1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. EROĞLU YURDA DÖNDÜ
EROĞLU YURDA DÖNDÜ

EROĞLU YURDA DÖNDÜ

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “Türkiye ile KKTC arasındaki kıta sahanlığı anlaşması” kapsamında yapılacak olan petrol ve doğalgaz aramalarının Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Şirketi tarafından KKTC devleti adına yapılacağını vurgula

A+A-

 

 

 

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “Türkiye ile KKTC arasındaki kıta sahanlığı anlaşması” kapsamında yapılacak olan petrol ve doğalgaz aramalarının Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Şirketi tarafından KKTC devleti adına yapılacağını vurgulayarak, “Güneyden Kuzeye adanın 4 bir tarafında deniz altı zenginliklerinde hakkımız olduğu gerçeğinden hareketle bu araştırmalar konusunda da istediğimiz bölgede istediğimiz şirkete verebileceğimiz gerçeğini ortaya koyduk” dedi.

Eroğlu, araştırmalara başlamadan önce uyardıklarını ancak Rumların bunu dikkate almadığını ifade ederek, Rumların Kıbrıs Türk tarafının yaptığı uyarının ciddi bir uyarı olduğunu Türkiye Cumhuriyeti ile yapılan anlaşma sonrası farkına vardıklarını da kaydetti. 

Rum Lider Dimitris Hristofyas’ın BM Genel Kurulu konuşması sonrasında düzenlediği basın toplantısında “bu zenginliği çıkaracağız ve Türklerle paylaşacağız” dediğini ancak buna inanmanın mümkün olmadığını ifade eden Eroğlu, ancak Hristofyas’ın bu söylemiyle “Kıbrıslı Türklerin deniz altı zenginliklerinde hakkı olduğu” gerçeğini ortaya koyduğunu vurguladı.

Derviş Eroğlu, muhalefetin araştırma anlaşmasına karşı ortaya koyduğu tepkiyle ilgili de, “Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı devletin başıdır ve anlaşma yapma yetkisi vardır, ama onaylanacağı yer parlamentodur… ‘İmza yetkisi var mı yok mu’ sorusu bana göre doğru bir soru değildir, dolayısıyla bu gibi sözlere daha fazla cevap verecek değilim, uluslararası hukuka göre de böyledir” dedi. 

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu New York temaslarını tamamlamasının ardından beraberindeki heyetle KKTC’ye döndü.

Eroğlu’nu Ercan Havalimanı VİP salonunda Meclis Başkanı Hasan Bozer, Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, milletvekilleri ve diğer yetkililer karşıladı.

Eroğlu burada basına yaptığı açıklamada, New York ziyaretinde görüşmeler ve petrol ile doğalgaz konusunun gündem olduğunu belirterek, bu kapsamda Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davuoğlu ile görüştüklerini ifade etti.

Eroğlu, Türkiye Başbakanı Erdoğan ile birlikte imza koydukları “Türkiye ile KKTC arasındaki kıta sahanlığı sınırlandırma” anlaşmasını anımsatarak, bu anlaşmanın uluslararası bir anlaşma özelliği taşıdığından Meclis’ten de geçmesi gerektiğini, bu yüzden bu anlaşmayı ertesi gün hükümete, Başbakan’ın da Cumhuriyet Meclisi’ne sunduğunu ve parti başkanlarıyla görüştüğünü anımsattı.

Meclis’in bu olayın içinde olmasının gerektiğini ifade eden Eroğlu, bu anlaşma imzalanmadan önce Rum Lider Dimitris Hristofyas’a “bu olayların müzakerelere etkileri olabileceğini, eğer ısrara devam ederlerse kendilerinin de bazı adımlar atabileceklerini söylediğini, ancak bunu dikkate almadığını” ifade ederek, sürecin herkes tarafından bilindiğini dile getirdi.

Eroğlu, Rum tarafının araştırmalara başlaması üzerine KKTC’nin de araştırmalara başladığını ifade ederek, “Bizim yapmış olduğumuz uyarının ciddi bir uyarı olduğunu Türkiye Cumhuriyeti ile yaptığımız anlaşma sonrası farkına varmışlardır” dedi.

Araştırmanın, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Şirketi tarafından KKTC devleti adına yapılacağını vurgulayan Eroğlu, “Güneyden Kuzeye adanın 4 bir tarafında deniz altı zenginliklerinde hakkımız olduğu gerçeğinden hareketle bu araştırmalar konusunda da istediğimiz bölgede istediğimiz şirkete araştırma verebileceğimiz gerçeğini ortaya koyduk” şeklinde konuştu.

“HRİSTOFYAS BİZİM DE HAKKIMIZ OLDUĞU GERÇEĞİNİ ORTAYA KOYDU”

Eroğlu, Hristofyas’ın BM Genel Kurulu konuşması sonrasında düzenlediği basın toplantısında “bu zenginliği çıkaracağız ve Türklerle paylaşacağız” dediğini, ancak buna inanmanın mümkün olmadığını ifade etti. Eroğlu,  Hristofyas’ın bu ifadelerle “Kıbrıslı Türklerin deniz altı zenginliklerinde hakkı olduğu gerçeğini” ortaya koyduğunu da vurguladı.

