu, denizaltındaki kaynaklarda Kıbrıs Türklerinin de hakları bulunduğunu Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın dahi kabul ettiğini ve “Kıbrıslı Türklerin hakları vardır ve bu hakkı onlar için tabii ki ayıracağız” dediğini anımsattı.
TÜRK ASKERİ
Cumhurbaşkanı Eroğlu, adadaki Türk askeriyle ilgili bir soru üzerine, Kıbrıs’ta bir anlaşmaya varıncaya kadar Türk askerinin varlığını devam ettireceğini, bir anlaşmaya varılması halinde zaman içinde asker sayısının azaltılabileceğini kaydetti.
Eroğlu, BM Barış Gücü’nün yıllardır adadaki görevini sürdürdüğünü, ancak ne geçmişte ne de bugün Kıbrıs Türkü’ne bir katkısının olduğunu söyleyemeyeceğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı, Mısırlı bir gazetecinin, 58 İslam ülkesinin desteğinden memnun olup olmadığını sorması üzerine, Mısır’ın eski Kıbrıs politikalarını değiştirmesini istediklerini söyleyerek, “Devrim oldu, yeni yönetim geldi ama politikaları değişmedi” dedi.
İslam ülkelerinden istedikleri anlamda destek alamadıklarını ifade eden Eroğlu, İKT’de bile KKTC lehine karar geçirilmesi sırasında güçlüklerle karşılaşıldığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, “58 İslam ülkesi bizi desteklerse çok rahat oluruz” dedi.
Eroğlu, İslam ülkelerinin Güney Kıbrıs ile ilişkilerinin sürdüğünü, hatta Rum tarafına yatırım yaptıklarını da belirtti.
Eroğlu, Ocak’taki zirvenin olumsuz geçmesi halinde masayı terk edip etmeyeceği yönündeki soru üzerineyse, amaçlarının; 43 yıldır süren görüşmelerin bir sonuca ulaşması olduğunu ifade ederek, eğer söz konusu zirvede bir anlaşma olmazsa, bunun müzakerelerin tekrar başlamasının 2013’ün ikinci yarısını bulacağı anlamına geleceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türkü’nün, bu sürecin sonunda ne olacağı, kimin yerinden olacağı, kimin olmayacağı gibi bir belirsizlik içinde kalmasının kabul edebilecekleri bir durum olmadığını vurguladı.
Eroğlu, “anlaşma olmazsa ne olacak” sorusuna yanıt vermeden önce umutlu olmak gerektiğini, BM Genel Sekreteri’nin, zirve sonunda “olmayacak” demesi halinde bu durumu o gün değerlendireceklerini ifade etti. Eroğlu, “Gördüğünüz gibi bir devletimiz vardır” dedi.
Mülkiyet ve Toprak konularında Hristofyas’ın sorun çıkardığını anlatan Eroğlu, Rum liderin geçmiş 37 yılı yok saydığını ve 1974 öncesine dönme hayali kurduğunu kaydetti. Köprülerin altından çok sular geçtiğini ve Kuzey’de ayrı sosyo - ekonomik bir yapı kurulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, mülkiyetin çözümlenmesi için “Takas, Tazminat ve İade” içeren öneri yaptıklarını belirtti.