Türkiye ile bu anlaşmayı yapmalarına rağmen Genel Sekretere doğalgaz ve petrol çalışmalarının durdurulması için 4 maddelik yazılı öneride bulunduklarını anımsatan Eroğlu, Genel Sekretere müzakerelerin devamı için gayret ettiklerini ve Cenevre görüşmesinde ortaya koydukları misyonu sürdüreceklerini söylediklerini belirtti.

“GÖRÜŞMELERİN DEVAMI İÇİN ESNEK DAVRANIYORUZ”

Eroğlu, görüşmelerin devamı için bazen esnek davrandıklarını, görüşmeler yaptıklarını ve uğraş ortaya koyduklarını belirterek, hatta başta toprak, mülkiyet, vatandaşlık ve harita gibi konuları görüşmek istemediklerini söylediklerini, ancak daha sonra görüştüklerini ve kendi önerilerini ortaya koyduklarını anlattı.

Toprak konusunun en son görüşüleceğini ve bunun 4’lü veya 5’li zirve ile olabileceğini önerdiklerini işaret eden Eroğlu, bu kapsamda petrol konusunda geri adım atarlarsa Türk tarafının da atacağını söyledi.

ÖNERİLER

İki tarafın yapacağı çalışmalar ve zenginliklerin ortaya çıkarılması sonrasında, bir anlaşma olması durumunda ortaya çıkabilecek mülkiyet ve benzeri tazminatların ödenmesi için ortak bir fon kurulması ve bunun BM Genel Sekreteri başkanlığında Rum ve Türk üyelerin bulunacağı bir komisyon tarafından kullanılması önerisinde bulunduklarını anlatan Eroğlu, Genel Sekreterin önerilere sıcak ve ilgiyle baktığını, yazılı istediğini kaydetti.

Eroğlu, Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun da önerileri olumlu karşıladığını ve Başbakan Erdoğan ve hükümetle paylaşacağını aktardı.

Bu kapsamda New York ziyaretini olumlu ve yararlı geçtiğini ifade eden Eroğlu, ayrıca bazı ülkelerin başkanları, bakanlar ve kurum kuruluş ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle görüştüğünü kaydetti, ancak en önemli görüşmelerin Genel Sekreter ve Türkiye yetkilileriyle yapılan görüşmeler olduğunu vurguladı.

SORULAR

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Eroğlu, muhalefetin araştırma anlaşmasına karşı ortaya koyduğu tepkinin anımsatılması üzerine, “Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı devletin başıdır ve anlaşma yapma yetkisi vardır, ama onaylanacağı yer parlamentodur… ‘İmza yetkisi var mı yok mu’ sorusu bana göre doğru bir soru değildir. Dolayısıyla bu gibi sözlere daha fazla cevap verecek değilim, uluslar arası hukuka göre de böyledir” dedi. 

Eroğlu, Ekim’deki 3’lü görüşmenin ertelenmesi gibi bir durumun söz konusu olup olmadığı sorusuna karşılık da, Genel Sekretere ekim sonuna kadar görüşmeleri sürdürme konusunda kararlı olduğunu açık ve net bir şekilde dile getirdiğini, O’nun da bundan memnun olduğunu kaydetti.

Genel Sekreter’e  ayrıca, zirve toplantısına kadar bazı yakınlaşmaları artırmak için ellerinden gelen gayreti ortaya koyacaklarını, hatta al-ver safhasının başlamasına veya başlama safhasına kadar uğraş vereceğini söylediğini ifade eden Eroğlu, “Bundan dolayı Genel Sekreter memnuniyeti ortaya koydu. Ertelenme gibi bir durum yok. Ancak Rumlar görüşmelerden kaçarsa veya ‘ben bu şartlarda görüşemem’ derse o ayrı mesele… Bizim kararlılığımız Ekim sonuna kadar müzakerelere devam ederek 3’lü zirvede buluşmaktır” dedi.

“BÜYÜK BİR REZERV VAR”

“Ada etrafında zengin doğal kaynaklarının olduğu doğru mu” sorusuna karşılık da Eroğlu, araştırmalara göre büyük bir rezerv olduğunun tespit edildiğini, hatta yorumlarda “yüz yıllık rezerv olduğunun” bile söylendiğini anımsattı.

Bir soru üzerine, Piri Reis gemisine araştırma sırasında Türk donanmasının eşlik edeceğinin doğru olduğunu da söyleyen Eroğlu, ancak savaş uçaklarının KKTC’de konuşlanacağı gibi bir durum olmadığını, böyle bir anlaşmanın da yapılmadığını kaydetti.

 

 

 

 

Bu haber toplam 1317 defa okunmuştur